138.Bölüm

272 26 11
                                    

GÜNEY
Tüm günüm mangolu dondurma aramakla geçmişti. Şaka gibiydi, tam bulup yarım kiloluk dondurmayı önüne koymuşken şimdi de bana mangolu dondurma istemediğini söylüyordu... sakinleşmeye çalıştım...

Güney : peki... ben oturayım o zaman. Bu dondurmayı da dolaba koyarız, belki Eylül'ün canı çeker falan... Serkan kardeşim de tüm gün arayıp durmaz...

Cemre : naapıyım Güney... zorla mı yiyeyim yani? O an canım çok istemişti. Ben istediğimde sabahtı, şimdi ise akşam oldu. Geçti haliyle...

Güney : naapalım... öyle olucak artık...

Cemre : kızma aşkım...

Güney : kızmadım canım, sadece üzüldüm... aşerdiğinde önüne istediğin şeyi koyup onu yemeni izlemek isterdim...

Elleriyle yüzümü okşayıp yanaklarımı sıktı...

Cemre : kıyamam aşkım... bir dahakine daha çabuk bulursun umarım

Güney : eh kolay birşey iste de bulayım hemen

Cemre : sen onu oğluna söyle... uğraştırmasın seni...

EYLÜL
Test sonuçları gelmişti. Serkan, acildeki hemşirenin elinden sonuçları alıp ciddiyetle inceledi...

Eylül: ee doktor bey, nooldu? Ölüyor muyum?

Serkan : ne saçmalıyosun sen Eylül?! Bir daha o kelimeyi sakın ağzına alma! Duydun mu beni?

Eylül: tamam... şaka olsun demiştim...

Serkan : sakın... şakası dahi hoş değil...

Eylül : peki... ee nooldu? Pek bi inceledin de...

Serkan : canım benim, evet hamilesin ama aynı zamanda bir enfeksiyon söz konusu. Antibiyotik alamazsın bu dönemde ama bir yolunu bulur doktorlar... sen hiç merak etme...

Eylül: peki o... yani bebek iyi mi?

Serkan : hazır hastanedeyken kontrol ettiriz... bu serumlar sana iyi gelicek... sen nasıl hissediyorsun kendini?

Eylül: evdekine göre daha iyiyim... midem bulanmıyor en azından

Serkan : başka birşey istiyor musun?

Eylül : hayır.. yanımda dur sadece yeter... bi de hastaneden ne zaman çıkıcaz? Ben çok sıkıldım Serkan

Serkan : serumun bitsin çıkarız herhalde...

Serkan'ın telefonu çalmıştı, elimi bırakmadan açtı... gülümsedim...

SERKAN
Telefonu açtım, annem arıyordu...

Serkan : efendim annecim?

Nazan : annecim biz Defne'yle ev ziyaretine geldik ama siz evde yoksunuz, naapalım dönelim mi?

Serkan : annecim bi şimdi hastanedeyiz ama fazla sürmeyecek çıkıcaz. Vaktiniz varsa bahçede oturup bekleyin biraz, biz de geliyoruz...

Nazan : bugün staj mı vardı?

Serkan : eve gelelim konuşuruz

Telefonu kapatıp Eylül'e döndüm...

Serkan: annemler gelmişler ama kötüysen geri gönderiyim

Eylül: hayır tabii ki, noolcak, gelsinler...

Serkan : serumun da bitti, doktordan ilaçlarını isteyip çıkalım...

CEMRE
Selin hanım gelmişti. Baya mutlu görünüyordu, bunu Güney de farketmişti...

Güney : Selin sultan, hayırdır... çok mutlu görünüyorsun... daha bebeğin cinsiyetini de söylemedik, ne bu mutluluk?

Selin : oğlum ne farkeder? Kız da olsa erkek de olsa ben çok mutlu olurum...

Güney : orası öyle tabi...

Selin : bugün kontrol vardı dimi? Belli oldu mu cinsiyeti?

Cemre : oldu oldu...

Güney : bir oğlumuz oluyo annecim

Selin : ay çok sevindim çocuklar...

Cemre : sağolun...

Güney : sağol anne de sende başka birşeyler var... güzel birşey mi oldu?

Selin : evet aslında birşey var ama... bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum...

Güney : kötü birşey mi?

Selin : yok aslında kötü değil... benim hayatımda biri var

Güney: Ne?! Anne bak sakın babam deme...

Selin : ay hayır tabii ki... o beni aldattı oğlum. Kolay mı bunu hazmedebilmek? Hele ki bir kadın için...

Annemin iğrençliklerini düşündükçe küçülmüş...

Selin : ah Cemrecim, sen sakın yanlış anlama... Ekrem'di beni aldatan...

Cemre : yok haklısınız.. Ekrem amca sizi aldattıysa, annem de babamı aldattı, size ihanet etti...

Güney : durun bi dakika... babam değilse kim bu adam? Tanıyo muyuz?

Selin : yok... ama işler eğer ciddiye binerse sizi tanıştırım... önce seninle konuşmak istedim bunu. Yani onay verirsen eğer...

Güney : anne sen koca kadınsın... babam olacak o adamı hayatına almadığın sürece... ve iyi bir adamsa eğer, benim onayım olur... ama tanışmak isterim...

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin