99.Bölüm

336 34 17
                                    

3 ay sonra
CEMRE
Çaresizce yaşıyordum. Güney yoktu, tek başımaydım. Arada Selin teyzeyle görüşüyordum. İlk zamanlar onu kandırmaktan pişmanlık duymuştum, o da kocasının nasıl bir şerefsiz olduğunu bilmeliydi. Bir gün söyledim, gördüklerimi anlattım ona. Şaşırmamış gibiyidi.

Selin : Zaten biri olduğunu biliyordum ama bunun Melek olduğunu tahmin edememiştim. Ama düşman hep en yakınında olurmuş ya, beni de böyle aldattılar. Sen de yakındakilere dikkat et Cemre...

Cemre : ben de en yakın arkadaşımdan yemedim mi bu kazığı Selin teyze? Songül benim kardeşim gibiydi, bak nooldu? Onun yüzünden bu haldeyiz...

Selin : bak Cemre... Güney yok, evladımı kaybettim ben, bundan sonra sen benim kızımsın. Bir sıkıntın, bir derdin olduğunda ilk bana gel... sen bana Güney'imin emanetisin. Oğlum yok ama artık bir kızım var benim...

SERKAN
Birkaç ay içinde kendimizi idare edebilecek duruma gelmiştik. Daha iyi bir eve çıkmıştık. Babam da annem de çalışıyordu, biz de Defne'yle üniversiteye başlamıştık.

Eylül'ü yalnız bırakmamaya çalışştım, her fırsatta yanında oluyordum.

O çok ağır bir sınav vermişti...

EYLÜL
Tam herşeyin bittiğini düşünmeye başlamışken hayatım bir gecede güzelleşmeye başlamıştı. Yani ben öyle sanmıştım....

Ferit beni boşadıktan sonra anne babasını da alıp gitmişti ordan. Defne de bana sarılmıştı. Ben hala olayın şokundaydım. Serkan da sarılıp kurtuldun artık demişti. O anlık için gerçekten öyleydi de zaten.

Annemin evine dönmüştüm, Mert işin peşini bırakmamıştı tabii ki ama memnun olmadığını da söyleyemezdim. Birkaç gün sonra annem ameliyat olmuştu ama ameliyat sırasında kaybetmiştik onu. Doktor bunun olabileceğini daha önce söylemişti zaten ama yine de iyi olacağını, ayağa kalkıp eskisi gibi olacağını beklemiştim hep.

Babamsa bizi bırakıp başka kadınlarla gününü gün etmeye gitti, terketti bizi. Biz de o evde Mertle yalnız kalmıştık...
Serkan ve Kader hariç tabii... İkisi de bizim evden çıkmıyordu, tabii memnundum ama ben genel olarak mutsuzdum....

Flashback
Cenazenin üstünden 3 hafta geçmişti. O gün Serkan bizim eve gelmiş beraber televizyon izliyorduk... beni neşelendirmeye çalışıyordu.

Serkan : canım, iyi misin sen?

Eylül: ağrı kesici içicem, iyi olurum

Serkan : yeter Eylül. Her gün şeker gibi yutup duruyorsun onları. Olmaz...

Eylül : Serkan iyi ki tıp okuyorsun, doktor kesildin başıma... bırak ya ağrım var diyorum

Serkan : canım, seni düşünüyorum ben. Ağrın varsa gel doktora gidelim.

Eylül: Serkan ben biraz uyumak istiyorum...

Onu atlatıp odama gittim. O da gitti sanırım, kapının sesini duymuştum.

O gittikten sonra doktora gitmeye karar verdim. Cemre'yi de arayıp yardım istedim...

Cemre : ne zamandır böylesin?

Eylül: çok uzun zaman oldu aslında. Üzüntü mideme vurdu sanırım.

Cemre : tamam, doktor söyler zaten...

Eylül : Cemre... ya şeyse...

Cemre : neyse?

Eylül : yani ya hamileysem?

Cemre : naapıcaksın?

Eylül: sen olsan naapardın?

Cemre : keşke benim bebeğim olsaydı. Güney'den bir parça kalırdı hep benimle, onu sever korurdum, ne olursa olsun... ama senin yerindeyken... istemezdim sanırım

Eylül : istemiyorum da zaten... ama nasıl kıyarım ben ona?

Cemre : bi de Serkan var... Serkan'la konuşman lazım bu konuyu

Ona bunu söyleyemezdim. Nasıl söyleyebilirdim ki?

Serkan : benimle konuşman gereken şey ne Eylül?

Serkan arkamda belirince korktum.

Cemre : benim işim vardı, hadi görüşürüz...

Beni Serkanla yalnız bırakmıştı...

Eylül : birşey yok... gerçekten..

Elleriyle yüzümü avuçlamıştı...

Serkan : Eylül... anlat bana... hiç konuşmuyorsun

Eylül: sadece bir şüphe... gerçekten birşey yok.

Serkan : ne şüphesi?

Eylül: yani işte... bebek... yani ben şey...

Serkan : ben senin ne olursa yanındayım. Bırakmıyorum, bunu sakın unutma Eylül. Ne olursa olsun...

Flashback sonu

CEMRE
İkisini bırakıp Güney'in yanına gittim. Önce ağlıyordum, sonra dertleşmek istiyordum. Sonra bana cevap vermediği için onu suçluyor, sonra yeniden ağlıyordum. Günlerdir böyle oluyordu bu... hala atlatabilmiş değildim.

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin