54.Bölüm

377 45 9
                                    

SERKAN

Eylülle beraber düğün alanına gelmiştik, girişteki muhtemelen gelin ve damadın ailesi olarak düşündüğüm insanların elini sıkıp içeri geçtik, müziklerin ardı arkası kesilmiyordu.

Eylül : ya tamam, geldik ama yeter gidelim Serkan. Anlayacaklar, sonra ayıp olacak...

Serkan : dur daha yeni geldik, biraz eğlenelim gideriz...

Önümüze içkiler konmuştu, Eylül gözlerini devirmişti...

Eylül : sakın içeyim deme, seni toplamam, bırakır giderim...

Muhtemelen ciddiydi, yapardı...

Serkan : tamam, hadi gel, şu damat halayına katılalım biz de...

Eylül : hayatta olmaz!

Onu dinlemeden insanların arasına çektim ve halaya katıldık. Eylül, gelinin yanında halaya katılmışken, ben de onun yanına, halayın sonundaydım.

Eylül : evden çıkarken kafayı mı buldun sen?

Serkan : belki biraz sarhoş olabilirim

Eylül : biliyordum! İnanmıyorum ya!

Serkan : sarhoş dediysem öyle değil... aşk sarhoşuyum birazcık.

Eylül gözlerini devirip halaya ayak uydurmaya çalıştı.

CEMRE

Güney bana doğru yaklaşıyorken içimi korku sarmıştı. Henüz hazır olduğumu sanmıyordum ve Güney'in bu konuda herhangi bir endişesi olduğunu sanmıyordum. Sonuçta daha önce kim bilir kaç tane kızla birlikte olmuştu...

Beni çabuk bir hareketle kucağına aldığında kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.

Ve o an evde sadece bir yatak olduğunu hatırladım.

ah! Bu gerçekten oluyordu...

Güney beni yatağa bıraktığında içimi yeni bir korku dalgası sardı. 

Cemre : şey ben... 

Güney bana doğru eğildi, sanırım öpecekti. İşte başlıyorduk...

Gözlerimi sımsıkı kapattığımda Güney'in alnıma ufak bir öpücük kondurduğumu farkettim.

Güney : battaniye ve yastık dolapta demişti dimi emlakçı?

Cemre : e-evet de neden?

Güney : hava yeterince soğuk, koltuk minderleri de rahatsız. Yeni bir yatak alana kadar böyle idare edicem...

Cemre : nasıl yani sen burda... ben sandım ki..

Güney : ne sandın?

Cemre : sen şey... ilk gecemiz falan diyince... ben şey...

Güney : ah! Hayır hayır Cemre, o anlamda dememiştim, özür dilerim. Ben sadece yeni evimizde ilk gecemiz anlamında demiştim. 

Cemre : ha... tamam...

Güney : sen benim çocukluktan beri aşık olduğum, beni farket diye resmen gözlerinin içine baktığım kızsın. Özelsin, hem de çok. Aynı evde yaşamamız bunu değiştirmiyor. O yüzden merak etme. 

Söylediklerini duyunca aşırı şekilde rahatlayıp gülmeye başlamıştım. Sonra aklıma dedikleri geldi...

Özelsin.. hem de çok...

Odadan çıktığında giyinip rahat bir şekilde yatağa gömüldüm...

EYLÜL

Serkan sonunda oturmaya karar vermişti. Hala burda olduğumuz için çok rahatsızdım ama eğlenmediğimi söyleyemezdim.

Serkan : yoruldum... birşeyler yiyelim hadi

Eylül : ben de acıktım biraz ama burda mı yicez? Serkan ya anlarlarsa?

Serkan : biz de onları kendi düğünümüze davet edip olayı tatlıya bağlarız

Eylül : ne düğünü Serkan?

Serkan : evlenicez ya, düğünümüze onları da çağırırız diyorum...

Eylül : ha ha ha, çok komik...

Gözlerimi devirip önümdeki yemeklere odaklandım...

Ben yemeğimi yerken Serkan bir anda yanımdan kalktı...

Eylül : Serkan! Nereye gidiyosun?

Serkan bana göz kırpıp cevap vermeden sahneye çıktı.

Sahneye mi? Naapıyo bu çocuk?

Mikrofonu eline alıp konuşmaya başladı...

Serkan : iyi eğlenceler, iki dakika bölücem ama birşey söylemem gerek. Şurda gördüğünüz kız var ya...

Beni gösterdi parmağıyla... Şuan yerin dibine girebilirdim. Elimle yüzümü kapattım ve gizlenmeye çalıştım...

Serkan : ... işte o güzel kız benim sevgilim. Ve ben onu çok seviyorum, çok aşığım ya çok!

Etraftan tezahürat ve alkış sesleri gelirken ben onu sahneden indirmenin peşindeydim. Hemen yanına doğru gittim ve çektirdim..

Eylül : Serkan! İn şurdan, rezil ettin beni!

Serkan : rezil olunacak birşey yok dimi? Yok bence de...

Beni dinlemeyeceğini anlayınca yerime geçip oturdum..

Serkan :  o yüzden bu şarkım senin için aşkım...

Şarkı mı?!

Şuan kaçmak istiyordum, kaçmak ve saklanmak. Ama muhtemelen burdan çıkıp gitsem evi bulamazdım...

Serkan bana bakıp pişkin pişkin gülüyordu. Deliydi bu çocuk. Hem de zır deli!

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin