69.Bölüm

297 33 7
                                    

GÜNEY
Koşarak eve gittim, günlerdir ilk defa o eve gitmek için bu kadar can atıyordum, çünkü Cemre dönmüştü, iyiydi ve benden vazgeçmemişti. Ve nikah günü henüz gelmemişken artık ona kavuşabilir, günler içinde evlenebilirdik.

Kapıyı açıp içeri girdim ve seslendim...

Güney : Cemre.. Cemre aşkım?

Ses yoktu... tüm odalara baktım ama yoktu. Ee, eve gelmediyse nerde olabilirdi?

Telefonla aradım ama açan olmadı. Kahretsin! Nereye gitmiş olabilir ki?

Daha da önemlisi neden buraya gelmedi de başka bir yere gitme ihtiyacı duydu?

EYLÜL
Eve geldiğimde Ferit ve ailesi de ordaydı...

Eylül : merhaba...

Sabiha ( Ferit'in annesi) : hoşgeldin gelin... nerden böyle?

Eylül : okuldan geldim şimdi.

Sabiha : okul demek... evli kadının okulda işi ne? Evde otur, yemek yap. Annen hasta zaten, nerden çıktı bu okul işi?

Ferit : anne sen karışma. Ben Eylül'e izin verdim. Okulunu bitirecek

Sabiha : ohhh.. daha ilk günlerden şımart bakalım. Neyse, ben onu dize getirmesini bilirim. Nasıl olsa yarın taşınıyorsun artık eve...

Ne yani, ailesiyle birlikte mi kalacaktım? Üstelik annesi benden bu kadar nefret ederken?

Ferit : anne... ben kendi evime çıkmak istiyorum

Sabiha : ne? Nerden çıktı şimdi bu? Koskoca villa dururken ne ayrı evinden bahsediyorsun oğlum?

Ferit : anne, artık yeni evlilerin ailesiyle birlikte yaşadığı nerde görülmüş? Ben müsaadenle ayrı eve çıkıp kendi ailemi kendim kurucam.

Sabiha : Ziya, sen birşey söylesene! Baksana oğlun neler diyo

Ziya ( Ferit'in babası) : hanım, sen karışma! Oğlanın parası var, kendi geçimini de sağlıyo, haytalık yapıp ortalıkta karı kızla yemiyo parasını. Tek birşey istedi bugüne kadar, o da olsun.

Sabiha : görürsünüz, bu kız sizi parmağınızda oynatacak!

Mesude : hanım, kendine gel. Dünürüz diye sustum sustum ama bu kadarı fazla. Kızıma laf söyletmem

Eylül : anne tamam noolur... Ferit, boşver annen nasıl istiyosa öyle olsun. Ne farkeder zaten...

Ferit : farkeder Eylül... sen düşünme bunları. Vaktin var mı?

Eylül : var neden?

Ferit : Ahmet amca, iznin olursa ben Eylülle ev bakmak için çıkmak istiyorum...

Ahmet : o senin karın artık damat, bana niye soruyosun? Mesude görüyo musun? Ne terbiyeli, ne efendi çocuk...

Ferit : çıkalım mı Eylül?

Eylül : olur çıkalım...

Ferit gerçekten iyi biriydi, bunu anlamıştım. Bana değer de veriyordu bunu görebiliyordum, ama sadece saygı duyduğun biriyle bir ömür geçer mi?

En önemli günün birinde Ferit, onunla parası için evlendiğimi öğrendiğinde naapardı?

Bu kadar iyi bir insanı parası için kullanmak ağrıma gitse de annem için bunu yapmak zorundaydım....

Elimi tutup gözlerimin içine baktığında gülümsemeye çalıştım...

SERKAN
Mirayla okuldan sonra buluşmuştuk...

Miray : size gidelim mi?

Serkan : bize mi ? Naapıcaz orda?

Miray : ne biliyim takılırız...

Serkan : yok... bizimkiler yok şimdi zaten

Miray : e tamam daha işte, yalnız kalırız, olmaz mı?

Serkan : istemiyorum Miray... ne yapalım dışarıda? Sinema? Kafe? Alışveriş? Hangisi?

Miray: hiçbiri! Nooluyo sana? Naapıyosun?

Serkan : ne demek bu şimdi?

Miray : neden evine almıyosun? Ne saklıyosun?

Serkan : birşey saklamıyorum...sadece bu kadar samimi olmaya hazır değilim

Miray : ne yani? Daha ne yapmamız gerekiyo yakın olmamız için?

Serkan : biraz boşluk bırak mesela, ya da rahat ver ne biliyim... tüm gün senin alışveriş saçmalıklarını dinlemek istemiyorum.

Miray : ne anlatmamı istersin?

Yürürken, karşıdan el ele gelen Eylül ve Ferit'i görmüştüm...

Miray : söylesene ne anlatayım? Anlatac-....

Öperek susturmuştum onu. Eylül de bunu görmüştü. Hızlıca Ferit'i çekiştirip yanımızdan gittiler...

CEMRE
Babam sonunda benim yanıma gelebilmişti. Artık ne olacaksa olsun diyerek herşeyi anlatmayı planlıyordum...

Cemre : baba... annem seni aldatıyor. Hem de kimle biliyor musun? Güney'in babası Ekrem amcayla!

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin