Hızlı şekilde “Rıfat sigarayı at” dedim Rıfat sigarayı ayağının altına alıp bastı ve ayağa kalktı hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam ettik. Artık gemi hareket etmişti, hareket ederken suyun “şırrrrr, şırrrrr” sesini duyabiliyordum ve gökyüzünde koskoca bir ay vardı ve o ay geceyi tamı tdıbına apaydınlık etmişti. Bu Rıfatın anlattıklarından bir şeyler çıkarmaya çalışıyordum fakat bir sonuca varamıyordum. Bakalım her şeyi zaman göstercekti.
ilk ROTA Bangladeş.
ilk korku ve ilk heyecan ilk değişik gece.
“Neyse Rıfat benim uyumam gerek ben nerede yatabilirim?” dedim. “Her yerde” diye cevap verdi. “Ne diyon la” dedim. “Kardeşim yat bir kenara seyret gökyüzünü zaten uyursun” dedi ve güldü. Daha önce hiç tahtada yatmamıştım dediği gibi yaptım ve tahtaya uzandım Rıfat güldü ve “gel yav gel” dedi ve amcamın tarif ettiği odayı tekrar tarif etti ve “oraya git orada yataklar var” dedi. O odaya gittiğimde amcamın horultu seslerini duyuyordum ve amcamla beraber 3 kişi daha orada uyuyordu bende hemen boş bir yatak gördüm oraya uzandım.
Saat 3 gibi fısıltıların sesine uyandım.Sürekli fısıltılar geliyordu, sanki biri biriyle tartışır gibi sesler vardı. Hemen yattığım yataktan doğruldum fakat etraf çok karanlıktı ve göz gözü görmüyordu. Sadece cam niyetine kullanılan boşluklardan giren ay ışığı tek aydınlıktı. Yatağımda doğruldum ve fısıltıların geldiği yere doğru tedirgince yürümeye başladım. Fısıltılar ben adım attıkça çoğalıyordu ve tam kapı eşiğinden sesler geliyordu, nihayet kapı eşiğine vardım ve bir anda kapıdan ani şekilde çıktım. Etrafıma baktım fakat hiç bir şey yoktu. Kapıların yanında kutular vardı, onların arkasına önüne baktım fakat ne fısıltı kalmıştı ne de başka bir şey. “Allah allah delirdim mi? Ne yaptım?” diyordum. Tam arkamı döndüğüm anda gür bir ses bana seslendi: “Önder” diye. Boşta bulundum ve sıçradım hemen arkamı döndüm. Karşımda iki adam vardı bunlar Kaptan Mümin ve Sadık abiydi. “Buyur abi” dedim. “Neden uyumadın” dedi. Mümin abiye dönerek “uyku tutmadı” dedim. Sadık abiye baktığım zaman Sadık abi titriyordu. “Abi sesler sizden mi geliyordu?” dedim. “Evet biz konuşuyorduk” dedi. “Tamamdır abi ben gideyim yatayım o zaman” dedim ve yattığım yere doğru geri gittim.
Garip insanlardı ve şüphe uyandırıyorlardı. O gece yattığım zaman değişik rüyalar görüyordum sanki gemiciliğe değilde sürgüne gelmiş gibiydim. Ertesi sabah Rıfat tarafından hayvani şekilde uyandırıldım. Biri koluma sertçe vuruyordu tek gözümü açtım “ne oluyor lan” dedim ve Rıfata baktım. “Oglum kalk ulan kalk sonraki durakta deniz teröristleri varmış haber geldi.” Dedi. “Ne diyon lan” dedim tekrardan. “Eee şimdi ne olacak” dedim. “Hüseyin abi ve Mert abi önlem alacakmış da kötü şeyler olabilir.” Dedi. Ulan bu şimdi neyin nesiydi direk hızlıca amcamın yanına gittim fakat gemide bir kargaşa vardı, amcamı bulamadım. Nihayetinde etrafa koştum, kaçtım ve amcamı buldum. Amcamla Engin abim geminin burnuna geçmiş gidiş yönergesini süzüyordu, “Amca amca” dedim. “Rıfat bana bir şeyler söyledi korsanlar varmış, saldıracakmış.” Dedim. Amcam yüzüme baktı güldü: “yok be oğlum buyuk bir mesele olmaz merak etme sen git geminin kenarlarından uzak dur” dedi. “Tamam” dedim ve geldiğim yere tekrar döndüm. Rıfat sürekli her şey çok kötü olacak, öleceğiz tarzında içimi karartıyordu fakat ben sadece bekliyordum.
Yaklaşık 10 dakika sonra büyük bir patlama sesiyle sıçradım ve sarsıldım. Bir anda ortalık aşırı şekilde kargaşa olmuştu. “kaç kaç”, “yat yat” seslerinden birbirimizi duyamaz hale gelmiştik. Rıfat direk elimden tuttu ve beni bir boşluğa zütürdü. Etrafımızda demirden kutular vardı ve bizim için en iyi saklanma yerinin burası olduğunu söyledi. Ya biz nasıl bir yere düşmüştük. Bir anda silah sesleri devam etmeye başladı ve silah sesleri karşılıklı olarak edilen ateşlerdi. Rıfata döndüm “Rıfat çok merak ediyorum denizde ne oluyor bakalım mı?” dedim. Rıfat bana dönerek “oğlum bir yerine mermi gelirse senin için çok kötü olur.” Dedi. “Yahu bir şey olmaz hadi gidelim bakalım.” Dedim. Anlayacağınız kendi çapımda bir nevi aksiyon arıyordum. Rıfatla beraber yavaş yavaş geminin kıçına doğru yürüdük, yavaşça ve eğilir vaziyette yürüyorduk. Geminin tam kıçına geldik ve kafamızı yavaşça çıkarmaya yeltenirken “Rıfaaaaaaaaattt!” diye sert bir ses geldi. Bu ses Rıfatın babası Kaya abiye aitti. “Ulan neye bakıyorsunuz yatın lan yere” diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu, bu sesi duyduğu anda Rıfat yere yattı fakat ben denize bakmak için bir adım daha attım. Karşımda gördüklerim epey saçmaydı. Bir botta 4-5 zenci ellerinde ak-47 silahlar, kocamn yük gemisine ateş açıyordu “ulan bunun için mi bu kadar önlem alındı bu kadar korkuttular” dedim içimden ve olduğum yere yattım sadece bekledim. “Fakat nerden bilebilirdim ki gideceğimiz rotada bunların bir gemisi olduğunu ve gemilerimizin burun buruna geleceğini?
O gün birkaç taciz ateşiyle günü bitirdik fakat ben korkuyordum. Bu konu hakkında amcamla konuşmak istedim; “amca bu ilk defamı oluyor ben çok korktum” dedim. Amcam bana bakarak güldü “oğlum bu ilk değil her seferinde ada seferleri kıyısında sürekli karşılaştığımız insanlar bunların asıl amacı para ve haraç alıp silah temin etmek gibi şeyler yani sıkıntı yok.” Dedi. 2. Geceye girecektik fakat ilk günden böyle değişik bir olay yaşamak beni biraz tedirgin etmişti. O gece saat 02:00 civarı bir limana yaklaşacaktık ve bir gece orada geçirecektik. Neyse limana yaklaştık Kaptan Mümin abi herkesin inmesini ve çevreye yayılıp alışveriş yapmasını falan söyledi. Ben amcamla konuştum yaklaştığımız limanın ortdıbının nasıl olduğunu sordum. Amcam “buralarda rahat gezebilirsin istersen karı, kız bile gibebilirsin fakat başını belaya koyma aman diyim bak uyuşturucu falan bunları aklına sakın sokma, takıl keyfine bak. Burada hayat gece başlar bir şey olursa ararsın beni.” Dedi. Amcama “tamam” dedim ve gemiden indik. Gözüm Rıfatı arıyordu, aslında Rıfatta beni arıyordu. Uzaktan Rıfatı gördüm etrafına doğru bakınıyordu beni görünce yanıma geldi “heh bende seni arıyordum.” Dedi. “Neden” diye sorunca “dostum almam gereken şeyler var tek gitmek istemedim” dedi. “Tamam o zaman Rıfat gidelim ne alacaksın” dedim. “Boşver o bende kalsın sen gelicenmi benimle” dedi. “Gelirim” dedim ve amcama el sallayıp Rıfatla uzaklaşmaya başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 4
TerrorSerinin 4.kitabında olayları araştırmaya devam ediyoruz