Aralıksız devam eden kar yağışı kurtarma ekiplerinin elini kolunu bağlamıştı. Ancak mahsur kalanların güvenli bir sığınakta olduğunu bildikleri için içleri biraz rahattı.
Eninde sonunda kar duracak ve rüzgar vazgeçecekti. Ne de olsa doğanın kuralı buydu.
Ama medyanın kapıldığı çılgınlık fırtınası öyle kolay kolay dinecek gibi durmuyordu. Ne de olsa insan yapımıydı ve medya yedikçe acıkıyordu.
Muktedir İncisoy'un incileri birkaç saat içinde öğütülüp tükürülmüş, yorumların yorumları bile yapılmıştı. Ve istisnasız bütün önemli açıklamalar Demir Güney'in değişik kadınlarla çekilmiş fotoğraf ya da kamera görüntüleriyle süsleniyordu. Araya eski kız arkadaşlarıyla yaptıkları ayaküstü görüşmeleri şok, şok, şok anonslarıyla çeşni niyetine sıkıştıranlar da olmuyor değildi tabi.
Sanki bit pazarına nur yağmış, eskiler değere binmişti. Ancak en son iki ay önce ayrıldılar dedikodusundan sonra gündemden düşen eski manken, yeni girişimci iş kadını Melisa Akol gözyaşları içinde ayrılmadık, işlerimizin yoğunluğu nedeniyle bir süre ara verdik diye açıklayınca açık ara birinciliğe oturdu.
Çığ felaketinin ikinci gecesinin sabahında, yaklaşık saat sekiz itibarıyla, geçmiş olsun dileklerini kabul edenler arasına girmeyi hak etmiş bulunuyordu sarışın kadın.
Lüks otel odasının süitinde kahvaltının başına oturmuş bulunan Demir'in yakınları ve arkadaşları artık çığırından çıkmış gelişmeler karşısında yorum yapmayı bırakmış, bıkkınlıkla izlemeye geçmişlerdi.
Bir tek dertli anne Semanur Güney oğlunu savunma ihtiyacıyla "Niçin bu kadar büyütüldüğünü anlamıyorum." demişti gücenik bir ses tonuyla. "Yaşıtlarından farklı değil ki benim oğlum.''
Hovardalıkta yeni yeni palazlanmaya başlayan Sinan bile kadınları saymayı bırakmıştı.
Ekstra peynirli tostunu hırsla ısıran Senem yan gözle Enis amcasına bakarken söylendi. "Demir kendini savunabilecek durumda değil... O yüzden vuran vurana.''
Enis sıkıntıyla nefes aldı. "Bu konuyu hallettiğimizi sanmıştım Senem... Karşılık vermeyeceğiz. Demeçlerimiz sadece kurtarma çalışmalarımızla sınırlı kalacak.''
"Ama Enis Amca, Demir'e ne yaptıklarını görmüyor musun? Onu dur durak bilmeyen bir kadın avcısı gibi gösteriyorlar.''
"Farkındayım, kızım.''
"Hiç olmazsa kanal sahipleriyle bir görüşme yapsak...''
"Hayır.''dedi kararlı bir tavırla yaşlı adam. "Bırak ne yapacaklarsa yapsınlar... Zamanı geldiğinde bu arsızlığın ve saygısızlığın bedelini tek tek ödeyecekler.''
"İyi de... Gittikçe daha çok zarar vermeye başlıyorlar. Bir de şu Melisa cadısı çıktı... Demir zor kurtulmuştu ondan.''
"Yine kurtulur... Ne var ki bunda?''diye araya girme ihtiyacı hissetti Semih.
Senem hışımla genç adama döndü. "A..tabi ya... Sizin için kurtulmak kolay iş.''
Semih gülmemek için uğraşırken "Ne dedim ben şimdi ya?"dedi. "Bir anda taraf değiştirdin bakıyorum.''
"Taraf filan değiştirmedim ben...'' Elini saçlarından geçirirken sıkıntıyla ofladı. "Ne dediğimi bilmiyorum ki.'' Başını bu kez yaşlı kadına çevirdi. "Semanur Teyze siz de mi aynı fikirdesiniz?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)
Genel KurguAyrı dünyaların insanlarıydılar. Ama kader farklı düşünüyordu...