105.Bölüm

288 32 20
                                    

EYLÜL
Çantamı hazırlamıştım. Birazdan Serkan gelicekti ve otogara gidecektik...

Mert : telefonunu açık tut. Ne zaman ararsam açılacak o telefon.

Eylül: tamam...

Mert : ciddiyim...

Eylül : ya tamam diyorum.

Serkan da gelmişti. Bu sefer ona da birşeyler söylemeye başlamıştı...

Mert : kardeşim sana emanet. Gidince haber verin

Serkan : tamam merak etme

Mert : iyi, sana güveniyorum.

Serkan : güven, merak etme sen, aklın kalmasın.

Mert : iyi hadi geç kalmayın. İyi yolculuklar...

Eylül : sağol abi...

Serkanla otogara gelmiştik. Oturmuştuk.

Serkan: acıktın mı?

Eylül: yok ya iyiyim...

Serkan : hiç yalan söyleyemiyorsun Eylül... hadi al ye bunu...

Çantasından iki tane sandviç çıkardı...

Serkan : annem yaptı bizim için...

Gülümsedim... yemeğe başladım, baya acıkmışım, onu farkettim.

Serkan : Eylül birşey dicem ama kızma...

Eylül: kızacağım birşey mi?

Serkan: yani... biraz... şimdi otele gidicez ya, odalarımız ayrı değil...

Eylül: aynı odada mı kalıcaz yani?

Serkan : iki yatak var. Yani ayrı ayrı olunca çok pahalı oluyordu, ben de tek bir oda rezervasyonu yaptım...

Eylül: iyi tamam..

Serkan : tamam mı? Kızmadın mı?

Eylül: kızmamı mı isterdin? Açıkladın işte, öteki türlü pahalı oluyo dedin.

Serkan : ya ne biliyim... itiraz edersin sandım

Eylül: etmem etmem... zaten masraf için o kadar sıkıntıya girdin, bir de şikayet edecek değilim...

Yolculuk uzundu, benim uykum gelmeye başlamıştı. Serkanın omzuna bıraktım başımı... çok rahattı...

SERKAN Eylül uyuyunca ben de uyumaya çalıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SERKAN
Eylül uyuyunca ben de uyumaya çalıştım. Yol uzundu, daha çok yolumuz vardı...

Uzun bir yolculuğun ardından sabah Ankara'ya varmıştık. Hemen Mert'e bir mesaj gönderdim ve Eylül'ü uyandırdım...

Serkan : Eylül, canım kalk, geldik

Eylül: geldik mi?

Serkan : evet... omzun ağrımadı mı senin?

Eylül : yoo.. iyiyim

Serkan : iyi o zaman... yarına kadar dinlenebiliriz. Kongre yarın başlıyor.

Eylül: biraz uyuyabilir miyiz?

Serkan : uyuruz tabii.. gel, odaya yerleşelim...

Resepsiyondaki adama rezervasyonum olduğunu söyledim. Bize bir odaya götürdü ama bu oda tek yataklıydı...

Serkan : ama ben iki yataklı odayı tutmuştum. Özellikle söyledim bunu.

Adam : anlıyorum ama maalesef bir karışıklık olmuş, kongre olduğundan çok yoğunuz, otelimizde başka oda da yok. Boşalır boşalmaz ilk iki yataklı odayı size vericez... özür dileriz...

Serkan : naapıcaz şimdi?

Eylül: tamam sıkıntı etme. Birkaç gün idare ederiz

Serkan : ya böyle olacağını bilsem...

Eylül: ya tamam... olan oldu. İlk değil, yatarız yine. Ortaya da yastık koyduk mu tamamdır...

Serkan : yastık?

Eylül: evet.. sınır çizgisi. Kimse orayı geçemez

Serkan : iyi tamam... bana uyar

Yastıkları yerleştirdikten sonra uykuya daldık...

EYLÜL
Serkanın gülüşüyle uyandım. Hava kararmıştı...

Eylül: nooldu neye gülüyorsun?

Serkan: birileri sınır ihliali yapmış

İlk başta ne dediğini anlamadım, sonra Serkan'a sarılıp uyuduğumu anladım. Kızarmıştım...

Eylül : şey ben...

Serkan : iyi alıştın bakıyorum... rahat mıydı bari?

Eylül: dalga geçme!

Serkan : tamam tamam... bana göre hava hoş... sınır çizen ben değilim, sensin. Bana kalsa...

Eylül: eh yani! Kafama kakacaksın dimi bunu?

Serkan : sevgilimin her seferinde bana sarılarak uyuduğunu mu? Asla! Mert'in kulağına giderse öldürür beni...

Güldüm...

GÜNEY
Bugün Cemre'yle fizik tedaviye gittik. Çok fazla yararını hissetmemiştim ama bana daha iyi olduğumu söylüyorlardı. Ne kadar inanmasam da doğru olmasını diledim. Bir önce ayaklanmak, eski düzenime dönmek istiyordum. Bir yandan üniversite sınavına hazırlanırken yandan iyileşmeye uğraşıyordum...

Cemre çizim yapmaktan yorulmuş, masada uyuyakalmıştı. İlk başta uyandırmak istemedim, ben koltukta da uyurdum ama onun boynu tutulacaktı. Seslendim ama duymuyordu. Uykusu çok ağırdı zaten...

Pes edip koltukta uyumaya çalıştım ama içim rahat etmemişti...

Zar zor doğruldum. Ama tek başıma ayağa kalkmam mümkün değildi...bir an zorla ayağa kalktım ama yere düşmem bir olmuştu...

Aşk AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin