Bölüm 38

9.3K 500 22
                                    


Açılan kapıdan hızla içeri dalan Demir'in telefonu çaldı. Arayan Semih'ti. "Akşam yemeğinde sizdeymişiz... Hayrola?"

"Öyleymiş." dedi Demir arkadaşına. "Ben de yeni öğrendim." Sabırsız gözleri etrafı araştırıyordu. Geniş holde bir tek kapıyı açan Nimet vardı. Yorucu bir günden sonra görmek istediği tek insan ortalarda görünmüyordu. Son konuşmalarından beri suskunluğu devam eden inatçı karısını görebileceğine dair bir umudu hiç olmamıştı ama... Ne de olsa sevdiği kadını ve kıpır kıpır oğlunu çok özleyen bir adamdı.

"Bir sorun mu var?" diye sordu Semih.

"Bildiğim kadarıyla yok. Niye..?"

"Hemen hemen her akşam sizdeyiz de..." dedi Semih. Kısık sesinde hafif bir endişenin izi vardı. "Bu resmi davetin başka bir nedeni mi var diye merak ettim."

Demir "Zannetmiyorum..." derken birden şüpheyle durakladı.

"Annen yine bir şeyler planlıyor olmasın?"

"Olabilir aslında." diye mırıldandı Demir. "Annemi bilirsin. Aklına koyduğunu yapmazsa rahat edemez."

Semih'in bezgin homurtusu duyuldu. "Desene bu akşam da gayet eğlenceli geçecek."

"Ya... Ne demezsin?" dedi dalga geçen bir tavırla Demir. "Sesin o yüzden bu kadar neşeli geliyor olmalı... Böyle bir şey olmasın diye dua etmeye başlasan iyi olacak bence. Yoksa annem hepimizin canına okumadan bırakmaz peşimizi." Kısacık duraklayıp derin bir nefes aldı genç adam. Kafasında yavaş yavaş belirmeye başlayan olasılıklar çivi misali bastırıyordu ensesine. Ağrıyı yok saymaya çalışırken merakla sordu. "Senem bir şey söyledi mi sana?"

"Bugün pek görüşemedik." diye karşılık verdi Semih. Kırık dökük sesi duyanı gülümsetecek derecede gücenik geliyordu. "Sabah sizdeydi biliyorsun. Ondan sonra da alışverişe çıkmış."

Artarak devam eden ağrıya inat çoktan gülümsemeye başlayan Demir dayanamayıp kahkahayı patlattı. "Ne alışverişi yahu? Daha balayında değil miydiniz siz?"

Semih derin derin iç geçirdi. "Benimle uğraşma Demir."

"Yo... Asla." diye inkar etti Demir kıkır kıkır gülerken. "Asla öyle bir niyetim yok. Ne de olsa bu balayı meselesinde ne yazık ki hiç deneyimim yok biliyorsun. Ama etraftan duyduğum kadarıyla biraz daha uzun sürüyor olmalıydı."

Semih pes etti. "Alacağın olsun arkadaşım." dedi kısık bir sesle. "Dua et de aklımıza gelen başımıza gelmesin... Yoksa bu akşam annenin karşısında yalnız başına sürünürsün artık. Yalvarsan yakarsan da sesimi çıkarmayacağım haberin olsun."

"Sanki o despot karının karşısında çok yapabiliyorsun da..."

"İki etti..." diye söylendi Semih. "Karıma bu söylediğinin ne manaya geldiğini tatlılarımızı yerken açıklarsın artık." Sesi baldan bile tatlıydı.

Kısa, keskin bir sessizlik...

"Semih, sakın... Bunu yapmaya cesaret edemezsin."

Semih boğuk bir gülüşle karşılık verdi. "Yemekte görüşürüz arkadaşım."

Kapanan telefona bakıp kızgınlıkla homurdandı Demir. Çantasını sessizce yanı başında bekleyen Nimet'e uzatırken özlem dolu bakışları merdivenlerdeydi. Kısa bir an kararsızlıkla durakladıktan sonra salona yöneldi.

Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin