hemen mutfak balkonuna çıktım. mustafa hocayı arayacaktım. telefonun da şarjının biteceği tuttu. o an arkamı dönmemle irkildim. büşra hemen dibimde bitmişti. sesinde soğuk bir tonla kimi arıyordun dedi. resmen kanım dondu. sen kimsin dedim. ben oyum dedi ve aniden gözleri kıpkırmızı oldu. korkudan şoka girmiştim. beni kolumdan tutup içeri çekti. gücü inanılmazdı.
içeri kaçtım hemen dış kapıya doğru koştum ama kapının önünde duruyodu. korkudan çığlık attım salona doğru kaçtım kapıyı kitledim amk. öyle çok dindar biri değilim ama duaları siralamaya başladım. korkudan koltuğa büzüldüm kaldım içimden allahım sen yardım et diye dualar okuyorum. aniden kapının önünde silüeti belirdi. bir anda kapının kilidi yavaşça döndü ve içeri girdi. benden bu şekilde kaçamazsın dedi. gözleri kıpkırmızı idi. senin eşinim artık. ben seni istemiyorum artık dedim. bana senin hayatını mahvederim bir daha aklın yerine gelemez dedi. dedim zaten yeterince ettin dedim neden yapıyorsun bunu bana dedim.
senden hoşlandım dedi enerjin mükemmel beni sana bağlayan o dedi. seni bırakmayacağım o mustafa denilen adamdam medet umma onun bana gücü yetmez ben yüzyıllardır yaşıyorum.ne hocalar gördüm. resmen sıçtım diyordum şimdi ne yapacağım. sonra aklıma küçükken dedemin dediği bir şey geldi. bu şerli varlıklara karşı 2 dua söylemişti bana nas ve felak. ama ezberimde de değildi. yarım yamalak okumaya başladım. o varlığın attığı kötücül kahkaha ile susverdim. bana bu duaların bir şey yapabileceğinimi sanıyorsun dedi. keşke o zaman okumaya devam etseydim. belki kaçacaktı yanımdan ama o an basiretim bağlandı susmuştum.bu yanıma geldi. bundan sonra senin karında sevgilinde benim benim başka biri hayatına girerse onun da senin de hayatını cehenneme çeviririm dedi korkmuşştum. hemen yanından kalktım kapıya doğru yöneldim. arkamı gayri ihtiyari bir döndüm yoktu gitmişti. derin bir oh çektim ama ne yapacağımı şaşırmıştım artık. merve ile görüşmediğime dua ettim resmen. kıza da zararım dokunacaktı göz göre göre.
o gece sakin geçti işe gittim işten çıkınca araba kiralayıp mustafa hocanın evine gittim. bu iş böyle olmayacaktı. mustafa hoca açtı kapıyı hali perişan görünüyordu. hemen içeri girdim oturduk dedim hayırdır hocam ne oldu. kızın hep açardı kapıyı sen niye yanlızsın bu hasta halinle. meğersem kızını ablasının evine yollamış ablası evliymiş. dedim hocam bu hasta halinle neden bıraktı seni. hoca ona da bulaşıyorlar dedi kanım dondu resmen. ben onların işine karışınca kızıma da musallat olmuşlardı o geceden sonra. gece uykusunda rahatsız ediyorlarmış. görünüp korkutuyorlarmış. tabiki kızıda hoca gibi dindar biriydi ama hoca daha fazla yanında kalıp zarar görmesine engel olmak için kızı yollamış. kız ne kadar istemese de babasına karşı gelememiş. bunları dinledikçe yerin dibine giriyor insanların da hayatını mahvettiğimi düşünüyordum.
aniden yerimden kalkıp hocam ben gidiyorum artık sizinde başınızı daha fazla belaya sokamam hakkınızı helal edin bir daha benden haber alamayacaksınız dedim. tam arkamı döndüm gidicem hoca kolumdan tuttu nereye gidiyorsun diyerek. o an hocaya baktım gözlerinde ki kararlılığı gördüm. seni kurtaracağım dedi. o an hocaya sevgim bir kat daha arttı. hocam dedim başka ne yapabiliriz. sana seçeneklerden bahsettim dedi. onu öldürürsek kabilesi asla bizi bırakmaz. çok riskli senden de kendi isteği ile vazgeçmiyor bu şekilde de kurtulamazsın. o zaman ne yapacağız hocam dedim. onu kimsenin bilmediği bir yere gömeceğiz dedi.
