72.Bölüm

307 34 10
                                    

Nikah günü...

GÜNEY
Sahiden evleniyorduk, bana birisi, çok değil bundan sadece birkaç ay önce Cemre Derinoğlu ile evleneceğimi söylese muhtemelen benle kafa bulduğunu düşünürdüm hatta evlilik benim için evlilik bile başlı başına imkansız bir olaydı ama bu sefer öyle değildi. Sahiden evleniyordum...

Serkan'ı nikah şahidim seçmiştim, umarım Cemre de birini bulmuştur. Çünkü en çok istediğim şey, bu günü sorunsuz bitirebilmekti...

Serkan : vay be... Güney Ertürk evleniyo

Güney : bana da hala garip geliyo be oğlum...

Serkan : sevdiğin kızla evleniyosun işte, ne mutlu sana

Güney : aynen... harbiden sana nooldu abi? Kendi derdimden seni unuttum...

Serkan : muhtemelen şu anda Eylül kocasının yatağına kahvaltısını götürmekle meşguldür...

Güney : sen de tutup kolundan kaçırsaydın kızı abi. Madem bu kadar seviyosun, neden durup evlenmesine göz yumdun ki? Yakışıklısın, zenginsin... hatırladığım kadarıyla Nazan teyze de seviyodu Eylülü

Serkan : o seviyo da aşk yok aşk... kız benden nefret ettiğini söyledi. Naapsaydım abi? Kaçırıp benden daha da nefret etmesini mi sağlasaydım? bırak en azından birbirimizi gördüğümüzde konuşacak kadar bir ilişkimiz olsun...

Güney : gelicek mi nikaha?

Serkan : Cemre haber verdim, sana uyar mı demişti. Kocasından izin aldıysa gelir...

Hazırlandıktan sonra nikah masasına oturdum. Nikah memuru da gelmişti, Cemrenin hazırlanıp gelmesini bekliyordum...

SERKAN
Nikah şahidi olarak masada yerimi almışken birinin yanıma oturduğunu farkettim...

Eylül : nooldu niye öyle bakıyosun?

Serkan : hiç...

Eylül: ben de Cemrenin nikah şahidiyim Güney...

Serkan : ah tabii taze evli çiftimiz uğur getirir kesin...

Eylül : sıra da sana gelir inşallah dicem ama sen anca kızları sarhoş et yatağına at... bu kafayla biraz zor

Gözlerimi devirdim... yine aynı konu... ne yapsam, ne söylesem, niyetimin aslında bu olmadığını ona anlatamıyordum...

Güney : Cemre nerde Eylül?

Eylül : hazırlanıyo, sen git ben de şimdi geliyorum dedi bana

Güney : iyi tamam...

Eylülün parmağında yüzük pas pas parlıyorken yanımda birinin olmasını diledim...

Gelenler oflayıf puflamaya başlamıştı...

Biraz sonra Eylülün parmağındaki yüzüğüyle oynayıp durduğunu farkettim...

Serkan : alışamadın mı?

Eylül: neye?

Serkan : yüzük... oynayıp duruyosun da...

Eylül: hayır ama alışıcam...

Serkan : şurda kaç gün oldu, çok değişmişsin...

Eylül: evlilik değiştiriyor demek ki insanı...

Serkan : yeni kıyafetler, yeni imaj... sana şu kıyafeti giydirebilmem için yıllar geçmesi lazımdı herhalde

Eylül: öf... sen de hiç değişmemişsin...

Serkan : nasıl yani?

Eylül: hala densizsin, hala kızlardan izin almadan onları birden öpüp duruyorsun...

Sırıttım...

Serkan : kıskandın mı sen? Geçen gün Miray'ı öptüm ya...

Eylül: niye kıskanayım? Evliyim ben... unuttuysan hatırlatayım.,,

Serkan : aaa unutabilmem mümkün mü? Parmağındaki yüzük resmen evliyim diye bağırıyo... annem ve Defneyle hayırlısı olsuna geliriz artık. Ev hediyesi ne istersin? Lazım birşey söyle ki işinize yarasın

Eylül : ha ha ha... başka işin gücün yok, kadınlarla ev oturmasına mı geleceksin? Altın günü de yapalım istersen?

Gözlerimi devirdim...

Güney : abi, nerde kaldı bu kız? Bu kadar uzun sürmez herhalde...

Eylül: ben bakayım istersen Güney

Güney : çok iyi olur... sağol ya...

Eylül : aa gerek kalmadı, geliyo

Cemre geliyordu. Hemen nikah masasına oturmuştu o da... onlara bakıp imrendim... biz de Eylülle böyle olabilirdik. Böyle nikah şahitleri olarak değil de gelin ve damat olarak...

GÜNEY
Cemreye doğru fısıldadım...

Güney : aşkım nerde kaldın? Hiç gelmeyeceksin sandım...

Cemre : yok, niye gelmeyeyim? Makyajım akmıştı da...

Güney : hı... neden ki? Yani çok uzun sürdü, ondan sordum...

Cemre : o aradı..

Güney: kim?

Cemre : annem işte...

Güney : ne dedi?

Cemre : mutluluklar diledi... sonun benim gibi olmaz umarım dedi...

Güney : sen de ağladın mı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güney : sen de ağladın mı?

Cemre : naapıyım, işte...

Güney : tamam neyse... gelin burda, damat dünden hazır, şahitler de burda, kıyalım artık şu nikahı...

Nikah memuru : bu heyecanlı damadı daha fazla bekletmemek adına giriş kısmını geçiyorum...

Güney : aynen... geçelim...

Nikah Memuru : Cemre Derinoğlu... hiçbir baskı ve etki altında kalmadan Güney Ertürk'ü eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?

Cemre : hayır, etmiyorum...

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin