126.Bölüm

277 27 5
                                    

EYLÜL
Uyuyakalmıştım ki bir telefon aldım, polis arıyordu. Kocanız karakolda dediler, başka da birşey söylememişlerdi. Serkanın karakolda olduğuna inanmak istemedim ama baya baya aramışlardı işte. Evden çıkıp karakola nasıl geldiğimi bilmiyordum bile. Karakola geldiğim de Cemre'yi de görmüştüm...

Cemre : Eylül? senin ne işin var burda?

Eylül : Serkan burdaymış. Asıl senin ne işin var burda?

Cemre : Güney de burdaymış...

Bir çok insan vardı burda, sadece biz değildik. Adamın biri yakınını sordu. Polis'in söylediğiyle şok oldum...

Polis : bir operasyon düzenledik, suçlu olanları tespit etmeye çalışıyoruz

Adam : ne suçu komiserim?

Polis : fuhuş operasyonu... bar ile ilgili şikayetler alıp duruyorduk zaten...

Cemre bunu duyar duymaz bayılmıştı... bense onu tutup kaldırmaya çalıştım. Birkaç kişi de bana yardım etmişti...

Eylül : Cemre... Cemre iyi misin?

Cemre yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı...

Eylül : iyi misin? Hastaneye gidelim mi?

Cemre : iyiyim... ne diyo bunlar Eylül? Güney içerde mi şimdi?

Eylül : saçmalama Cemre... çıkarlar birazdan

Cemre : umarım... yoksa bunun hesabını fena sorarım...

Güldüm ama endişelenmiştim. Birkaç kişi çıkmıştı bile ama bizimkilerden ses yoktu. Sonra Serkanla Güney de çıkmıştı.

Güney : oğlum gelmez olaydım lan! Başımıza ne iş açtın..

Serkan : kardeşim iyi ki içki içirmemişim yoksa daha içerde kalırdın

Güney : bak işte onu doğru dedin

Cemre : tartışmanız bittiyse eve gidebilir miyiz artık?

Güney : gidelim... Serkan kardeşim görüyor musun? Bizi toplamak karılarımıza düşmüş...

Cemre : hadi Güney... yorgunum zaten..

Eylül : Güney, senin burda olduğunu duyunca bayıldı kaldı kız...

Güney : aşkım iyi misin? Yüzün sapsarı olmuş harbiden...

Serkan : tansiyonu düşmüştür...eve gidene kadar bir ayran falan al, dinlensin, birşeyi kalmaz...

Güney : aile doktorumuz da konuştu... ondan da izni aldığımıza göre hadi o zaman karıcım,gidelim

Biz de eve gidiyorduk ama ben gidene kadar gülmüştüm..

Serkan : aşkım gülmesene artık..

Eylül : naapıyım çok komik... baya baya fuhuştan içeri atılıyodun az kalsın..

Serkan : ama bak kötü birşey olacak diye içime doğmuştu benim..

Eylül : abartmıyo musun Serkan?

Serkan : suç üzerime kalsaydı, içeride olsaydım çok ağlardın ama...

Eylül : hih! of düşüncesi bile çok kötü... neden şimdi böyle dedin ki aşkım?

Serkan : bi dakika bi dakika... aşkım mı dedin sen?

Eylül : diyemez miyim?

Serkan : dersin tabii... çok da güzel olur...

Yanağından öpecekken yanağını çevirip onu dudağından öpmemi sağlamıştı...

Eylül : yine mi?! Çok fenasın Serkan

Serkan : yine Serkan olduk iyi mi? Ayrıca Eylül hanım, bu sefer senin kocanım, her türlü hakkım var bunu yapmaya dimi?

Güldüm...

Serkan : bunu evet olarak algılıyorum...

CEMRE
Güney kendi başına kahvaltı hazırlamak istedi, sonra da işe gidecekti...

Güney : al bakalım, sana omlet yaptım, en sevdiğinden, mantarlı...

Cemre : istemiyorum

Güney : aşkım hala mı trip atıyorsun? Yuh yani. 2 gün sonra düğünümüz var, yapma güzelim

Cemre : hayır Güney, cidden istemiyorum. aç değilim...

Güney : ama sen çok seversin...

Cemre  : bilmiyorum... neyse hadi sen de geç kalma işe...

Güney : birşeyler yemeye çalış, aklım sende kalmasın.

Cemre : tamam tamam..

O gittikten sonra yeniden yatağıma yattım. Ama karın ağrımdan uyuyamıyordum... ağrı kesici aldım ama bana mısın demedi ben de son çare hastaneye gittim. Hastanenin önünde Serkan'ı gördüm...

Serkan : Cemre sen iyi misin?

Cemre : iğne vurdurmaya geldim, çok ağrım var... sen neden burdasın?

Serkan : burda staja başlıcam, teslim etmem gereken belgeler vardı da. Tek başına geldin herhalde, yanında kalmamı ister misin?

Cemre : yok sağol...

Serkan : iyi tamam sen bilirsin...

O gitmişti, ben de içeri girecektim ki gözlerim karardı. Bir yere tutunamadan gözlerim kapanmıştı...

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin