"Bu karara istekli olduğuna emin misin?" diye sordu Ahmet abi gülerek.
"Hahahahah." diye gülmeye başladı Hasan abi. "Yıllarca korkup kaçtım, ama bu kaçtığım her rakip beni yenecek güçteydi. Şuan sahip olduklarımızla bunları yenecek güce sahibiz, ailesi bizi dövecek diye artistlik yapan çocuklara hadlerini bildirmekten geri durmayacağım."
"Katılıyorum, bizi yenemezler." diye onayladı Muhammet abi.
"Ama bakın." dedim gülüşümü engellemeye çalışarak. "Arkasındaki güçler bizi fazlasıyla aşar."
"Maverick Klanı'nın Liderine gönderdiğin mektubu unuttum mu sandım? Ya da Maastia Klanı'nın 59 öğrencisini öldürdüğünü? O güçler bizi aşmıyor muydu yani?" dedi Misfhe.
"Bana fark etmez." dedi Aris.
"Öldürelim şunları, yenilmek te neymiş?" dedi Melany kırmızı saçlarını savurarak.
Ellerimi küreme götürdüm ve "Ortaya çıkın." dedim gülümseyerek. "Savaş zamanı geldi."
Bu sırada 15 metre ötemizdeki 10 elit silahlarını hazırlamaya başladı. Sanırım buraya gelmeden önce bize saldırmaya karar vermişlerdi.
İlk saldırıyı onlar değil biz yapmalıydık. "Fareler, duvarlara çıkın. Kurtlar, etrafa dağılın. Koca kafa, Rael, savaşa hazırlanın. Reilius, Ayıcık, omzumda bekleyin. Kralcık, arkada kalan 3 menzilliyi koru, gerekirse kendini kalkan olarak kullan. Aris, Misfhe, sen de arkada kalıp 3 menzilliyi koru. Muhammet abi, savaşı başlat. Ahmet abi, Hasan abi, devam ettirin. Ardından koruma görevi vermediğim herkes taarruza başlasın. En ufak hasar almadan savaşı kazanmak istiyorum."
Sözlerimi bitirdiğimde Muhammet abi asasını taşa vurdu ve yer altından çıkan onlarca diken 10 eliti hazırlıksız yakaladı. Ancak bu kişileri hafife aldığımı fark ettim.
Aralarından suikastçı olan biri hızla grubun yanından ayrılıp sarmaşıklardan kurtuldu. Bu kişi 1.sırada olan Semires Klanı'nın oturum öğrencilerinden biriydi.
"Rael, planlar değişti. Tüm kurtları yanına al ve gruptan kaçan kişiye saldır." dedim. Rael ve 24 kurt hızla koşup suikastçının peşine takıldı.
Semires Klanı'nın Veliaht'ı da kılıcını kuşanmış sarmaşıkları kesiyordu.
4.sıradaki Yanmış Cennet Klanı'ndan olan 2 kişi de etrafındaki her sarmaşığı yakmaya çalışıyordu.
Diğerleri de aynı şekilde sarmaşıklarla cebelleşiyordu. Neyse ki sarmaşıklar oldukça güçlüydü, bu sayede saldırıları sarmaşıkları sadece engelleyebiliyordu, hızla yok etmeye yetmiyordu.
"Ahmet abi, işi hızlandır. Muhammet abi 4 kalkan birleşmeye yaklaştığı an patlat, Hasan abi tekniğe hazırlan Muhammet abi patlatmadan önce senin okların dansa başlamış olmalı." dediğimde zaten hazır olan Ahmet abi kalkanını yere sapladı ve 4 kalkan aynı anda oluşup etrafını sarmaya başladı. İçinde kalanlar kaçmaya çalışsalar da sarmaşıklar izin vermedi.
Bir patlama işitildiği an kalkanların arasındaki bölge alttan çıkan kılıçlarla sarsıldı. Aynı zamanda havadan sağanak şeklinde ok yağmaya, danslarını edip gözlerimiz için büyük bir şölen vermeye başladı.
Ancak işler beklediğim gibi değildi. Semires Klanı'nın diğer Oturum Öğrencisi büyülerini beklemediğim bir şekilde iyi kullanan bir büyücüydü. Hızla asasını yere vurup "Buzdan Sütun!" diye bağırdı. Birden toprağın üstü buzla mühürlendi ve hiçbir kılıcın çıkmasına izin vermedi. Ahmet abinin tekniğinin bu kadar kolay engellenmesi sinirlerimi bozmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hila'nın Kulesi
Fantasy"Hila'nın Kulesine evrenin dört bir yanından varlıklar tırmanır. Bunların arasında her türlü canlı ve evrenin en iyi dahileri de yer alır. Ben ise adı sanı duyulmamış bir gezegendeki basit bir köylüyüm. Hila'nın Kulesine tırmanmak benim neyime öyle...