Bölüm 3

15.7K 741 135
                                    

BÖLÜM 3

Haber medyaya bomba gibi düştü.

İstisnasız tüm kanallar alt yazı veya son dakika anonslarıyla çığ felaketini ve bir kulübede mahsur kalan genç ve başarılı iş adamını aralıksız haber veriyordu.

Bir gün önce yerel yetkililer tarafından kayıpsız atlatıldı denilen ve bu yüzden gündemden düşen doğa felaketi bu gün 112'ye gelen bir telefonla bir anda birinci sıraya oturmuştu.

Televizyon kanalları o kadar hızlı çalışmıştı ki Demir'in babası Enis Güney telefonla aldığı kötü haberi daha hazmedemeden ekranlarda oğlunun çeşitli vesilelerle çekilmiş görüntüleriyle karşılaşmak zorunda kaldı.

Günbay Holding'in küçük ortağı ve kadim arkadaşı Ethem Baydar telaşla odaya girdiğinde onu ifadesiz bakışları dev televizyon ekranına çakılmış halde buldu. Hemen arkasından biricik kızı Senem geliyordu. Güzel gözleri yaş içindeydi.

"Enis...''diye seslendi Ethem Baydar. Arkadaşını omzundan sarsarken telaşlıydı. "Enis.''dedi tekrar. "Kendine gel arkadaşım. Demir hayatta en azından...''

Enis Güney başını yavaşça arkadaşına kaldırırken acıyla yutkundu. "Onu en son kavga ettiğimiz gün gördüm Ethem. Kızgındım... İstemeden bir sürü kırıcı söz söyledim...Ya oğluma bir şey olsaydı? Ne yapardım ben?''

"Hadi ama...''

Ethem Baydar arkadaşını teselli edemeden şirket çalışanları odaya doluştu. Aynı anda telefonlar da çalmaya başlamıştı. Herkes bir ağızdan konuşuyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Yaşlı adam her türlü olay ve her türlü insanla baş etmeye alışıktı ama ... Serseri kılıklı uzun boylu bir adam hızla odaya dalıp, üstüne titrediği kızını kollarıyla sarıverince hakimiyetini kaybetti.

"Sen de kimsin be adam?''diye gürledi sinirden titreyen sesiyle. "Çek ellerini kızımın üzerinden.''

Kocaman oda aniden sessizleşti ve bütün gözler yeni gelen adama dikildi. Genç adam sinirli yaşlı adama hiç aldırmamış hatta kollarından ayrılmak isteyen Senem'e engel olmuştu.

Delici siyah gözlerini çekinmeden Ethem Baydar'a dikerek, ki bu pek çok kişi için çok zor bir işti, "Semih Altay, efendim.''dedi kalın sesiyle. "Eğer ikna edebilirsem kızınızın parmağına yüzük takacak olan kişiyim.''

Senem irkilerek itiraz etmeye çalıştı ancak Ethem Baydar'ın tepkisi yanında sönük kaldı. Yaşlı adam öfkeyle "Ne..?'' diye hırlarken yüzü patlıcan moruna dönmüştü bile.

Olayı soluksuz takip eden kalabalığın şaşkın bakışları arasında yaşlı adam Semih'e doğru hırsla ilerledi. Ancak kızı tarafından durduruldu. Senem babasını kollarından tutarken "Lütfen baba...'' dedi yalvaran bir sesle. Semih'e döndüğünde ise sinirliydi. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?''

Genç adam omuzlarını umursamaz bir hareketle silkti. "Hazır karşılaşmışken babana niyetimi söyleyeyim dedim. Ama haklısın... Bunun sırası değil.''

"Bak hala konuşuyor.''diye bağırırken bir hamle daha yaptı genç adama doğru Ethem. Ve yine kızı tarafından durduruldu.

Semih Altay yaşlı adamı daha da sinirlendiren sevimli bir gülüşle "Aceleci tavrım için kusura bakmayın Ethem Bey.''dedi. "Bu konuyu uygun bir zamanda size açmayı düşünüyorduk ama görüyorsunuz kader başka bir seçenek bırakmadı ne yazık ki.'' Bu arada Senem'in öfkeli bakışlarına cesurca direniyordu.

Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin