29.Bölüm

395 47 15
                                    

EYLÜL

Uyku tutmayınca odadan çıkıp evin içinde dolanıp dışarı, bahçeye çıktım. Biraz hava almak iyi gelmişti. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Tabii ki evlenmek istemiyordum ama okul hayatım bitmişti, 18 olana kadar kaçak gibi yaşayacaktım. Evlenmeyi kabul etsem yine okulumdan olacaktım, hayatım berbat olacaktı. Mert'in dediği gibi 18'ime kadar dayanacaktım.

Omzunda bir el hissedince sıçradım.

Eylül : hih!

Serkan : benim ben... korkuttum mu? Seslenmiştim ama...

Eylül : duymadım, kusura bakma

Serkan : önemli değil. Uyumadın mı? Rahat edemediysen...

Eylül : yok yok.. uyuyamadım çünkü saatler içinde hayatım değişti, şu halime bak. Sabah okula geldim, mutluydum. Birkaç saat sonrasında babamın beni para için babam yaşındaki adamla evlendireceğini öğrendim. Şimdi ise nikahtan kaçıp buraya sığındım. Kaçak gibi yaşayacağım.

Serkan : burda olmaktan rahatsız mısın?

Eylül : evet...

Serkan : benim yüzümden mi?

Eylül : evet.. yani hayır... sebep sen değilsin. Sadece birine ayak bağı olmak istemiyorum.

Serkan : özellikle bize asla...

Eylül : evet

Serkan : ama burda güvendesin.

az kalsın üzerime atlayıp bana sarılacakmış da kendini zor tutuyormuş gibi bir hali vardı...

Eylül : sana da gün doğdu tabii... prens, aciz ve zavallı kızı kurtarır ve kahraman olur...

Serkan : ne sen acizsin ne de ben prensim...

Eylül : bundan etkilenip sana koşmamı istemediğini söyleme bana...

Serkan : Sabret, iki gün sonra kurtulursun benden.

üzgün gibiydi bunu söylerken. Gideceğim için gerçekten üzgün gibi...

ağır mı konuşmuştum?

Kendimi onun yerine koydum. sevdiğim biri beni böyle terslese üzülürdüm...

Eylül : kusura bakma. Öyle demek istemedim..

Serkan : beni ne kadar terslersen tersle umrumda bile değil biliyor musun? Yani kendini kaçırtamıyorsun. Eğer bunu bunun için yapıyorsan, yapma, onu demeye çalışıyorum

Eylül : neden?

Serkan : ne neden?

Eylül : neden beni sevdin? bakımlı, güzel, zengin onca kız varken neden ben?

Serkan : ulaşılması zor bir kızsın...

Eylül : hırs yaptın yani?

Serkan : öyle değil... diğer kızlar... nasıl desem, hepsi gözümün içine bakıyor, bir selam versem altından tonla anlam çıkaracaklar

Güldüm..

Bu halde olmama rağmen güldüm...

Eylül : çok mütevazısın...

Serkan : güldün mü sen?

Eylül : gülmeyeyim mi?

Serkan : gül.. sadece böyle içten güldüğünü görmemiştim...

Eylül : peki...

Serkan : bu arada bunu övünmek olarak algılama, öyle demek istememiştim... sadece sen farklısın işte. Güzelsin, ama bunu saklamak için elinden geleni yapıyorsun. Zekisin, akıllısın...

Eylül : her kıza söylediğin klişe şeyleri saymaya başladın.. sen farklısın, çok güzelsin, çok akıllısın...

Serkan : Defne'ye sorabilirsin, ya da anneme... ben daha önce kimseye aşık olmadım...

Daha önce aşık olmadım...

Aşık olmadım...

Aşık...

Bana mı aşıktı?

Eylül : Külkedisi masalı değil bu

Serkan : evet, değil.. ordaki külkedisi de seviyordu prensi...


GÜNEY

annem, kolye benim değil demişti. ee kimindi o zaman?

Selin : nerde buldun bunu oğlum?

Güney : odama gidiyordum, yerdeydi.

Selin : Allah Allah... nerden çıktı şimdi bu?

Güney : senin değilse kimin o zaman?

Selin : bilmiyorum ki... acaba şu gündelikçilerden birinin mi?

Güney : bu onların alması için biraz pahalı birşey değil mi? Mücevherattan anlamam, bu işte uzman olan sensin ama bu pahalı birşeye benziyor..

Selin : o kadar da değil.. zaten o yüzden dedim ya, bu benim olamaz. Baban da bana bu kadar ucuz birşey almaz.

Güney : iyi... sana veriyim, yarın sorarsın o zaman...

Selin : tamam oğlum... iyi geceler...

Odama çıkar çıkmaz Cemre'yi aradım. Özlemiştim bile...

Güney : naapıyorsun bakalım?

Cemre : hiç.. çizim yapıyorum

Güney : e hani annenle film izleyecektin? Vaz mı geçtin yoksa?

Cemre : yok.. ileyecektik ama annem çıktı

Güney : çıktı mı? Biraz geç değil mi?

Cemre : evet.. ben de anlamadım. Arkadaşı doğum mu yapmış, öyle birşeyler dedi

Güney : anladım...

Cemre : senin canın mı sıkkın?

Güney : evin klasik aksiyonu... babam bir işler çeviriyo, annemden saklıyo ama anlayamadım

Cemre :neden öyle dedin şimdi?

Güney : annemin olmadığını söyledi birine, sonra da apar topar çıktı.

Cemre : işle ilgili olabilir...

Güney : annem de öyle dedi...

Cemre : bak, gördün mü?

Güney : Cemre...

Cemre : efendim?

Güney : bana iyi geliyosun...

Cemre telefonda kıkırdadı... her hareketi hoşuma gidiyor... insan bir kızın kıkırdamasına bile aşık olabilir mi?

Daha fazla bekletmeden bölümü göndermek istedim... eysercilerrr eyserciyazar bu bölüm size gelsin o zaman :)

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin