Büyü Bozmak 8

1.4K 41 10
                                    

     herşey tamamdı ve yola çıktık. kimse dönüp arkasına bakmıyordu. önceden çok daha boktan şeyler yaşadığım için onlar kadar tırsmıyordum ama ben bile sıçtım altıma. onları düşünemiyordum. önceki gün gelen avcılar geldi aklıma. adamlar uyardı bizi ama biz anlamadık. dediğiniz gibi de harbi götüm kaşınıyo ama çekiyor panpalar inanın elimde değil. girdin mi bir daha çıkamıyorsun. toprak yoldan uzun bir süre gittik ve korktuğumuz başımıza geldi. yine aynı yere gelmiştik. araziye çıktığımız kayalıkların dibine. korkular daha fazla arttı ve inceden diğer arkadaşlar yusufa söylenmeye başlamıştı. araçta benzin fazla kalmadığı için bir kez daha da gidemedik. mantıklı olan gündüz vakti 2 kişi yürüyerek gidecek, 2 kişi arabanın başında bekleyecekti. bu sefer caner ve ben yürüdük. onur ve yusuf aracın başında bekledi. toprak yolu takip ederek uzun bir süre yürüdük. ama bir türlü otoyol çıkmıyordu karşımıza.

güneş tam tepedeydi ve öğlen olmuştu. sıcaktan arazide yürünmüyordu. canere "dinlenelim" dedim ve bir ağaç bulup altında oturduk. sigara yaktım ve yorgunluğumu atmaya çalışırken biraz uzak bir mesafede hareket eden birşey gördüm. hemen ayağa kalkıp baktığım da köpeğe benzettim. canere söyledim ve beraber o tarafa doğru gitmeye başladık. biz yaklaştıkça köpek uzaklaşıyordu. köpek önceki gün gördüğümüz avcıların köpeğine benziyordu. ama yine de emin değildik. iyice hızlandık ve 2 adamı da gördük. arkalarından bağırdık ama dönüp bakmadılar. ben vazgeçtim ama caner devam etti peşlerinden gitmeye. canere de seslendim ama mesafeyi açtı iyice. duyamadı beni bir türlü. o da uzaklaştı. oturup bekledim.

aradan bir kaç saat geçti ama canerden de haber yoktu. telefona baktım ve telefon çekmiyordu. baya iç taraflara doğru gitmiştim belli ki. geldiğim yöne doğru yürümeye başladım. yanlız, geçtiğim yerler hiç geldiğim yerlere benzemiyordu. gariplik vardı. uzun bir süre yürüdüm. ne caneri bulabildim, ne diğer çocukları, ne de yolu. yürümekten iyice yoruldum ve tekrar oturmaya karar verdim. acaip şekilde susamıştım ama yanımıza su almak aklıma gelmemişti. ağacın kovuğuna sırtımı dayadım ve yavaş yavaş gözlerim kapandı. rüya gördüm mü görmedim mi hatırlamıyorum. bir anda korkarak sıçradım ve köpek tam burnumun dibinde hırlıyordu. korkudan bağırınca köpek havlamaya başladı. korkum iyice arttı. hemen ayağa kalkıp koşmaya başladım. zifiri karanlıktı ve ay ışığından başka herhangi bir ışık yoktu. köpek arkamdan havlayarak geliyordu. biliyordum bu artık gariplikten çıktı. işin rengi belli oldu iyice. gömünün cinlerini uyandırdık ve başımıza bela aldık. koştum, uzun süre arkama bakmadan koştum. sanırım köpek artık arkamdan gelmiyordu ve yavaşlamaya başladım. fazla birşey göremediğim için yürüdüğüm alandaki ayın aydınlattığı yerlerden yürümeye çalışıyordum. aydınlanan yerlere bakarken bir anda bir varlığı daha hissettim ve dikkatimi ona vermeden yürüdüğüm yere bir baktım, toprak yolun oradaki kayalıkların bulunduğu tepenin tam ucundayım. 2-3 adım daha atsam aşağıya düşecektim. hiçbirşey görmüyordum ve tılsımın ne demek olduğunu orada anladım. hemen dikkatlice aşağıya doğru indim ve arabaya koştum. arabanın içine baktım ama yusuf ve onurda yoktu. sağa sola bakındım ama göremedim onları. yüksek sesle bağırdım ama herhangi bir hareket yoktu.

Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 4 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin