Herhangi biri olduğuma inanıyordum. Babam gibi, dedem gibi, hatta büyük büyük dedem gibi.
Beni parmak ile göstermenize neden olacak tek bir özelliğim bile yok. Olmasını da istemem. Sıradan okullarda, sıradan öğrenciler gibi okudum. Ne çok başarılı oldum, ne de çok başarısız. Çizgimi hiç bozmadım. Üniversite bittikten sonra, iş ararken polislik sınavlarına girdim, ortalama bir derece ile kabul edildim ve sonra gene ortalama bir başarı ile polis oldum. Sıradan bir ilçenin, sıradan bir karakoluna, sıradan bir memur olarak atandım.
Gündüzleri sıradan evrak işleri yaparım, bazı geceler devriyeye çıkarım. Bir kaç alkolik, iki üç serseri ya da bazen bir iki esrarkeş enseleriz. Hiçbir zaman kişisel bakmam olaya. Bu insanlara ne empati beslerim, ne de kin. Onlar benim için sadece ay sonunda cüzdanıma yansıyacak ekstra puanlardır. Sıradan gecelerimin, ufak sürprizleri. Ertesi günün evrakları.
İş bulduktan sonra evlendim. Evliliğim bile kişisel bir durum olmadı benim için. Evlenmem gerektiği için evlendim. Neden evlenmem gerektiğini sorgulamak benim işim değil. Düzen böyle, herkes evlenir ve yuva kurar.
İki kızım var. Biri beş diğeri üç yaşında. Oğlum olması için çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalar, kişisel değiller… Belki bir sonraki çocuğum erkek olur.
Olmayacak. Çalışmalar yarım kalmak zorunda kalacak, çünkü kişisel bir şey bulacağım. Kişisel kıyametim kapıyı çalmadan, kırıp bildiğim hayatı yok edecek.
Bir öğleden sonra, belediye zabıtaları bizden destek istediler. Semtimizin sıradanlığını bozan bir çöp evi boşaltmak isterken, ev sahibinin direnişi ile karşılaşmışlar. Aslında bu tür olaylara karışmayı hiç istemem. Evraklar ne kadar sıkıcı olsalar da, evini çöp yığınları ile dolduran istifçiler kadar sorun çıkarmazlar. Ancak çoğu memur yıllık tatilde olduğundan, istifçinin evini boşaltmaları için zabıtalara yardıma gitmek zorunda kaldım.
Eve istiflenmiş çöplerin kokusunu genellikle sokağın başından bile alabilirsiniz. Psikiyatrlar, istifçiliğin nedenini takıntı olarak açıklarlar. Bu insanlar, tam anlamı ile deli değillerdir. Sadece, “birgün işe yarar” düşüncesiyle hiçbir şeyi atmayan insanlardır. Bir süre sonra takıntıları ilerler ve yolda gördükleri çöplerin bile işe yarayabileceğini düşünürler. Psikiyatrlar bu insanlara deli demez, ben ise zırdeli derim. Onlar için, rengi sararmış eski bir evrak, yarısı yanmış bir pet şişe gibi materyaller bile kullanışlı olabilirler.
Onlar için herhangi bir eşya bile, kişiseldir.
Gördüğümün, duyduğumun aksine, bu evden ağır bir koku yükselmiyordu. Dairenin kapısına geldiğimde, iki zabıtanın kendi aralarında pis pis güldüklerini gördüm. Kendilerine çeki düzen vermeleri için bir süre onlara dik dik baktım. Onlar da kendilerine çeki düzen verdiler. Kişisel bir durum değil bu, sıradan bir hiyerarşi gösterisi sadece. Durumun ne olduğunu sorduğumda, kendim görmem gerektiğini söylediler.
İçeri girdim. Çoğu çöp evde, her yer dağınık olur. Çöpler sadece onları istifleyenin anlayabileceği, tek bir kişinin bilebileceği düzende yerleşmiş olurlar. Geri kalanlar için sadece kaos olarak görülecek bir düzen. Bu evde ise, en bakar kör belli bir düzen olduğunu fark ederdi. Sayısız nesnenin her biri el yapımı raflara özenle dizilmiş vaziyette duruyordu. Bir düzen içinde olduklarını görüyordum, ancak düzeni anladığımı iddia edemem. Eminim, istifçi için şu bıçağın, bu küreğin yanında olmasının bir anlamı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 4
TerrorSerinin 4.kitabında olayları araştırmaya devam ediyoruz