11.Bölüm

518 65 9
                                    

SERKAN
Mutfakta gördüğüm çocuktan sonra Eylül düşümüştü aklıma. Sevgilisinin bizim evde ne işi vardı? Annem, yemekleri yapacak birini alacağını söylemişti zaten ama bu Eylülün sevgilisi olmak zorunda mıydı? Belki de benzetiyorumdur diye düşündüm... bu kendimi Eylülün instagram sayfasında dolaşırken buldum. Pek resim yoktu, genelde manzara fotoğrafları koymuş. Kendini gösterdiği tek bir resim vardı, o da sevgilisiyle olan fotoğrafıydı. Çocuğu etiketlemediği için bulamadım. Fotoğrafın altına "çok özledim" diye bir not da düşmüştü. Sinirlenip telefonu kaldırdım.

CEMRE

Unutmam lazımdı... bugün Güney'den hoşlandığımda Serkanın suratını gördüm, o kadar mutlu ve rahatlamış görünüyordu ki... bana aşık değildi ve hiç olmayacaktı. Unutmam lazımdı... ama çıldıracak gibi oluyordum. Güneyle yalandan bir ilişki yürütmek durumunda kalmıştım. Güney de benim hatrıma bu oyunu oynayacaktı ama ne kadar sürecekti ki? En yakın arkadaşımı kaybetmiştim, gelecek defile için hazırlanmam lazımdı, aklım çok karışıktı... o sırada annem birkaç parça kıyafetle odama girdi.

Melek : kızım... bunlar defilede giyebileceğin kıyafetler. Baya bir kâr elde edersin bundan bence

Cemre : bana şöyle en iyisinden birşey lazım. Geçen yıl Songül'e kaptırdım en pahalıya satılan kombini. Bu yıl benim almam gerek.

Melek : diktirelim mi yani?

Cemre : bilmem ki? Olabilir aslında... yeter ki bu yıl ben kazanayım...

Melek : çok güzel olacaksın güzel kızım...

Cemre : e herhalde yani... annem bu işi halleder... o halleder de ben güzel olmaz mıyım?

Melek : sen o işi oldu bil...

SONGÜL

herşey berbat olmuştu. Ben Cemre rezil olur diye düşünürken Cemre, Güney ile çıkmaya başlamıştı. Güney de bu durumdan epey mutlu görünüyordu. Ama Güney bu... asla tek kızla kalamaz, Cemre de buna müsaade etmez. O yüzden uzun sürmeyecekti ve ben o günü sabırsızla bekliyor olacağım.

SERKAN
Bizimkilerin yanına gittiğimde annemle Defne'yi konuşurken buldum...

Nazan : ee kızım, şu yardım defilesinde giyeceğin elbiseyi buldun mu? Güzel birşey seç bu sefer... gösterişli birşey olsun

Defne : ne gerek var anne? Hatta ben bu sene katılmıcam sanırım

Nazan : o neden?

Defne : gereksiz gösterişe gerek yok. Biz bağışımızı elden de verebiliriz dimi annecim?

Nazan : veriririz tabii kızım ama ben bu sene için şahane bir elbise ayarlamıştım. Benim gençlik yıllarımdan bir elbise. Pek güzel birşey değildi ama terzimiz onu baştan yarattı. Hatrım için bunu giyip podyuma çıksan ne olur?

Defne : anne...

Nazan : lütfen...

Defne : tamam.. tamam peki...

Nazan : teşekkür ederim...

Ah bu kadınlar! Makyaj, kıyafet ve dedikodu dışında konuşacak bir konuları oluyor muydu acaba?

Annem Defne'ye zorla denetti elbiseyi....

Nazan : çok güzel oldun kızım... harika...

Defne : valla harika... çok beğendim... ya biz bunu satmayalım, bu benim olsun

Nazan : saçmalama kızım.. ben bunu defilede giy diye hazırlattım...

Defne :çok çok güzel...

Nazan : oğlum, sen neden birşey demiyorsun?

Defne karşıma geçip bir tur döndü...

Serkan : çok güzel... ama benim kardeşim güzel zaten, o ne giyse yakışır...

Defne : yaaa Serkan... ya sen böyle romantik olmayı başarıyorsun da nasıl sevgilin olmuyor?

Nazan : aman olmasın zaten.. siz derslerinize çalışın. Üniversiteye geçince illa ki olur zaten...

Serkan : bak.. daha erken... anneme katılıyorum

Nazan : aferin oğlum... aa Serkan bu arada sana birşey soracaktım ben..

Serkan : efendim?

Nazan : şu okuldaki kız vardı ya... ben gittikten sonra babası birşey dedi mi?

Serkan : yok, zaten gerçek ortaya çıkınca o da gitti..

Nazan : iyi bari.. yazık kıza, adam baya sinirli görünüyordu

Serkan : evet ama birşey olmadı yani..

EYLÜL

Haftasonuydu, rahat bir uyku çektikten sonra seslere uyandım. Abim sabah sabah telefonda bağırıp duruyordu. Sinirlendi, elini yumruk yapmıştı. Kiminle konuşuyordu ki bu saatte?

Mert : .... tamam tamam... peki efendim...

Telefonu kapattıktan sonra ona döndüm...

Eylül : Mert? Nooluyo? Neden sinirlendin bu kadar?

Mert : şu yeni çalışmaya başladığım evden aradılar...

Eylül : ee?

Mert : ee'si yetiştirmem gereken onca yemek var, misafirleri olacakmış, 30 kişilik yemek istediler benden. Akşama kadar!

Eylül : tamam... sen sakin ol...

Mert : nasıl sakin olayım Eylül? Nasıl? Nasıl yetişecek onca yemek?

Eylül : tamam bulucaz bir yolunu...

Mert : nasıl olucakmış o?

Eylül : ben de geliyim? Yardım ederim sana.

Mert : gelir misin? E sen arkadaşlarımla görüşücem diyordun

Eylül : iptal ederim. Senden önemli mi?

Madem eyserciyazar bu hikayeyi şimdiden özlemiş, o zaman bu bolüm ona gelsin 🙏🏻❤️ umarım seversin

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin