33- Seçilim

1.8K 225 14
                                    

Asansör odaya geldiğinde Tubalcain tarzı asil ve yavaş adımlarla asansöre doğru yürüdüm. Son bir bakış attıktan sonra yere tükürdüm ve asansöre girdim. En son da Tubalcain gibi sakin ve kibar bir tavırla "Sizi yok edeceğim." dedim ve hafif bir şekilde güldüm.

Binadan çıkınca sinirden ne yapacağımı bilemedim. Ben de Aleksey'e mesaj attım.

[Kumarbaz = Aleksey senden bir şey istemem gerek. Bunun karşılığını ilerleyen zamanlarda vereceğim. Ama şimdilik yardımın gerek.]

Daha bir kaç saniye geçmeden cevap geldi.

[Aleksey = Nedir?]

[Kumarbaz = Bana 3 tane büyü kitabı gerek. Bir okçu, bir büyücü, bir de savaşçı için.]

[Aleksey = Sebebini belirt.]

[Kumarbaz = Düşük potansiyele sahip 3 tane abim var. Onlara teknik gerek. Hiçbir desteğe sahip değiller, büyük bir yetenekleri de yok.]

[Aleksey = Peki.]

[Kumarbaz = Hey, hey, sen ciddi misin?]

[Aleksey = Evet, birkaç gün içinde sana gönderirim.]

[Kumarbaz = Aleksey sen müthiş bir şeysin.]

[Aleksey = Ancak bir şartım var. Bana 10.000 şişe zehir iksiri göndereceksin. Sınırsız miktarda zehir iksirine ihtiyacım var. Ne kadar çok, o kadar iyi.]

[Aleksey adlı kişiye 10.000 adet Kumarbaz Derece 18 Zehir iksiri gönderiliyor. Onaylıyor musunuz]

[Kumarbaz = Tamamdır. Gönderdim. En tepeye ulaşınca seni de göreceğim. Hehehe.]

Aleksey beni dolandırmaz demi la? Yok ya yapmaz öyle şey. Neyse, birkaç tane zehir iksirini çalsa da bir şey olmaz.

Tekrar Ahmet abilerle buluştum. Başıma gelenleri anlattım. Oldukça büyük bir tepki verdiler. Neymiş efendim; büyük loncaları kızdırmamalıymışım, onlar çok güçlüymüş, bizler güçsüzmüşüz, hemen onlardan özür dilemeliymişim.

Hızla onları sakinleştirdim. Sözlerimden şüphelenseler de güvenmeye çalışıyorlardı. Onlara vereceğim tekniklerden de bahsetmedim. Teknikler elime ulaştığında hepsine iletecektim. Şimdilik telaşa gerek yok.

Gece yaklaşıyordu, bu yüzden beni bir hana bırakmalarını istedim. 1 gece bile olsa bir yatakta yatmak iyi gelebilirdi.

Oldukça basit bir hana gittik. Geceliği 100 çöp'tü. Odada da yatak, masa ve 2 sandalye dışında hiçbir şey yoktu. 2 sandalye koymaları da garipti, burada 2 kişi yaşayabilirmiş gibi.

Yatağa yattım. Ancak hiç beklediğim gibi değildi. Rahatlık değil, aksine yatak beni rahatsız ediyordu. Sonuçta alışmadık götte don durmazdı.

Yataktan kalktım ve duvarın dibine kıvrıldım. 15 yıl ağaç kavuğunda yat, gel bir de üstüne 8 yıl zindanda veya bir odanın köşesinde uyu, normal tabi. Daha önce hiç yatmamışım ki yatakta, verdiği zevki alamıyorum bile.

Sabah olunca Ahmet abiler beni hanın kapısından aldılar. Direkt olarak 'Seçilim'in olacağı yere götüreceklerini söylediler. Ama bir süre yürümenin ardından bundan sonrasında benimle birlikte gelemeyeceklerini belirttiler.

30 saniye tek başıma yürüdüğümde önümde bir ekran belirdi.

[Boss Savaşına girmek için geçmen gereken Seçilim Testi bu alanda yapılacaktır. Lütfen bekleyiniz.]

Zaten etrafta benden önce gelmiş onlarca insan vardı. Oldukça büyük bir çimenlik bölgedeydik. Bölgenin tam ortasında 2 metre kadar bir yükselti vardı. O yükseltinin üstünde de orta yaşlı bir adam yer alıyordu. Üstündeki beyaz gömleğin tüm düğmelerini iliklemişti. Bu ona bir liseliden çok daha fazla hava katmıştı.

10 dakika bekledikten tüm çimenlik bölge 20 metrelik kalın duvarlarla çevrelendi. Bunun olmasıyla birlikte yükseltinin üstünde dikilen adam konuşmaya başladı.

"Yeni tırmanıcılar, ilk olarak buraya kadar gelebildiğiniz için tebrikler. Ancak kibirlenmeyin, her şey yeni başladı. Şimdi, hepinizden şuan envanterinizde olan küreyi çıkarmanızı ve onu tutmanızı istiyorum."

Envanteri açınca inci gibi bir küre gördüm. Çıkardığımda bunun Kılıç Büyücüleri Loncasındaki küreyle çok benzer olduğunu fark ettim. Zaten görevi de aynıymış. Üstünde '10' sayısı oluştu.

"Bunlar sizin potansiyelleriniz." dedi adam. "Potansiyel sizin yeteneğinizi belirler. Kulede ne kadar yüksebileceğiniz bunlara bağlıdır. Ancak potansiyel her şey değildir. Nice 100 potansiyele sahip dahiler bu kuleye tırmandı, lakin kimse en tepeye ulaşamadı. 2'si de olmazsa olmaz şeyler. Azim ve yetenek."

10 saniye bekledikten sonra tekrar konuşmaya başladı. "Seçilim için istediğimiz şey güçsüzlerin elenmesi. Açıkça söylüyorum azme sahip değilseniz, ya da potansiyeliniz 30'un altındaysa pes edin. Kule sizin için uygun bir yer değil. Gidin ve evinizde çocuklarınıza bakın." Birkaç kez öksürdü ve devam etti. "Hadi başlayalım. Oldukça basit, birbirinizi öldürün. Güçlüler kalırken güçsüzler ölsün. Merak etmeyin, ölenler hiçbir şey kaybetmeyecek. Sadece elenmiş olacak. Size 10 dakika vereceğim, bu sürede takımlar oluşturun. Takımınız en fazla 10 kişi olabilir, ancak katılan kişi başına 3 kişiyi öldürmeniz gerek. Yani 7 kişilik bir takım 21 kişi öldürmek zorunda. Tabi tek başınıza da savaşabilirsiniz. Ama 10 kişiye karşı tek başınıza olmak ister misiniz? Aahahahahah. Sadece 6 takım kazanacak. Sadece 6 takım Boss'la savaşabilecek. Burada bulunan yüzlerce Tırmanıcıdan sadece 6 takım... 10 dakikanız başladı. Ha bu arada, potansiyelleriniz kafanızın üstünde yazacak, takım oluşturmanızda yardımı olur. Ahahahah."

Hay sizin ben... Bildiğin düşük potansiyelleri elemeye çalışıyorlar. Bu şekilde herkes güçlerine bakmadan, potansiyellerine bakarak takım oluşturacak. Ahmet abilerin yıllarca 10.katta kalması doğalmış. Lakin aramızda çok fark var. Bunu hepsi öğrenecek. Ben 3 ay boşuna dayak yemedim!

Etrafımdaki insanları değerlendirmeye başladım.

"Ben Lenoiel Marius, Kmaru gezegeninin yöneten krallığın veliaht prensiyim. Büyük bir dahi olarak 60 potansiyele sahibim. Kim benimle takım olmak ister?" diye sordu sarı bir saça ve gösterişli bir zırha sahip olan kişi.

Marius denen kişi bunları söylediğinde tonlarla kişi onun üstüne doğru koşmaya başladı.

"Beni alın Veliaht Prens Marius!"

"Beni al, beni, potansiyelim 35."

"Benim potansiyelim 40, bu ezikleri boşver."

Alayla bu kişilere baktım. Hepsi bir grup gerzekti. Eh nabarsın, aptallara her yerde rastlamak mümkün.

Mümkün olduğunca çok insanı değerlendirmeye çalışıyordum. Her türlü bilgi işime yarar.

"Ben onlarca Klan Sahasına sahip olan Maastia Klanı'nın 3 ana öğrencisinden biriyim. 75 potansiyele sahibim. 50 üstü potansiyele sahip 9 kişiyi takımıma alacağım."

Bir grup insan da oraya doğru koşmaya başladı.

5 dakika sonra çoğu kişi grubunu bulmuş, kalanlar da diğer klanlarda yer almaya çalışıyordu. Ancak aralarında koşmayan, bağdaş kurup oturan biri yer alıyordu. İşte o kişinin tanıdığım biri olması beni çok şaşırtmıştı.

(Acaba bu kim? Heheheheh)

Hila'nın KulesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin