95.Bölüm

329 39 9
                                    

EYLÜL
Serkanla evlerine geldiğimde şaşırmıştım. Bizim mahallede, bizimkine benzer ufak bir evdi. Durumlarının bu kadar kötü olduğunu tahmin etmemiştim...

Serkan : hadi girelim...

Nazan hanım beni görünce şaşırmıştı ama sarıldı...

Nazan : Eylül, nasılsın kızım?

Eylül: iyiyim Nazan hanım, siz?

Nazan : gördüğün gibi işte...

Defne ise direkt boynuma sarılmıştı...

Defne : iyi ki geldin Eylül... keşke daha önce gelseydin, o kadar kötüyüz ki

Serkan : ona aldırma, o kadar da kötü değil...

Defne : Serkan... bizim iş bulmamız lazım. Dolap bomboş.

Nazan : ben iş bulucam kızım. Babanız da çalışacak zaten. O da üniversite mezunu, ben de. Mutlaka iyi pozisyonlarda iş bulur, toparlarız. Sadece biraz idare etmemiz gerek. Biraz sabır

Serkan : babam eve bile gelmiyo anne, sence çalışacak mı?

Nazan : kendini suçluyo, bunaldı oğlum. Biraz rahatlasın, çalışır o da. Siz de iyice dinlenip sonra okulunuza bakacaksınız. Tamam mı?

Serkan : tamam...

Defne : tamam... Eylül,gel biz odama çıkıp konuşalım

Serkan : yarın konuşursunuz. Eylül yorgun biraz... anne, Eylülün bugün gidecek yeri yok, burda kalsın dedim ama sorun olmaz dimi?

Nazan : yok tabii...

Nazan hanım bana garipser bir şekilde baktı. Muhtemelen neler olduğunu merak ediyordu, neden evli olduğum halde burda Serkanla olduğumu falan mesela...

Serkan odasının ışığını açtı...

Serkan : şey... ev küçük. Misafir odamız yok. Defneyle ben de aynı odada kalıyoruz zaten. Gerçi o kaç gündür annemle yatıyor, babam yok ya...

Eylül: ben bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum...

Serkan : o kadar kötü değil... yani evet o evden sonra buraya alışması zaman alıcak ama sonuçta bir evimiz var.

Eylül: evet...

Serkan : sen Defne'nin yatağında yatabilirsin. Ama rahatsız olursan ben salonda yatarım...

Eylül: yok... gerek yok. Rahatsız olmam.

Serkan : şey tamam o zaman... sen giyin ben annemlere söyleyeyim o zaman..

CEMRE
Cemre : hiç uyanmayabilir mi yani? Ölür yani...

Doktor : en son ihtimal bu...

Cemre : ama değerleri iyiye gitmiyor, kötüye de gitmiyo

Doktor : evet, aynı maalesef

Cemre : acı çekiyor mu şuan? Yani ağrısı acısı var mıdır?

Doktor : ona gerekli her ilacı veriyoruz. Ağrısı varsa ağrısını kessin diye de ilaç veriyoruz. Ama ne denli bir ağrısı var bunu bilemiyoruz.

Cemre : yani acı çekiyor olabilir

Doktor : bunu hissedip hissetmediği hakkında bir şey bilmiyoruz

Bir an durdum ve düşündüm. Güney'in yıllarca hastanede kalışını ama uyanmayışını. Ve bunca sene acı çekip kıvranıp durduğunu...

Cemre : çekelim...

Doktor : anlamadım? Ne çekelim?

Cemre : fişini çekelim. Daha fazla acı çekmesin

Doktor : ama...

Cemre : hiç tepki vermiyor, uyanmıyor, değerleri ne iyi ne kötü. Hiç uyanmayabilir diyorsunuz. Daha fazla acı çekmesin noolur. Ben kabullendim artık, ilk günden beri biliyordum da konduramıyordum işte. Fişini çekin, acı çekmesin daha fazla... en azından ona böyle bir yararım olsun.

EYLÜL
Serkan hala gelmemişti, bense ışığı kapatıp uyumaya çalıştım. Günlerdir uyuyamıyordum zaten, başka bir evde de uyumam imkansız görünüyordu.

Bir süre yatağın içinde bir o yana bir bu yana döndüm. Uyku tutmuyordu işte. Muhtemelen Serkan da salonda uyuma kararı almıştı.

Bir anda açılan kapı sesi duydum. Yerimden sıçradım ve kapıya doğru döndüm...

Eylül : git! gelme!

Serkan : şişşt ben Serkan... sakin ol...

Eylül: Serkan sen miydin? Ben de şey...

Serkan : o yok burda Eylül. Gelemez de. Zor biliyorum ama noolur biraz rahatlamaya çalış...

Eylül : ben senin gelmeyeceğini düşündüm. Dalmışım..

Serkan : annemle konuşuyordum, seni sordu da

Eylül: sen ne dedin? Anlattın mı yoksa? Of çok utanıyorum, nasıl bakıcam annenin yüzüne?

SERKAN
Telaşlanmıştı, sonra elleriyle yüzünü kapadı. Ben de yatağına oturdum ve ellerini tutup yüzünden çektim...

Serkan : Eylül sen neden utanıyorsun? Utanması gereken o şerefsiz, sen değilsin... ayrıca tabii ki anlatmadım, ben hala ağzıma alamıyorum sana yaptıklarını, düşündükçe kahroluyorum, bunu anneme nasıl anlatırım?

Eylül : oh... sağol Serkan

Serkan : kaçma benden olur mu? Arada sır yok, endişe ettiğin gibi sınıf farkı yok... izin ver yanında olayım

Eylül kafasını salladı. Sonra beni şaşırtarak kafasını göğsüme yasladı.

Eylül: biticek dimi Serkan? Biticek dimi bu işkence?

Serkan: herşey çok güzel olucak, inan bana...

Madem bizimkiler iyi artık, eski düzenimize dönüp günde 1 bölüme hazırlıklı olsak iyi olur 😉😂 şaka bir yana, depoda bölüm var ama vize haftası, fazla bölüm yazamam, en iyisi tek tek ve hergün bölüm atabilmek diye düşünüyorum😊

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin