Hila denen şehir etrafı dağlarla çevrili bir arazide yer alır. Dağlar o kadar diktir ve o kadar yüksektir ki uçan kuşlar bile dışarı çıkamaz veya içeri giremez. Arazi sadece, güneş en tepedeyken gün ışığı alabilir.
Hila Şehri oldukça büyüktür, neredeyse tüm araziyi kaplar. Ama göze çarpan ilk şey şehir değildir. Şehrin yer almadığı tarafta bir kule vardır. Geniş ve büyük bir kule. Uzunluğu dağları aşan, bulutları delen, heybetli, simsiyah bir kule. Üstünde ne bir delik vardır ne de bir cam.
Rivayete göre kulenin en tepesine ulaşan kişiye bir dilek hakkı sunulur. Bu dilek hakkına ulaşmak için sadece Hila Şehrinden değil, evrenin her yerinden insanlar 'Tırmanıcı' olarak kuleye giriş yapar ve mücadele ederler.
Hila şehrinde 3 sınıf yer alır. Dağların arasındaki arazi bu 3 sınıf için 3 bölgeye ayrılmıştır.
En sağda köylüler; diğer 2 sınıf için tarlalarda çalışırlar, bütün iş gücü onlardadır. Hila Şehrinin en az potansiyele sahip insanları orada yaşar. Kuleye tırmanabilirler, ama çoğu yükselemeden vazgeçer.
Orta bölmede Burjuva sınıfı yaşar. Sağ ve sol tarafları birbirine bağlar. Birçok farklı meslek sahibi olabilirler. Neredeyse %15'i kuleye tırmanmaya çalışan maceracılardandır. Potansiyelleri orta derecedir. Yeterli iradesi ve potansiyeli olan herkes kuleye tırmanır. Ne yazık ki o potansiyelle fazla yükselemezler.
Ve solda yaşayan soylular. Onurlu ve kibirliler. Bütün ihtiyaçlarını diğer 2 bölge karşılar. Potansiyelleri oldukça yüksektir. Bu yüzden kendilerini şehrin kahramanı olarak görürler. Soyluların sayısı çok fazla değildir. Çünkü değerli kanlarını taşımaya layık olan sadece ilk çocuktur. 2. ve sonraki çocukların bu kanı taşıyabilecek kudretten mahrum olduğunu düşünürler. İkiz doğan olursa 2 çocuğu da 11 yaşına kadar yetiştirirler. Hangisi daha üstünse o kalır, diğer çocuk bizzat ailesi tarafından öldürülür.
Her ne kadar soyluların sayıları az olsa da %90'den fazlası maceracı olur. Bu yüzden kuleye tırmananların yarısından fazlası soylulardır.
3 bölgeden de kuleye gidebileceğiniz birer kapı bulunur.
Soyluların kapısı her daim açıktır.
Burjuva sınıfının kapısı bütün zaman boyunca açıktır, ama sadece iyi bir potansiyele sahip olanlar geçebilir.
Köylü sınıfının kapısı 3 ayda bir açılır. İsteyen çıkar ve şansını dener. Bu yüzden sağ bölgeden gönderilenler köylüler için büyük bir umuttur. 3 ay sonra geldiğinde biraz güçlenmişse bu iyiye işarettir. Ölmemesi bile güzel bir başarıdır. Zaten bu sebepten bütün köylüler birer köle veya amele olarak görülür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hila'nın Kulesi
Fantasy"Hila'nın Kulesine evrenin dört bir yanından varlıklar tırmanır. Bunların arasında her türlü canlı ve evrenin en iyi dahileri de yer alır. Ben ise adı sanı duyulmamış bir gezegendeki basit bir köylüyüm. Hila'nın Kulesine tırmanmak benim neyime öyle...