Bölüm 31

10.2K 621 22
                                    

Neva yıldırım hızıyla lambaya ulaştığında düğmesini aramak için uğraşmadı. Sesi tanımıştı. Avazı çıktığı kadar bağırıp lambayı sesin geldiği karanlığa fırlatırken korkunun bedenini ele geçirmesine fırsat vermedi. Hatta endişelerinde haklı çıktığı için belli belirsiz bir ferahlık bile hissetti. Belki de gerçekten çıldırmaya başlamıştı...

Zarif işlemelerle süslü gece lambası havada uçup karanlık gölgenin tam üstüne düştüğünde önce yumuşak bir ses geldi ardından da sunturlu bir küfür... Ancak Neva'nın çığlığı Tarcan'ın öfkeli sesinden baskın çıkmıştı.

Genç kadın gürültülerden uyanıp çığlık çığlığa ağlamaya başlayan oğlunu kaparken, haykırarak yardım istemeye devam etti. Balkona doğru gerilediği anda Tarcan hırsla ilerledi. Öfkeyle karışan yüzü çirkinleşmiş, adeta çarpılmıştı. Ay ışığıyla boyanan hatlarıyla zincirlerinden kurtulmuş bir cehennem zebanisini andırıyordu.

"Seni sürtük... Kahrolası kadın." Ağzından köpükler saçılırken hırladı adam. "Yaptıklarının bedelini ödeyeceksin."

Elini genç kadına doğru kaldırdığında ay ışığında parıldayan çeliğin görüntüsü Neva'yı şok edebilirdi. Ancak annelik içgüdüleri buna izin vermedi. Tarcan bıçağı savururken oğluna sarılıp arkasını döndü genç kadın. Kolunun üst kısmını yakıp geçen acıyla irkildi birden. Sonra aniden etraf ışıl ışıl oldu.

"Allah'ın belası adam..." diye gürledi bir ses. "Sen ne yaptığını zannediyorsun?"

"Demir..." diyebildi Neva rahatlayarak. Ne kucağında çırpınarak ağlayan oğlunun ne de kan içindeki kolunun farkındaydı.

"İyi misiniz?" diye haykırdı Demir. En değerli varlıklarına bir kez bile bakmaya fırsat bulamadan Tarcan'a yüklenmişti.

Tarcan öfke içinde yeni hedefine yönelmiş deliler gibi böğürüyordu.

İki adam birbirlerine tekme yumruk giriştiler. "Hepinizi mahvedeceğim." diye bağırdı Tarcan nefes nefese. Ancak Demir'in isabetli birkaç yumruğunu arka arkaya yiyince sesi kesiliverdi. Yine de vazgeçmiyordu. O kadar hınçla doluydu ki yumruklara aldırmadan atılıp duruyordu.

Demir, hasmının karnına arkasından da çenesine yumrukları patlatırken "Neva..." diye bağırdı. "İyi misiniz? Bir şey söyle." Genç kadının adeta dili tutulmuştu. Tanıdığı ilk dakikadan beri pis işlerini hep sinsi yollarla, ellerini kirletmeden yürüten bu adamın yeni halini görünce şok olmuştu.

Aldığı darbeyle dudağı patlayan Tarcan neredeyse duvara yapışmıştı. Koluyla çenesinden akan kanı silerken dudakları nefretle büküldü.

"Yerinde dur serseri. Sakın kıpırdayayım deme."

Demir'in tehdidine hırlayarak cevap verdi adam. "Asla... O sürtük yaptıklarının bedelini ödeyecek." Sesi, körük gibi inip çıkan göğsünden kesik kesik geliyordu.

"Lafına dikkat et." diye tısladı Demir sıkılı dişlerinin arasından. "Lafına dikkat et pislik. Yoksa sana yediririm onları."

Tarcan'ın akıllanmaya niyeti yoktu anlaşılan. Islak bir çığlıkla Neva'ya doğru gitmeye başlayan Demir'e hücum etti birden. Genç kadının uyaran sesi oğlunun canhıraş ağlamasına karışmıştı. Göz ucuyla hareketi fark eden genç adam hırsla döndü ve tek bir yumrukla Tarcan'ı yere serdi. Geriye doğru minik bir kavis çizen hevesli adam sırt üstü yere düşerken acıyla homurdandı ve yığıldığı yerde kaldı.

Demir tatmin olmuş bir şekilde içini çekerek küçük ailesine yöneldi hemen. Ancak gördüğü manzara karşısında dehşetle duraklamıştı. Oğlu annesinin kollarında çırpınarak ağlıyordu ve deliler gibi sevdiği kadının bir yanı kan içindeydi.

Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin