BÖLÜM 2
Demir Güney uykuyla uyanıklık arasında gidip geliyordu.
Garip bir uyuşukluk vardı üzerinde ve... başı zonkluyordu. Ara ara hissettiği soğuk eller vücudunda geziniyordu yine. Başında, yanaklarında, boynunda...
Kuru, uzun bir öksürük kulaklarına dolarken zorlukla da olsa gözlerini açmaya çalıştı. Sonunda başardı da... Ödülü daha da ağrıyan bir baş olsa bile.
Hayretle etrafına bakındı. Küçük, yarı karanlık bir yerdeydi. Bir yer yatağında yatıyordu. Ahşaptan kabaca yapılmış bir masanın üzerinde cılız ışığı ile odayı aydınlatmaya çalışan bir gaz lambası vardı.
Bir çıtırtı sesi onu irkiltince o yana döndü. Ses gürül gürül yanan eski tip bir sobadan gelmişti. Onun arkasında da biri vardı.
Bir kadın... Bir şey içiyordu.
"Ne..?''diyebildi.
Sesi boğuk bir fısıltı halinde çıkmasına rağmen kadın onu duymuş ve heyecanla dönmüştü.
Aceleyle genç adama doğru seğirtirken dudakları minik bir gülücükle aralanmıştı. "Merhaba... uyanmışsın.''dedi neşeyle.
"Biliyor musun hiç uyanmayacağını düşünmeye başlamıştım.''
Serin eli genç adamın alnında dolaştı. "Başın ağrıyor mu? Kendini nasıl hissediyorsun? İyi misin?''
Ardarda sıralanan sorularla başı dönen adam umutsuzca araya girmeye çalıştı. "Ben...'' Sesi hırıltılıydı.
"Dur sana su getireyim.'' dedi kadın ve hızla yerinden doğruldu.
Adeta ışık hızıyla hareket ediyordu. Bir an sonra elinde bir bardak suyla yanındaydı.
Ensesinden destekleyerek bardağı genç adamın ağzına dayadı. Bu hareket nedense adama tanıdık gelmişti. İçini çekerek yudum yudum serin sudan içti.
Başını dikkatle yastığına geri koyan kadın sanki hiç ara vermemiş gibi konuşmasına devam ediyordu.
"Şimdi daha iyisindir umarım. Aç mısın? Sana çorba getireyim mi? Hiç uyanamayacağını sanmıştım, biliyor musun?''
"Demin de söylemiştin.''dedi genç adam daha düzgün bir sesle.
"Demiştim değil mi? Heyecanlandım işte.''
Konuşma gittikçe garipleşiyordu ve genç adam hala nerde olduğunu anlayamamıştı.
Kaşları hafifçe çatılırken "Sen kimsin?''diye söylendi hafif bir öfkeyle. "Ve ben niye buradayım?''
"Ah...''diyebildi kadın şaşkınlıkla yere otururken. "Hatırlamıyor musun?''
"Neyi?''
"Kazayı...''
Genç adam bezgin, kısılmış bakışlarıyla bu şaşkın yaratığı süzdü bir an.
Sonra başına gelenleri yavaş yavaş hatırlarken giderek irileşen simsiyah gözleri kadının ela gözlerine çakılıp kaldı.
&&&
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)
Fiksi UmumAyrı dünyaların insanlarıydılar. Ama kader farklı düşünüyordu...