kantinden çıktık bahçeye. boynundan anahtarı çıkardı. eski sandık kilitlerindendi.siz bilmezsiniz büyüklerimize sorun.
bu benim ailemden çocukluğumdan bir hatıra.onu kaybetme sakın. kitabı alınca bana gel,sen tek başına kalkamazsn bu işin altından. hangi tılsım olduğunu hangi sayfada olduğunu biliyorum ben ,babamın bana yaptığını hatırlıyorum. deyip telefonunu verdi.o an güvenini kazandığımı farkettim
telefon numarasını aldıktan sonra doğruca yurda gittim. yarın gündüz gözüyle giderim diye düşündüm. 3 saat sürüyordu zaten yolculuk. şehir merkezinden de köye gitmek 1 saat sürse toplam 8 saatim yollarda geçecekti her şeyi planlamıştım. yine akşam oldu. saat 20.00 gibi mesaj geldi telime. esradan. napıyorsun yazmış. yurttayım ,sen dedim.ya ,ben düşündüm de seninle gelmeliyim belkide, bi faydam olabilir dedi. çok şaşırmıştım. daha düne kadar benden iğrenen kız bir anda yumuşamıştı. sanırım o a beni boşa suçladığını anladı diye düşündüm.her zaman saf gibi iyi niyetli düşünürüm. tabi olur,hem canım sıkımaz. sabah erkenden yola çıkacağız ona göre hazırlan dedim. içim sevinçle doldu birden.
aramızdaki buzlar eridi diye düşünmeye başladım. alarmı erken saaate kurdum. sabah uyandım. mesaj attım esraya ,hazırdı o hemen buluştuk ve otogara gittik. çok fazla konuşmadık.yan yana bilet aldık. bindik otobüse.cam kenarında oturuyordu. sürekli uzaklaraydı. karşıdaki dağlarda, dağların uçlarındaki bulutlardaydı esra. hiç yanımda olmadı. beni farketmedi hiç. aklı hep başka yerlerdeydi. kendimi onun yerine koydum.hak verdim ona. beni suçlaması kadar doğal bişey yoktu.
yolculuk 3 saate yakın sürdü.tek kelime etmedik.ne o ne ben konuşacak şey bulamadık. otobüsten indik. sonra köye giden servis aracını bulduk. hareket saatini beklemeye başladık. çantasından sigara paketi çıkardı.ama içinde kalmamıştı.ben gidip sigara alayım dedi. bekle bekle alma boşuna bende açılmamış paket var, içtiğin sigaradan hem dedim.yok ya ben alayım dedi.ya boşver şimdi yeter bu bize dedim. verdim bi sigara. servis gelene kadar içtik sigaramızı. sonra bindik.
yol boyunca hiç konuşmadık farkındaysan dedim. evet,içimden konuşmak gelmedi, içimde bir sıkıntı vardı kusura bakma dedi.o sıkıntının sebebi benim biliyorum.ama şu iş bitsin bi daha söz seni üzen şeylerin sebebi olmayacağım ,yatay geçiş yapıp başka bi üniye gideceğim dedim. hayır ,öyle birşey demedim. ayrıca benim yüzümden okulunu değiştirme ,saçmalık olur bu dedi.
servis aracının içi köylü doluydu. peynir kokusu, vardı minibüsün içinde.tek tek köylere yolcu bırakmaya girdi minibüs.en son esra ve ben kalınca adam döndü bize. gençler siz nereye gidiyonuz dedi... köyüne gidiyoruz dayı, daha var mı dedim.. oraya kadar gitmiyo bu,2 km kadar yürüceniz bizim olan dedi. haydaa.nerden çıktı şimdi dedim. mecbur indirdi bizi bi yerde. allahtan saaat 12 buçuktu öğleden sonra. yürümeye başladık. esra derin bi nefes aldı .kaç yıl oldu buraya gelmedim. özlemişim.kuşların sesini, toprağın kokusunu, derenin şırıltısını dedi. bende özledim köyümü. buraya da 40 dakika mesafede. başka zaman olsa varırdm ama şimdi işimiz başka dedim. yürüyorduk tozlu köy yolundan. birbiriyle hem alakalı, hemde bi o kadar alakasız iki insan, yürüyor dük .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 4
TerrorSerinin 4.kitabında olayları araştırmaya devam ediyoruz