-blackgirl61ts'ye ithaf edilmiştir-
Hızlı adımlarla ilerleyen Semanur endişeliydi. Bir anda patlayan saçma sapan söylenti nedeniyle vaktinden çok önce gelmişti hastaneye. Oğlu daha yeni ameliyattan çıkmıştı. Gelini, kocası ve çocuğu arasında bölünmüştü. Ve sanki yeterince sorun yokmuş gibi şimdi de böyle bir saçmalıkla uğraşmak zorunda kalacaklardı. Görmesine bile gerek kalmadan binanın girişinde hastadan çok muhabir olduğuna yemin edebilirdi.
Farklı bir kapıdan giriş yaptıkları için kimseyle uğraşmak zorunda kalmamışlardı ama derinden gelen uğultu bile yeterince can sıkıcıydı.
"Eğer Demir seni bu halde görürse çok ciddi bir şey var zannedecek..." dedi hemen yanında yürüyen Senem. "Biraz önce Neva ile konuştum. Meseleye pek takılmamış..."
"Öyle demiştir..." diye karşılık verdi yaşlı kadın. "Derdini paylaşmayı pek sevmez bilirsin..." Sonra düşünceli bir şekilde kaşlarını çatarak devam etti. "Gerçi Demir'in sesi de iyi geliyordu. Hatta böyle bir durum için biraz fazla bile iyiydi..."
"Öyle mi..?" dedi Senem birden. "İşte bu ilginç..."
"Haberi veren Mehmet..." diye araya girdi Enis yanlış koridora dönen karısını dirseğinden yönlendirirken. Meseleyi duyduğunda biraz öfkelendiyse de sonrasında sakinleşmiş hatta oğlunun yapabileceği yorumları tahmin etmeye çalışırken bayağı eğlenmişti yaşlı adam. "Yemeğin tam ortasında pat diye söylemiş. O çocuğu yerken seyretmek her zaman keyif verir. O yüzden ilk şoku hafif atlatmışlardır... Neyse geldik zaten. Şimdi ne neymiş anlarız..."
Semanur şüpheyle baktı kocasına. Ancak oğlunun kaldığı odanın kapısı açılırken doğal görünmeye çalıştı. Bakışları hemen yatağın olduğu tarafa kaymıştı ancak Demir orda değildi. "Neva..." diye seslenirken telaşla oturma kısmına yöneldi hemen.
"Semanur Hanım..?" Genç kadının şaşkın bakışları yaşlı çiftin ve sırıtarak bakan arkadaşının yüzünde dolaştı bir an. "Niye erken geldiniz?" Bakışları Senem'e döndüğünde "Daha biraz önce konuştuk." diye devam etti merakla. "Bir şey söylemedin..."
Bu sırada Semanur dikkatle genç kadını ve arkada tekli koltukta oturan oğlunu gözlüyor, dedikodudan etkilenip etkilenmediklerini anlamaya çalışıyordu. Neva plansız gelişlerinden dolayı şaşkındı ama gülümsüyordu. Yine de sanki sıkıntılı gibiydi. Demir'in de karısından pek bir farkı yoktu. Semanur kocasına kısa bir bakış fırlatırken "Demiştim ben..." diye söylendi. Sonra da şefkatle gelinine yöneldi."Neva insanların ne dediğine aldırma canım... Onlar konuşur konuşur sonra da susar. Biraz dişini sık... Sorun kendiliğinden çözülecektir."
Neva önce hafif bir hayretle dinledi. Semanur'un neden bahsettiğini anladığında da sırıttı birden. "Mesele o değil... Biraz tartıştık da..." Yaşlı kadının üzüldüğünü anlayınca çabucak atıldı. "Başka bir nedenle..."
Semanur hızla oğluna döndü. Senem ve Enis de merakla Demir'e bakıyordu şimdi. "Sahi sen niye yatağında değilsin?" diye çıkıştı yaşlı kadın. Sonra da oğlunun üzerindekileri fark edip yeniden sordu. "Niye giyindin?"
"İşte sorun bu..." dedi Neva yorgun bir tavırla. "Eve gelmek istiyor..."
Demir gözlerini devirerek baktı karısına. "Doktorum sorun değil dedi."
Semanur "Ama..." diye fısıldarken hem Enis'in hem de Senem'in bakışları yerdeydi ve her ikisinin de omuzları sarsılmaya başlamıştı. Demir yarı küskün yarı muzaffer bir edayla "Çıkış işlemlerim tamamlandı bile." dediğinde yaşlı kadın da farkında olmadan sırıtmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)
General FictionAyrı dünyaların insanlarıydılar. Ama kader farklı düşünüyordu...