Semanur Senem'in mesajını alır almaz koşturup gelmiş ve Neva'yı kutlarken ne kadar sevindiğini defalarca söylemişti. Enis aldığı haberle gururlu bir baba gibi kabaran Kemal'e bayağı takılmıştı. Alev'in annesi ertesi günkü randevularını bir daha hatırlatan heyecanlı kızını adeta sürükleyerek götürürken Neva gülüyordu. Demir nihayet fırtınadan sağ salim çıkabilmiş olmanın getirdiği rahatlamayla karısına ana salona kadar eşlik etti.
"Teklifi duyar duymaz Alev'i gömersin sanmıştım." diye fısıldadı Semih hemen yanından.
" Neva bu kadar mutlu olmasaydı belki de yapardım. Ama..."
Semih karısıyla fısıldaşan genç kadının heyecanlı yüzüne bakınca anlayışla salladı başını. "O halde bana da iyi şanslar demek düşer." dedi. Bakışları aynı anda başını kaldıran Senem'e takılınca eliyle çağırdı. "Sağır Reşit teşrif etmemiş daha... Biz Gülperi Hanım'la konuştuklarımızın üzerinden bir geçelim diyorum." Gözleri geniş balo salonunu tararken sırıtıyordu. "Siz de bu arada karınla tanışmak için hayli sabırsız görünen kalabalıkla vakit geçirirsiniz artık."
Çaresizce inleyen Demir'e göz kırpıp yanına gelen karısıyla iki dakikada gözden kayboldu genç adam. Neva tedirgin bir tavırla Demir'e yaklaştı. İrileşmiş gözleri ve gittikçe kızaran yanaklarıyla gümüş rengi elbisesinin içinde ne kadar güzel olduğunun farkında bile değildi. Demir yutkunurken "Ne yapıyoruz?" diye fısıldadı Neva.
"Tanışıyoruz." dedi inlercesine genç adam.
Neva şaşırmıştı. "Efendim..?" diyebildi. Gayet şık giyinmiş yaşlı bir kadının yaklaştığını fark edince devam edememişti. Sessizce gülümseyerek başıyla selam verdi genç kadın.
Bu arada "Demir..." diyordu titrek ama otoriter bir ses. "Beni güzel karınla tanıştır."
"Tabi ki..." dedi hemen Demir.
Sanki işaret verilmiş gibi etrafları bir anda meraklı konuklarla çevrildi. Kısa bir süre sonra Hayati de kalabalığa katılmıştı. "Çocuklar etrafa dağıldı." diye fısıldayarak bilgi verdi Demir'e. Genç adam anladım der gibi başını sallayınca da Neva'nın diğer tarafına geçti. Genç kadın Hayati'ye kısacık gülümseyip bir şeyler söyleyen yaşlıca bir beye döndü sonra.
Salona adım attığından beri bir türlü anlam veremediği bir ilginin odağı olan Neva, koruma gibi yanından ayrılmayan Demir ve Hayati'nin eşliğinde katıldığı bu ilk baloyu kazasız belasız atlatabilmek için sessizce dua ediyordu. Bir daha böyle bir ortamda bulunmak zorunda kalmayacağını bilmesine rağmen aşırı derecede gerilmişti. Görmeye geldiği adamın bir önce ortaya çıkmasını ve bu garip heyecanın bitmesini dört gözle bekliyordu.
Yine de kısa bir süre sonra her iki yanında sabırla eşlik eden genç adamların varlığından dolayı olsa gerek rahat hissetmeye başlamıştı. Hatta yanına gelen konuklarla kısaca da olsa sohbet edebildiğini fark edince gerginliği daha da azaldı. Ama tanıştığı insan sayısı arttıkça yorulmaya başlamıştı Neva. Bu yüzden de Demir'in dirseğine dokunup yönlendirmesiyle salonun bir köşesini kaplayan zengin açık büfeye doğru giderken rahat bir soluk aldı. Hayati halden anlayan bir tavırla koca bir bardak suyu uzatınca minnetle gülümsedi. Buz gibi sudan küçük yudumlar alırken düşünceli bakışları salonu dolduran kalabalığa takılmıştı. Konuklar İncisoy'lara gelen insanlara hiç de benzemiyordu doğrusu... Ne kadar varlıklı oldukları giysilerinden ya da taktıkları mücevherlerden dolayı bir bakışta belli oluyordu ama çok kibar davranıyorlardı. Ne kaba saba konuşmalar ne de abartılı kahkahalar vardı. Kimse sarhoş da değildi üstelik. Çok merak ettikleri her hallerinden belli olmasına rağmen özel hayatı ile ilgili hiçbir soru da sorulmamıştı genç kadına. Genel soru oğlu ve onu ne zaman görebilecekleri üzerineydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)
Ficção GeralAyrı dünyaların insanlarıydılar. Ama kader farklı düşünüyordu...