106.Bölüm

255 31 32
                                    

GÜNEY
Yere düşştüm kalkamıyordum da... sonra Cemre'nin benim düşme sesime uyandığını farkettim. Endişeyle yanıma geldi...

Cemre : Güney! Güney aşkım! Güney iyi misin?

Güney : tamam iyiyim iyiyim...

Cemre : neden kalkmaya çalıştın ki sen? Daha erken...

Güney : sana defalarca seslendim ama duymamıştın... ben de kalkmak istedim ama sonra...

Cemre : of kahretsin! Nasıl uyuyakalırım?! Birşeyin yok dimi? İyisin... hastaneye gidebiliriz

Güney : hayır iyiyim.. gerçekten iyiyim

Cemre : tamam...

SERKAN
Eylülle kalkıp biraz dolaşmaya karar verdik. Karşıdan gelen çocuklu bir çifti görünce morali bozulmuştu, farketmiştim bunu. Yine de birşey demedim. Sonra birden ilk gördüğü banka oturdu. Ben de yanına oturdum...

Serkan : Eylül, yoruldun mu?

Eylül: hayır... Serkan, hiç düşündün mü?

Serkan: neyi?

Eylül: eğer o gün hastanede hamile olduğumu öğrenseydik ne olurdu hiç düşündün mü?

Serkan: bilmem... yani...

Eylül: ben düşündüm. hamile olsaydım o çocuğu doğururdum muhtemelen...

Serkan : neden şimdi bunu düşünüp, o günleri aklına getirip canını sıkıyorsun ki?

Eylül : o zaman hayatım çok farklı olurdu... sen naapardın?

Serkan : ben o yaşta babalık yapamazdım, kendim çocuktum zaten. Ama sana engel olmazdım...

CEMRE

Güney yavaş yavaş iyileşiyordu ama o sabırsızdı. Akşam akşam kendi kendine kalkmaya çalışş, düşştü. Onu da anlıyordum, evde sürekli yatıp durmaktan sıkılıyordu, o da dolaşmak, birşeylerle uğraşmak istiyordu ama nasıl olacaktı ki....

Cemre : yarın dışarı çıkalım mı? Hava da güzel olacakmış?

Güney : nasıl yani? Bu halde nereye gidicez Cemre? Görmüyor musun halimi? Ayakta durmaktan acizdim...

Cemre : pikniğe gidebiliriz mesela... ikimiz de uzanırız, güneşin tadını çıkarırız beraber...

Güney : milletin içinde beni sandalyemden indirip tekrar oturtmanı istemiyorum Cemre... buna hazır değilim...

Cemre : Güney yapma! Geçici birşey bu sen de biliyorsun... senin için birşeyler yapmak istiyorum, senin iyi olmanı istiyorum. Biraz mutlu ol diye yapmadığım şey kalmadı ama senin yine de yüzün bir an olsun gülmedi. Naapıyım istiyorsun?

Sinirlenmiştim... ne yapsam istemiyordu. Hep itiraz, hep bi memnuniyetsizlik.. onu nasıl güldüreceğimi bilmiyordum. Ne Serkan ne de annesi keyfini yerine getirmişti...

Güney : görüyorum Cemre.. özür dilerim, çok berbat davranıyorum sana... sadece benim keyfim yok, senin de keyfini kaçırmak istemiyorum... tamam, yeter ki sen mutlu ol, gidelim pikniğe

Cemre : tamam istemiyorum Güney... yine otururuz evde.

Güney : yapma...

Cemre : iyi geceler...

EYLÜL

Eylül : yanii haklısın.. çok erkendi. Seni de zorlayamazdım.

Gülmeye başladı...

Serkan : şaka yapıyorum Eylül... yani öyle birşey olsaydı da benim için değişen çok fazla birşey olmazdı. Sadece belki bu sayede erkenden evlenebilirdik...

Gülümsedim

Serkan : benden de fena baba olmazdı herhalde....

Bunu hayal ederek gülümsedim ve gökyüzüne baktım...

Birkaç dakika sonra Serkan beni omzumdan dürtmüştü...ona baktım...

Serkan : Eylül...ya o kadar düşündüm, bir sürü şey ezberledim, unuttum hepsini... şey neyse...seni ne kadar sevdiğimi biliyosun, sen de beni seviyorsun bunu biliyorum. İkimiz de hayatlarımızı toparladık, toparlıyoruz... benimle evlenir misin?

Elindeki yüzük müydü? Az önce bana ciddi ciddi evlilik mi teklif etmişti?

Serkan : birşey demeyecek misin?

Eylül : şey ben... beklemiyordum... yani beklemiyordum derken... daha erken yani...

Serkan : erken mi? Eylül bana kalsa sen on sekiz olur olmaz evlenirdim seninle. Ama işler beklediğimiz gibi gitmedi işte...

Eylül : evet...

Serkan : ee ne diyorsun?

Eylül : kabul ediyorum...

Serkan : ciddi misin sen?

Eylül : evet...

Serkan beni ayağa kaldırıp sarılmıştı sıkı sıkı...

Eylül :Mert hiç sevinmeyecek bu işe...

Serkan : hiç sanmıyorum...

Eylül : nasıl yani?

Serkan : burda bir doktor adayı duruyo farkındaysan, benden iyisini mi bulacak?

Eylül : olay o değil. Yine ondan habersiz bir işe kalkışıyorum. Ferit ile evleneceğim zaman da çok kızmıştı...

Serkan : şu şerefsizin adını ağzına alıp günümüzü mahvetmesen mi acaba?

Eylül : tamam tamam...

Serkan : ayrıca abinin haberi var. İlk ona söyledim...

Eylül : ne?

Serkan : konuştum onunla.. seni vermek için çok meraklıydı zaten, çok zorlanmadım...

Güldü...

Eylül : çok kötüsün..

Serkan : takıcak mısın bunu?

Cevabımı beklemeden elindeki yüzüğü uzatıp parmağıma takmıştı bile...

Baktım depodaki bölüm sayısı 12 olmuş,  daha fazla bekletmeyeyim dedim. eysercilerrr aşırı eğlenceli 2 bölümle, eyserciyazar da kabustan uyandırdığı bir bölümle ve sakladığı efsane bir bölüm haberiyle geldi. O efsane bölümü ve Aşk Hormonu'nu bugün alabilirsem benden mutlusu yok. 💜

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin