SERKAN
Arkamı döndüğümde Cemre'yi yerde baygın gördüm. Hemen kucaklayıp acil kısmına götürdüm. İçim rahat etmemişti başında bekledim...O acilde müşahede altındayken ben de Güney'i aradım ve Cemre'nin hastanede olduğunu söyledim.
Güney: ne?! Ya of! Ona birşeyler ye dedim ben. Dedim ama dinlemedi demek ki... Serkan hangi hastane? Söyle de hemen geliyim.
Söyleyip doktorunun yanına gittim...
Serkan : hiçbirşey yememiş. Açlıktan bayıldı sanırım
Doktor : evet tansiyonu çok düşük. Biz tedbir amaçlı birkaç test de yaptık.
Serkan : ha şey, bir de bayılmadan önce ağrım var demişti, hatta iğne vurdurmaya gelmiş...
Doktor : ne ağrısı?
Serkan : onu söylemedi...
Doktor : endişelencek birşey yok şu anlık. Merak etmeyin
Serkan : tamam ben eşi gelene burda bekleyebilirim dimi?
Doktor : tabii
Güney gelene kadar beklemiştim...
Cemre : Serkan... nooldu bana?
Serkan : bayıldın, tansiyonun düşmüş. Birşey yememişsin...
Cemre : sen nerden biliyosun?
Serkan: Güneyi aradım, o söyledi...
Cemre : Güneyi mi aradın? Ya keşke aramasaydın, şimdi boşuna telaş yapıp buraya gelecek..
Bir an arkamızdan Güney çıktı...
Güney : gelicem tabii... nasılsın?
Cemre : birşeyim yok benim...
Güney : kardeşim, durumu nasıl?
Cemre : iyiyim dedim ya Güney!
Güney : seni duymuyorum
Serkan : birşeyi yok, serumunun bitmesini bekliyoruz, bir de birkaç tahlil yapılcak, sonuçları çıkar birazdan
Güney : sağol abi
Serkan : ne demek... sen geldiğine göre ben gideyim artık...
Güney : tamam... yengeye selam...
Serkan : olur söylerim...
GÜNEY
Güney : inanmıyorum sana Cemre... hayır o kadar söyledim birşeyler ye diyeCemre : canım istemedi naapıyım...
Güney : Serkan seni nasıl buldu? Yani benim haberim bile yokken seni nasıl buldu da hastaneye getirdi?
Cemre : ben hastaneye geliyordum zaten...
Güney : nasıl ya?! Neden?
Cemre : ağrım vardı... hala var gerçi...
O sırada doktor gelmişti...
Doktor : endişelenecek birşey yok... anne de bebek de iyi... serum bitince çıkarsınız. Geçmiş olsun...
Cemre : anne ve bebek mi?
Doktor : evet...
Cemre : bir yanlışlık oldu herhalde
Doktor: hayır hamilesiniz...
Güney : ne?!
Doktor : hayırlı olsun
Doktor çoktan çıkmıştı bile...
Cemre : bebek...
Güney : bebek mi var şimdi burda?
Elim istemsizce karnına gitmişti...
Cemre : öyleymiş...
Güney : baba... baba mı olucam yani ben şimdi?
Cemre : öyle... yani eğer istiyorsan...
Güney : aldırmayı mı düşünüyorsun?
Cemre : ben şey... bilmiyorum...
EYLÜL
Serkan hemen geleceğini söylemişti ama bir türlü gelmemişti. Ne oluyordu? Neden geç kalmıştı ki?Ben kafamda binbir türlü ihtimal kurarken o kapıdan içeri girmişti... boynuna sarıldım... o da benim belimden tutup sıkıca sarılmıştı...
Serkan : bu kadar özlendiğimi bilmiyordum...
Eylül: ya sussana bi sen...
Serkan : tamam karıcım çok özledin anladım ama kapıyı kapatsak mı acaba? Dışarıdayım hala...
Çekilip kapıyı kapadım...
Serkan : iyi misin sen?
Eylül: evet. Sadece seni merak ettim
Serkan: neden ki?
Eylül: beş dakikaya gelirim dedin, 2 saattir yoksun. Telefona da bakmadın. Endişelendim
Serkan benim elimden tutup koltuğa çekmişti...
Serkan : özür dilerim aşkım. Cemreyle karşılaştık hastane önünde. Bayıldı, ben de Güney gelene kadar başında bekledim...
Eylül: nasıl ya? İyi mi şimdi?
Serkan : evet evet.. açlıktan
Eylül: neyse... iyi bari
Serkan : sen çok mu korktun?
Eylül: dalga geçme Serkan!
Serkan : peki karıcım...
Eylül : Serkaaan
Serkan : tamam tamam...
Yeni başladığım EySer & CemGün hikayem için hepinizi Kalp Gözü adlı hikayeme beklerim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ateşi
Teen FictionÇocukluktan beri arkadaş olan 3 arkadaş, Serkan, Cemre ve Güney... Ve onların hayatlarına dahil olup tüm dengeleri bozacak yeni insanlar...