Gece heyecanla uyuduktan bi süre sonra rüya görmeye başladım. ilk defa sıkıntlı bi rüya görüyordum günler sonra...
Rüyamda olayların ilk başladığı köyde ki caminin içinde namaz kılıyordum, tek başımaydım namaz bitti önce sağıma selam verdim ( doğal olarak ) sonra soluma döndüğüm de şok oldum. Solum da ibrahim oturuyordu, sanki namazımın bitmesini bekliyor gibiydi. Selamımı tamamladıktan sonra ibrahim yanıma gelip ayaklarıma kapandı
-İlyas lütfen affet kardeşim böyle olsun istememiştim, özür dilerim kulun köpeği oluyum, nolursun diye yalvarmaya başladı.Üstü başı yırtıktı, yüzünün bi kısmı yara halindeydi... bana dokunmasını istemeyip geri çekildim.
+Defol git lan burdan, öldürürüm seni diye bağırdım...
Yere kapanıp ağlamaya başladı. Secde etmeye çalışıyordu ama edemiyordu, sanki birşey onu engelliyor gibiydi. O sırada biri beni dürtmeye başladı... gözlerimi açtım karşımda ömer hoca vardı. Köyden sonra hiç görmemiştim, resmen 1 haftadır tanıdığım adamı özlemiştim. Kalktım, haydi abdestini al sabahı kılacağız dedi kalktım abdesti aldım evde cemaat olup namaz kıldık.Namazın imamı bu kez dayımdı. Namazdan sonra birşeyler hazırlayıp yediler. Ben sadece meyve sebze yedim... domatestir salatalıktır üzümdür. Ardından şeyh
- seninki yolda 2 saati bulmaz gelir dedi. Tam rüyamı anlatacaktım ki - - - biliyorum tamam diyip gülümsedi. Şeyh uçmaz uçurur diye bi söz var bu söz çok doğru lan.Sonra şeyh elime bir kağıt verdi,
-bunları oku, ardından dışarı çıkıp ilerde ki ufak mağazadan kendine iç çamaşırı ve yeni kıyafetler al... eve gel gusül abdestini al dedi, sorgulamadan peki efendim dedim.
Kağıttakileri okumaya başladım, okudukça içime ferahlık geliyordu okumaya doyamıyordum. Bittikten sonra şeyhimin dediği gibi mağazaya gidip atlet don pantolon gömlek alıp döndüm. Evde hanımı olmadığı için rahattım ama içimden diyordum ki şeyh aklımızı okuyor duvarların arkasını da görüyorsa napacaz ?
duşa girecektim kendi kendime düşünüyordum ki, nur yüzüyle gelip haydi gir dedi tamam efendim diyip girdim. Banyo da dikkatimi çeken şey hiç hazır şampuan duş jeli falan yoktu. Ayrıca yeni temiz havlular ve lif ile kese vardı. Şeyhim sağolsun düşünmüştü, egolarından arınmış gerçek bi Allah dostuydu. Duşumu aldıktan sonra banyo da kurulunup yeni kıyafetlerimi giydim, dayım beni dışarıdan sesliyordu ama heyecanlı şekilde İlyas diye bağırıyordu.Hayırdır inşallah diyip dışarı çıktım, noldu dayı dedim parmağı ile karşıyı gösterip, senin eleman bu mu dedi. Gösterdiği yere bakınca ibrahimi gördüm, eğer şeyhin evinde onun lokmasını yemeden onunla namaz kılmadan önce onu görmüş olsaydım öldürebilirdim. Ama çok bir kinim kalmamıştı . ibrahim etrafına baka baka yürüyordu hemen koşarak yanına gittim yaklaştım. Evet kinim kalmamıştı ama köteği haketmediği anlamına gelmiyordu bu.
Pişt diye seslendim, arkasını döndü dönmesiyle sağlam bi yumruğu burnuyla alnının birleşim noktasına indirdim. Neye uğradığını şaşırdı yere bıraktı kendini... üstüne çıkıp tekmelemeye başladım aynı rüyamda ki gibi affet kardeşim diye ağlıyordu. Sonra dayım tuttu kolumdan tamam bırak dedi ömer hoca da gelmişti. Ömer hoca okuya okuya ibrahimin ensesinden bi köpek eniği gibi tutup eve doğru çekmeye başladı. Hoca okudukça ibrahim kuduz gibi köpürüyordu saldırmaya çalışıyordu.Her çabalamasında ömer hoca sağlam bi tokat geçiriyordu. Sonunda evin önüne geldik. Öfkem dinmişti... dayım beni bıraktı yukarı çıktı. ibrahim, ömer hocaya küfürler ediyordu ömer hoca da gerekeni yapıp tokadı basıyordu. Sonra kapıdan dayım ve şeyhim çıktı, ibrahimi görünce velahavle çekti ibrahimde onu görünce ağlamaya başladı.
Hayır hayır duygudan değil korkudan ağlıyordu. Şeyhim yaklaştıkça ibrahim korkudan nereye kaçacağını bilemiyordu. En sonunda dibine kadar vardı şeyh, ibrahimi kulağından tutup birşeyler okumaya başladı. ilk defa kaşlarını çattığını görmüştüm. Şeyhim kulağına sinirli sinirli okudukça ibrahim çıldırıyordu. Sonunda itekleyerek eve çıkardık. ibrahim bir yandan ağlıyor bir yandan da benden özür dileyip af istiyordu. O sırada öğle ezanı okunmaya başladı. Şeyh bunu tutup daha önce bizi sokmadığı bi odaya götürüp kitledi. Kapıyı yumruklumaya başladı ama şeyh hiç oralı olmadı. Abdestimizi alıp kılalım namazımızı dedi. Abdestler alındı benim imamlığımda namaz kılındı. Bunu ne yapacağız efendim, dedim bırakalım akşam vaktini bekleyelim gece herşey bitecek dedi.
Peki dedik, şeyh mutfağa gidip çay koydu bizde içerde oturup bekledik. Çok geçmeden şeyhte geldi bizimle sohbete başladı. Ömer hoca da dayım da daha önce çok şey yaşamış insanlardı... ama onlar bile sohbete kendini kaptırmışlardı. Kalkıp çayı getirdim sohbete devam ettik. Şeyhimiz öyle güzel sohbet ediyordu ki zaman nasıl geçiyor anlamıyorduk ta ki ikindi okunana kadar. Şeyh ayağa kalktı abdest almamızı söyledi... biz abdesti alırken o da ibrahimin kitli olduğu odaya gitti, kapıyı açtığı an ibrahim yine korkudan çığlık atmaya başladıArdından şeyhimin sesini duydum, sesli sesli birşeyler okumaya başladı... ağzından kelimeler döküldükçe ibrahimin acısı azalıyor gibiydi. Sonra kapıyı kapattı ve kitledi. Yüzünde ne sinir vardı ne öfke, yüzünde ki sadece acıma duygusuydu. Abdestlerimizi aldık şeyhi bekliyorduk... o sırada ömer hocaya muhzeyniyi sordum. iyi olduğunu söyledi bize kızgın mı dedim hayır değil dedi.
Çok şükür hocam dedim gülümsedi. Şeyhimde geldikten sonra ikindi namazını kıldık. Tespihattan sonra şeyh bana anahtarı verip ibrahimi getirmemi söyledi. Gidip kapısını açtım... köşeye yatmış tir tir titriyordu, ağlıyordu ama akacak göz yaşı kalmamıştı artık. Getirip odanın ortasına oturttuk. Dayım alnına baş parmağını basarak okumaya başladı. ibrahim hiç tepki vermedi okuma bitene kadar. Bittikten sonra şeyhim
- anlat bakalım bre gafil, nasıl düştün bu gaflete, kardeşim dediğin insana nasıl bunları musallat ettin, de bakalım yarım akıllı dedi. ibrahim yine ağlamaya ve anlatmaya başladı;+ İlyası çağırmadan bir kaç gün önce gece yarısı evde otururken küçük tüpte çay koydum, çayı evin terasında içiyordum ama bitiremedim. Demlikte kalan suyu aşşağı döktüm döker dökmez oradan alev gibi şeyler ve dumanlar çıktı
. . Fazla umursamadım eve geri girip uyudum.. . Çok korkunç bir rüya gördüm, daha doğrusu rüya gibi değildi gerçek gibiydi. Uzun elbiseleri olan çok çirkin 3 varlık bana birini öldürdüğümü, akrabaları olduğunu beni sadece bir şekilde sağ bıkracaklarını söylediler.. . Şart önce tılsım hazırlayıp sonra da ilyası buraya çağırmamdı. Dediklerini can korkusuyla kabul ettim ama ne yapacaklarını sordum, onu alacağız dediler... ama hiç birşey söyleyemedim çok korkmuştum dedio sırada lafa ben girip
+ şerefsiz diye bağırdım , şeyhim göz ucuyla bakınca susup dinlemeye devam ettim ,İlyası çağırdığım gün kümesi kazıp altına bana anlattıkları şekilde tılsımı gömdükten sonra ilyas geldi, birşey söyleyemedim ve 3 gece olaylar oldu. Ben her namaza gidip gelmemde almış olsunlar diye dualar ettim, çünkü görmek istemiyordum ama ilyas dirayetli çıktı korkmuyordu ve korkmadı... Onların üstüne kızgın yağ dökmeden önce ki gece rüyama girip ona vesvese vereceğiz yapacağı şeylere karışma dediler... el mecbur kabul ettim. Sonra da üstlerine yağ döküp birini öldürdü. Yağı dönünce anladım herşeyi. Ve İlyası alacaklarından artık emindim. Ama o pes etmedi ev sallanırken bile okumaya devam eti ve onu alamadılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 4
TerrorSerinin 4.kitabında olayları araştırmaya devam ediyoruz