dedim bunu nasıl yapacağız hocam. dedi bir ritüel var. cini çağırıp hapsedeceğiz sonra gömeceğiz çok tehlikeli sen de bana yardım edeceksin. nerede ne zaman yapacağız hocam dedim. ben malzemeleri ayarlayıp sana haber vereceğim. peki hocam dedim şu an konuştuklarımızı dinlediyse ne olacak. ben evi korumaya aldım. bu eve ne girebilir ne de bu konuştuklarımızı burada duyabilir. o yüzden benden haber bekle o zamana kadar sessiz kal dedi tamam dedim.
arabaya atlayıp eve döndüm. kapıyı açtım içeri girdim mutfağa girmemle şok oldum. merve mutfakta dikiliyordu gözler kırmızı. şimdi de merve kılığında mı geldin kendimi zar zor toplayarak. aniden üstüme doğru geldi. öyle bir bağırmaya başladı ki sesi kulaklarımı patlatacaktı. ben sana demedim mi mustafa denilen o adamla görüşmeyeceksin diye. eve giremedim ama görüştüğünü biliyorum ne planlıyorsanız boşuna bana bir şey yapamazsınız sonra kötücül bir kahkaha attı. sana son uyarım bir daha o adamla görüşürsen merveyi öldürürüm resmen orada dondum kaldım hiç bir şey diyemedim. sonra her nasılsa şunları dedim madem kendine bu kadar güveniyorsun neden mustafa hocayla görüşmemi engelliyorsun. yoksa korkuyormusun dedim. yüzüme alaylı alaylı baktı o zavallı bana hiç bir şey yapamaz ama genede tedbirli olmak lazım dedi. ona baktım biraz normalleşmiştim artık onu sürekli görmekten. amk siz şimdi benim pgibolojimi bilmiyorsunuz panpalar. insanın bir sınırı vardır o sınır aşıldı mı en korkutucu çıldırtıcı şeyler insana normal gözükmeye başlar. ben o sınırı çoktan geçmiştim. varlıkla anlaşma yoluna gitmeyi denedim. ona madem senden kurtulamıyorum bana normal davran dedim. yoksa kafayı yiyeceğim. bir an sanki yüzü yumuşadı. öncelikle şu kırmızı gözlerinden hiç haz etmiyorum dedim. siz cinler şekil değiştirince gözlerde değişmiyor mu dedim. ben sana kızdığım için yaptım dedi bir anda mervenin gözlerine dönüştü. bir de bu kendini beğenmiş halini hiç sevmiyorum ben böyle insanlardan hoşlanmam dedim. sonra ne diyorum lan ben dedim kendi kendime sanki insan var karşımda. o da anlamış gibi alaycı baktı. amk panpalar siz benim durumda olsanız tırlatmamak için durumu hu şekilde normalleştirmeye çalışırdınız. ondan kaçacak yerim yok yapacak bir şeyim yok duruma uygun hareket etmeye çalıştım tabi ki mustafa hocayla ilk fırsatta görüşecektim.
Merve görünümün de ki cin yanıma geldi oturdu. Biraz ürpermiştim. Benden korkmana gerek yok dedi. Elimde değil bu kadar olandan sonra dedim. sonra buna sorular sormaya başladım. bir an onun hakkında ne kadar çok şey bilirsem ileride ondan kurtulmak için kullanırım diye düşündüm. dedim sen tam olarak kaç yaşındasın nasıl bu aleme girip çıkabiliyorsun.
biz cinler hele ki benim gibi güçlü cinler yüzlerce yıl yaşayabilir. istediğimiz zaman bu aleme geçiş yapamayız. sizinle aramızda boyut farkı var. bunu aşmak için ya birinin bizi davet etmesi yada çok fazla güçlü olmamız lazım dedi. çok fazla güçlü olanlarınız istediği gibi geçebiliyor mu dedim. evet dedi. ama onların sayısı çok az dedi. peki sen kim necisin. neden beni rahat bırakmıyorsun benden ne istiyorsun dedim. başta sadece benim için bir anlaşamaydın nurgülle yaptığım amacım merve ile seni ayırmak ve nurgüle bakmanı sağlamaktı. ama sonradan senden gelen enerji beni etkiledi dedi. aşık mı oldun bana dedim. bizde aşk diye öyle şeyler yoktur insanlar gibi dedi. kendi alememizde enerji gibiyizdir. bu yüzden kolayca istediğimiz yere ışınlanır istediğimiz kılığa kolaylıkla gireriz ama boyut kapısı denilen bir şey var. bu boyuta herhangi bir müdahale olmadığı sürece geçemeyiz siz insalar bizi davet ediyorsunuz ondan buradayız. nurgüle lanet ettim içimden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 4
HororSerinin 4.kitabında olayları araştırmaya devam ediyoruz