-hatice6761'e ithaf edilmiştir-
Demir iç çekerek uzandı yatağına. Kısa bir süre askıda olan koluna zarar vermeyecek uygun bir pozisyon bulmak için uğraştı. Nihayet başardığında bu sefer de son birkaç saatin analizini yapmaya başladı kafasında... Ancak ne kadar denediyse de her seferinde düşünceleri onu tek bir yöne götürüyordu. Neva'ya...
Ne ara ara ben hala buradayım diye zonklayan omuzu ne geçireceği ameliyat ne de saldırı hakkında arka arkaya patlatılan senaryolar etkili olabilmişti... Melike ile tanışması ve beraberinde yaşanan sürprizler de... Belki diğerlerinden daha fazla meşgul etmişti aklını ama işte şu anda başını yastığa koymuş, nereye saklandığını merak ettiği uykusunu beklerken sevdiği kadının görüntüleri bir bir beliriyordu.
Neva birlikte alınan karardan dolayı ne düşündüğünü pek belli etmemişti. Gerçi içine sinmemiş olsaydı kesinlikle bunu belli edecek bir şeyler yapar ya da bir iki kelime söylerdi. Tıpkı kendisine acımadan yaptığı gibi... Ya da belki de bu açık sözlülüğü sadece kocası söz konusu olduğunda geçerli oluyordu. Umutlarını yerle bir eden daha önceki ketum halleri aklına gelince farkında bile olmadan neşeli bir nefes verdi Demir. Kendisinden de saklayacak hali yoktu ya... Şu anda Neva'nın çekinmeden konuştuğu ya da hıncını rahatça çıkarabildiği kişi olmaktan fazlasıyla memnundu. Karısının ne söylediği ya da ne yaptığı umurunda bile değildi. Konuşurken gözlerini yüzünden ayırmadığı sürece ve yakınından kaybolmadığı sürece her şey kabulüydü.
Normalden daha uzun gelen günün sonunda ve artık konuşulacak yeni bir şey kalmadığında, herkes dinlenmeye çekildiği vakit Neva'nın peşi sıra odasına kadar çıkmıştı Demir. Kapının hemen dibinde esnemesini güçlükle engellemeye çalışan ve neredeyse uykudan gözleri kapanan genç kadın onu durdurmasaydı içeri de girecekti. Ama işte Neva zarif bir hareketle elini uzatmış ve genç adama geçit vermemişti. Üstelik uyuyacağım diyerek her türlü yanlış anlamanın da önüne geçmişti. Karısı niyetini söze dökmeseydi bile bile yanlış anlayacak ve uzanan minik eli yakalayıp içeri süzülecekti...
Belki de öyle yapmalıydı aslında... Neva'nın yorgun fısıltısını duymazdan gelerek ve fırsattan istifade ederek içeri girebilmiş olsaydı şimdi burada pişmanlık ve özlemle yanmazdı en azından... Ya da hatırladıkça kalbinin ritmini hızlandıran o sır dolu cümlelerin ne anlama geldiğini öğrenme şansını yakalayabilirdi...
Birden kısacık güldü. Aslında dürüst olmak gerekirse o anda her şey bekleyebilirdi. Her fırsat, her cevap ve her his... O sadece uyurken Neva'nın yanında olmak, nefes alıp verişini izlemek hatta nefes aldığından emin olmak istiyordu. Ve oğlunu da...
Oğlu...
Demir ani bir düşüncenin etkisiyle fırladı yataktan. Omzunu akıl edemeyecek derecede hızlı davranmıştı. Bir anda kafasında çakan parlak fikirle o kadar doluydu ki acıdan inleyen kendi sesini algılayamadı bile.
Göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir sürede biraz önce girmek için çıldırdığı kapıdan sessizce içeri süzülürken ağrıdan kasılan kolunu ovduğunu da fark etmedi. Aklı tamamen eğer olur da bir ihtimal Neva hala ayaktaysa uyduracağı bahanelerle doluydu. Gerçi oğlu bahane değildi. Ufaklığı gerçekten de görmek istiyordu. Uyumadan önceki hali hala canını sıkıyordu. Hem hastaneden geldiği dakikadan itibaren Emir'le şöyle ağız tadıyla oynama şansını da bulamamıştı. Ne zaman fırsatını yakalasa biri muhakkak gelmiş ve oğlunun meraklı aklını çelivermişti. Eğer büyük bir özenle hatmettiği kitap iletişimin çocuk gelişimi üzerine olan faydalarından ha bire bahsedip durmasaydı yapacağını biliyordu ama... Oğlunun iyiliği için de bağrına taş basmaya mecburdu işte... Arada bir çılgınlığa kapıldığı ve tek bir bakışla herkesi uzaklaştırıp sadece karısı ve oğluyla kalabileceği uzak bir diyara kaçmayı gerçekten de dilediği zamanlar olmuyor değildi. Tabi bir de o lanet olası uzun kulaklı yumuşakçayla...
![](https://img.wattpad.com/cover/118678257-288-k246099.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)
Ficción GeneralAyrı dünyaların insanlarıydılar. Ama kader farklı düşünüyordu...