73.Bölüm

315 37 16
                                    

GÜNEY
Ne?! Bir dakika... ben doğru mu duydum? Gerçekten hayır mı dedi?

Güney: ne?! Hayır mı?

Herkesten fısıldaşmalar geliyordu... ben de onlar kadar şaşırmıştım. Hatta daha çok...

Cemre bu sırada avcunu açtı, elinde özenle katlayıp ufacık hale getirdiği kağıt parçasını önüme fırlattı...

Güney : bu ne?!

Cemre : aç bak

Dediğini yapıp kağıdı açtım. Ama bu....

Güney: Cemre, bak bu.. bu san-...

Cemre : sandığın gibi değil Cemre... ben o kızı öpmedim, o beni öptü... nasıl oldu bilmiyorum ama beni kameraya almışlar ühü ühü ühü... bu yalanı mı yazacaksın ayak üstü? İnanacak mıyım sanıyosun Güney? Aptal mıyım ben?!

Güney : Cemre...

Cemre : günlerce bekledim. Belki itiraf edersin diye... ama sen ihanetinin üzerine aünger çekip bu nikahla ayıbını örtmeye çalışıyorsun...

Fotoğrafa yeniden baktım. Cemre kayıpken, beni terkettiğini sandığım zamanlarda Hazal'ın evine gittiğim partidendi... odasına çıkmıştık, ben karşımda Cemreyi görmüştüm, onu öpmüşm... yani beynimde öyleydi... Cemreydi öptüğüm... ama gerçekte Hazal'dı ve gerçekten kimin kayda aldığını, nasıl böyle bir oyuna geldiğimi bilmiyordum...

Güney : öyle olmadı... yani o beni öpmedi, ben öptüm ama sa-...

Cemre : inanmıyorum! Bi de herkesin içinde bunu söylemeye cesaretin var yani öyle mi?!

O an ne anlatsam beni duymayacak, dinlemeyecekti... sustum o yüzden. Zaten yeterince rezil olmuştuk...

EYLÜL
Hepsi aynıydı... Ama Güney daha beterini yapmıştı. Bu affedilmez birşeydi... aldatılmak, üstelik kaçırılmışken... elinden birşey gelmezken... güçlü görünmeye çalışan Cemre'ye baktım ve yanına gittim...

Eylül : üzerini değiştirelim ister misin?

Cemre : burdan gitmek istiyorum sadece...

Eylül: tamam, ben sana yardım edeyim, gidelim...

Cemre'ye yardım edip onu gelin odasına götürdüm. Ağlamaya başlamıştı...

Cemre : ben çirkin miyim? Sevilmeyecek biri miyim Eylül?

Eylül: hayır, çok güzelsin...

Cemre : o zaman neden ilk fırsatta kendi başka kızların kollarına atıyo? Neden?

Eylül : bu onun sorunu, senin değil. Böyle salma kendini, güçlü ol...

Cemre : bunca zaman sana kötü davrandım, neden hala yanımdasın? Neden bana yardım ediyorsun? Hı? Senin bana gülmen lazımdı...

Ne diyeceğimi bilemedim...

Cemre : acıyor musun yoksa? Bana acıyor musun sen?!

Eylül: hayır Cemre, hayır... acımıyorum... sen acınacak biri değilsin... ben sadece... ben böyle bir insanım işte...

Cemre : en yakın arkadaşım dediğim insan yaptı bana bunu biliyor musun? Hem sevgilimi elimden almaya çalıştı, hem beni kaçırdı. Şimdi de arkamdan kıs kıs gülüyordur kesin...

Eylül : o zaman o senin gerçek arkadaşın değilmiş...

Cemre : kimsem kalmadı benim biliyor musun? Kimsem... of babam... babam akşam beni sorguya çekecek kesin.,. Of naapıcam ben?

Eylül : onu ben hallederim... bizde kalmak ister misin? Bu gecelik? Eski evim olsa davet etmezdim, sen sevmezsin öyle yerleri...

Cemre :  olsun... oraya da gelirdim... o büyük, lüks evlerin içinde ne entrikalar, ne ihanetler dönüyor bir bilsen... herkes suratına sahne gülümseme yerleştirip pollyannacılık oynuyor. Huzur yok, mutluluk yok... sadece dışarıdan öyle görünüyor... belki de mutluluk o gecekondulardadır...

Eylül : evimiz bir malikane değil ama gecekondu da değil... en azından rahatlarsın bir gün...

Cemre : sağol... Eylül?

Eylül: efendim...

Cemre : bu zamana kadar sana yaptığım herşey için özür dilerim...

SERKAN
Davetliler ve nikah memuru dağılmıştı, biz bize kalmıştık...

Serkan : oğlum naaaptın lan sen?! Ben de Güney adam oldu sanmıştım...

Güney: oğlum o olay öyle değil zaten...

Tam anlatacakken Cemrenin babası Sinan amca geldi, Güney'in yakasına yapıştı. Ben de ayırmaya çalışıyordum...

Serkan : Sinan amca bi dur... böyle olmaz

Sinan : Sen karışma Serkan! Nasıl yaparsın lan?! Kızımı nasıl üzersin?! Şerefsiz herif! Uzak dur, kızımdan, evimizden uzak dur!

En sonunda sert bir hamleyle ikisini ayırmayı başarmıştım. O sırada Sinan amca cebinden silahını çıkarttı ve Güney'e doğrulttu.

Bam! 💥

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin