21- Dayak

2K 255 30
                                    

"Hala Rael'i almaya niyetli misin?" diye sordu Tubalcain.

"Evet" diye yanıtladım.

Tubalcain gülümsedi. "Beni takip et."

Dediğini yaptım. Rael de arkamdan geliyordu.

Aşağıya doğru uzanan bir merdivenle dev bir odaya ulaştık. Biz girdiğimizde Tubalcain konuştu. "Evcillerini sal. Bu odadan çıkman için ilk önce bana 1 kere vurabilmen gerekecek. Ve inan bana, bu iş çok uzun sürecek."

Tereddütte kalmıştım. Güçlü olduğunu biliyordum. Belki de beni de güçlendirmek istiyordu. Ya da sadece dövülecek birini arıyordu kendine. Ama bunun olacağını düşünmüyorum. Zaten bana saldırırsa kolaylıkla alt edebilir. Neden böyle bir şeyle uğraşmak istesin ki?

Küredeki 24 kurdu küreden çıkardım. Rael'e bakarak "Sizin avlanıp güçlenmenizi istiyorum. Bu yüzden dışarı çıkın ve avlanın." dedim. Rael beni pek sevmese de dediğimi uyguladı. Arkasındaki 24 kurtla merdivenlerden yukarı çıktı.

Son kurt da dışarı çıktığında kapı kendiliğinden kapandı.

Tubalcain çayından bir yudum aldı. Ardından bir anda kayboldu. Kaybolmasıyla kafamda bir acı hissetmem aynı zamanda olmuştu.

Acı dinmedi ve ardı ardına vuruşlar göremeyeceğim bir hızla savruldu. O kadar çok saldırı yemiştim ki her yerim ağrımaya başlamıştı. Ama asıl sıkıntı bunca darbenin 1 saniyeden kısa bir sürede gelmesiydi.

Ben yerde yatarken çayından bir yudum daha aldı. "Benden 3 saniye boyunca dayak yeyip ayakta durabilirsen sonraki seviyeye geçebilirsin." dedi.

Ardından sopayla bir tur daha dövdü. Cidden çok acıyordu. Küfretmemek için kendimi zor tutuyordum. Ama o kadar darbe çok kısa bir sürede gelince küfredecek zamanı bırak, çığlık atmayı unutuyordum.

"Kalk" dedi aynı asaletle.

Kendimi kaldırmaya çalıştım. Ama beceremedim, yere yığıldım. Tekrar dövdü. Çok acı veriyordu. Vücudum kan içinde kalmıştı. 1 saniyelik bir sürede bu kadar dayak yemem nasıl gerçekleşebiliyor diye düşünmeden edemiyordum

"Kalk" dedi.

Acıdan kalkmayı bırak, aklımı zor açık tutuyordum.

Tubalcain 4 saniye bekledi. Kalkmadığımı görünce sopayla bir daha girişti.

"3 dakika dinlenebilirsin." dedi.

Art arda yediğim o kadar darbe üstüne sadece 3 dakika mı veriyordu?

Pes etmedim. Madem kulenin en tepesine tırmanacaktım. Elimden gelenin en iyisini yapabilirdim.

Köşeye doğru süründüm. Durmadan balçık tekniğini kullandım. Uzun süre boyunca depolayacaktım. Bunları satabilir veya evcillerimi geliştirebilirdim.

"3 dakikan doldu."

Tubalcain tekrar önümde belirdi. 1 saniye daha geçti. Bu 1 saniye hepsi gibi acı vericiydi.

"Ayağa kalk."

Bir 4 saniye daha bekledi. Ben kalkamayınca tekrar dövdü.

...

Bunu 3 gün boyunca üstümde uygulayınca 1 saniye dayak sonunda kalkabiliyordum. Tubalcain bunu gördüğü gibi gücü arttırdı. Gene 1 saniye dövüyordu. Ama verdiği acı çok daha fazlaydı.

...

Aradan 3 gün daha geçince gücü tekrar arttırdı. Ve artık yorgunluktan bayılmalar baş gösterdi, ancak Tubalcain izin vermiyor, hızla 1 tur daha dövüp uyandırıyordu.

Hila'nın KulesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin