GÜNEY
Gelen Serkandı.... bu kadardı işte. Şu kadarcık mutluluk bile bana çok görülmüştü. Yapılacak birşey yoktu, istemeye istemeye Cemreden ayrılmıştım. Daha doğrusu Serkanın sesini duyar duymaz o ayrılmıştı benden...
Serkan : selam gençlik... naapıyosunuz bakalım?
Cemre : hiç... Güneyle laflıyoduk öyle... asıl sen naapıyosun?
Serkan : bildiğin gibi Cemrecim... aynı... lan oğlum Songülle mi çıkmaya başladın yine?
Güney : evet... iyi kız
Serkan : iyi kız... bu kadar mı yani?
Güney : evet... zayıf, güzel, bakımlı... yeter.
Serkan : kriterlerin bu mu yani?
Güney : senin kadar seçici olmadığım kesin, kardeşim... hem bana söyle kriterlerini, ben bulurum sana birini... sana senin gibi biri lazım... mesela... İlayda nasıl?
Cemre : İlayda mı? Yok artık
Güney : niye? Güzel kız...
Serkan : bırak ya...
Güney : heee sen sarışın sevmiyosun, tamam... o zaman kim olsun....
Serkan : abi saçmalama, böyle sevgili mi yapılır? Aşık olacağım biri olmalı... tanıyıp sevmem lazım
Güney : oho... adam iyice evli tribine bağladı... oğlum daha 17 yaşındayız, genciz... bir sürü sevgilimiz olucak, ilk sevgilinle evlenmek zorunda değilsin...
Serkan : ben öyle isterim...
Cemre : boşver Güney... bırak...
EYLÜL
Rahatlamış ve mutlu bir şekilde eve geldim. Annem de beni neşeli görünce iyice neşelenmişti. Babamsa köşede televizyon izliyordu.
Ahmet : sınav nasıldı? Kalmadın inşallah... yoksa ben o okulun bir taksidini bile ödeyemem, doğru eski lisene geri dönersin...
Eylül : iyi geçti babacım, hatta çok iyi...
Ahmet : iyi o zaman...
Mesude : Ahmet... kıza harçlık versene, dün de bugün de veremedim
Ahmet : para mı var Mesude? Özel okul masrafları çok olur şimdi, su ne kadar kantinde?
Eylül : bilmiyorum...
Ahmet : evden al herşeyini. Annen sana sandviç yapar, meyvesuyu da al yanına, suyunu da tabii. Birşey almana gerek kalmaz okulda
Eylül : öyle yapıyorum zaten...
Mesude : illa ki harçlık vericek paran vardır Ahmet... belki bi çay içmek ister....
Babam cebinden çıkartıp 5 lira uzatır. Cebime koyup teşekkür ederek odama çıktım.
SERKAN
Bizimkilere kalsa gece 3e kadar orda otururduk, karanlık basınca kalkmak istedim.
Güney : oğlum benim gitmem lazım, babam çağırmıştı...
Serkan : tamam kardeşim... ben de eve gidicem zaten...
Güney koştur koştur çıkınca ben de ayaklandım. Cemre kolumdan tuttu...
Cemre : ya Serkan, biraz daha kalalım noolur... lütfen...
Kırmadım onu, oturduk biraz daha. Sonra gitmek istediğimde itiraz etmedi hatta benden önce kalkıp dans ede ede şarkı mırıldanarak yürümeye başladı. Deli kız... onun bu haline güldüm... birkaç dakika sonra iki tane çocuğun Cemre'ye laf attığını farkettim....
CEMRE
Karşıdan gelen çocuklar bana laf atınca Serkan anında onlara yumruğunu geçirdi. Ama çocuklar onu dövmeye başlamıştı.
Cemre : yeter! Yeter! Bırakın onu...
Çocuklar gittiğinde Serkan yerde yatıyordu. Hemen yanına çömelip yerden kaldırmaya çalıştım...
Cemre : Serkan... Serkan iyi misin?
Serkan : iyiyim... merak etme
Cemre : hastane... hastaneye gidelim...
Serkan : gerek yok diyorum... hadi gidelim
Koluna girip eve doğru yürüdük. Beni evime bırakıp gitmişti... kahramanım benim...
EYLÜL
Ertesi gün en öne oturmuştum, zaten başka yer de yoktu. Kitaplarımı çıkarmış dersin başlamasını bekliyorken Serkan girdi içeri, yüzü gözü yara bere içindeydi... noolmuştu bu çocuğa? Yanına gittim...
Eylül : iyi misin?
Serkan : evet... sağol
Eylül : burnun kanıyo
Serkan : evet farkındayım...
Çantamdan peçete çıkarıp ona uzattım... o ise suratıma bakıyordu...
Eylül : al... burnun kanıyo ya
Serkan : sağol...
Cemre : kızım sen naapmaya çalışıyosun? Git kendi işine bak.... Serkan sen de kusura bakma, benim yüzümden oldu zaten... bende de peçete var, onu bırak boşver
Serkan : peçete peçete işte Cemre...iyiyim ben...
Songül : bugün sınav sonuçları açıklanıyormuş... neyse bu eziğin geldiği iyi oldu, ortalamayı düşürecek
Cemre : aynen aynen
Songül : zaten yarım saat dolmadan çıktı, nasıl sabretti o kadar hayret
Hoca gelip sınav notlarını okumaya başladı. Benim ve Serkanın notları okunmamıştı...
Serkan : hocam beni okumadınız?
Güney : 100 almışsındır oğlum.. niye merak ediyorsun ki?
Hoca : sen ve Eylülle ders sonunda konuşalım tamam mı?
Serkan : hocam nooluyo?
Hoca : iyi bir niyetle yapmış olduğunu biliyorum Serkan, eminim bundan. Ama her ne şekilde olursa olsun kopya bir suçtur.
Serkan : ne kopyası hocam?
Kopya çektiğini inkar mı edicekti yani? Tamam ona kopyayı ben vermiştim ama hoca anlamıştı demek ki...
Hoca : yeni gelen arkadaşına kopya vermenden bahsediyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ateşi
Teen FictionÇocukluktan beri arkadaş olan 3 arkadaş, Serkan, Cemre ve Güney... Ve onların hayatlarına dahil olup tüm dengeleri bozacak yeni insanlar...