-elfnzhg'ye ithaf edilmiştir-
Sinan'ın belki de tamamen iyi niyetle ortaya çıkıp Demir'in gönlünü almaya çalışması neyse ki çok fazla karşılık bulmadı. Anlaşılan her konuda söyleyecek sözü olan arkadaşları da bir an önce iştah açıcıları geçip ana yemeğe başlamak niyetindeydi.
Gülperi, Melike'nin durumunu kendi bakış açısına göre anlatmak istediğini söylediğinde Neva cömertçe kabul etti. Yaşlı kadın Melike'nin neden kendisiyle kalması gerektiğini açıklamaya başladığında Demir büyük bir titizlikle, neredeyse her cümlesini kılı kırk yaran bir dikkatle dinledi. Gülperi aynı Neva gibi yanlış anlaşılacak bir nokta kalmayacak şekilde ve tamamen açık bir ifadeyle anlatırken içten içe de olsa bir çok konuda haklı olduğunu kabul etmişti. Ama haklı olduğunu kabul etmek Melike'yi altın tepside teslim etmek anlamına gelmiyordu. Burada çok daha başka değişkenler söz konusuydu. Neva'nın söz vermesi kendisi için yeterli olsa da, bu kadar ısrarlı olduğu için karısının çok farklı hatta söylediğinden çok daha önemli bir amacı olduğundan şüpheleniyordu mesela... Biraz önce itiraf ettiği gibi beyaz yalanlarından birini söylemeyeceğinden emin olsa doğrudan soracaktı. Ancak, son yaşananlardan sonra birbirleriyle çok daha rahat konuşuyor olsalar dahi henüz böyle bir şeye cesaret edemiyordu. Neva'nın çekinmeden yüzüne bakarak konuşması, arada tatlı tatlı dalgasını geçmesi ve de en önemlisi eskiden yaşadıklarından rahatsızlık duymadan bahsetmesi o kadar güzeldi ki... Bunu bozacak ya da sekteye uğratacak en ufak bir şey yapmak istemiyordu. Sırf bunun devam etmesi için gerekirse nefes almayı bile seve seve bırakabilirdi.
Belli etmemeye çalışarak Gülperi'yi büyük bir dikkatle dinlemekte olan Neva'ya baktı. Ancak genç kadın o kadar ifadesiz bir yüzle duruyordu ki ne düşündüğünü anlayamadı. Arada sırada genç kadının tepkisini görmek için kısa bakışlar atan Arif'in tedirgin halinden anladığı kadarıyla o da bir şey çıkaramamıştı.
O sırada "İşte bu yüzden..." diye son noktayı koydu Gülperi. "Melike'nin bir an önce burdan ayrılıp benim yanıma yerleşmesi daha uygun olacaktır. Tersi bir durumda ne olacağını tahmin etmek bile istemiyorum. Eğer zaten her şeyi gördüm, karşılaşacağım hiçbir şey artık beni şaşırtamaz diyorsan bir kez daha düşünmeni tavsiye ederim. İnan bana olayların ne kadar çirkinleşebileceğini hayal dahi edemezsin."
"Medyanın yapabilecekleri konusunda yeterince tecrübem var."diye sakince kabullendi Neva. "Melike'nin yanımda olduğunu öğrenirlerse bunu nasıl yorumlayacaklarını tahmin etmek için kahin olmaya da gerek yok... Her olasılığın farkındayım. Ama yine de sözümü sonuna kadar tutmaya kararlıyım."
"Takdire şayan bir davranış..."diye mırıldandı Gülperi. Sesinde sanki belli belirsiz bir hayranlık ifadesi dalgalanmıştı. Hemen ardından yepyeni bir kararlılıkla baktı Neva'ya. "Bu tavrını... Son zamanlarda ne diyorlardı buna... Hah... Tuttum."
Gözünü bile kırpmadı Neva. "Dilediğiniz kadar tutabilirsiniz ama ben bırakmayı düşünmüyorum."dedi aynı düz sesle.
Gülperi gözleri parlayarak karşılık verdi. "Şah mat..." Bu küçük inatlaşma fazlasıyla hoşuna gitmiş gibiydi. "Pekala... O halde bir de meseleye Melike açısından bakalım."
Neva kısa bir an huzursuzca kıpırdanan Melike'ye göz atarken "Yani..?"diye sordu.
"Başta da açıkladığım gibi saldırıyı kimin gerçekleştirdiğini uzun süre saklamak mümkün olmayacaktır. Bu arada Melike'nin yanında olduğu bir şekilde ortaya çıkarsa ne söylenebileceğini de tahmin etmek güç değil. Sen hepsiyle baş edebilirim diyorsun... Buna şüphem yok. Ne de olsa bu konuda deneyimin var. Peki ya Melike..? Sence o nasıl hissedecek? Av bir kez başladı mı durdurmak da mümkün olmayacak... Daha ilginç bir şey ortaya çıkana kadar saklanmak ya da kaçmak... Sence de bu ikisinden daha iyi bir seçeneği hak etmiyor mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)
General FictionAyrı dünyaların insanlarıydılar. Ama kader farklı düşünüyordu...