41.Bölüm

454 45 11
                                    

SERKAN

Hala onu sevebileceğime inanmıyordu, bende başka çare bıraktırmamıştı. Bunu burada, Kaderlerin evinin kapısının önünde, Eylül bana kızgınken yapmak gerçekten istemezdim ama başka çarem yoktu.

Beni itmeye falan çalışmamıştı. Bu iyi birşeydi, değil mi?

Kendi içimde zaferimi kutlarken bir anda suratıma inen tokatla ne olduğunu anlayamamıştım...

Kendi içimde zaferimi kutlarken bir anda suratıma inen tokatla ne olduğunu anlayamamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eylül : sen naaptığını sanıyorsun?

Karşımdaki yine sinirli bir Eylüldü. Sinirlendiren de bendim. Evet yaptığımı savunmuyordum ama bana başka çare bıraktırmamıştı ki... ne desem inanmıyordu...

Eylül : Sakın bir daha böyle birşey yapayım deme! Sakın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eylül : Sakın bir daha böyle birşey yapayım deme! Sakın... git rahat bırak beni

Serkan : gitmiyorum, hiçbir yere gitmiyorum... konuşucaz..

Eylül : ya istemiyorum... istemiyorum... başımda tonla dert varken senin oyuncağın olamam ben. Kendi derdim bana yetiyor zaten... seninle uğraşamam..

Serkan : anla artık anla! Seni seviyorum ben. Öyle gelip geçici birşey ya da senin dediğin gibi hırs falan değil bu! Naapabilirim? Nasıl ispatlayabilirim bunu bilmiyorum. Ama gerçek bu. İnansan da inanmasan da gerçek bu Eylül!

Afallamıştı...

Anlamıştım artık, bu kız güzellikten anlamıyordu. Anca bağırıp çağıracaktım, anca öyle anlayıp dinleyecekti...

Serkan : şimdi küçük bir çocuk gibi sızlanmayı bırak  ve benimle gel. Naapıcaksın? Polisler seni arıyorken sen ortalıkta dolaşıyorsun... bi de otelde mi kalmayı planlıyorsun?

Eylül: ben... bilmiyorum... naapıcağımı bilmiyorum işte, mutlu musun?

Serkan : değilim... mutlu falan değilim. Seni kaybetmek istemiyorum. Şimdi eve gel ve abine yardım et.

Eylül : ben gelmiyorum... ev tutucam...

Serkan: pardon? Hangi parayla?

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin