"Teklifim hakkında" dedi Usta Tiran, korkutucu aurasından kurtulup. "ne düşünüyorsun?"
Ayağa kalktım ve odanın etrafında hızlı adımlarla yürümeye başladım. Eğer kabul etseydim büyük bir koruma elde edecektim. Takımımdaki herkesin gücü artacaktı, ve bir de yaşam iksirleri vardı tabii. Ancak kabul edersem Fetih İttifakı, Tiran Klanı'na saldırmaya çalışırsa onları korumakla yükümlü olacaktım. Aslında cevap belliydi. Zaten Fetih İttifakı'nı karşıma almıştım, onlarla olan bir savaşta güçlü bir klan oldukça çok işime yarardı.
Adımlarımı durdurdum. "Varım." dedim.
Güldü. "Takımının diğer 6 üyesini buraya çağır. Onlarla yalnız konuşmam ve savaş tarzlarını öğrenmem gerek." dedi.
"Peki." dedim. Bu kadar hızlı tepki vermesini beklemiyordum.
"Bu nesilde sadece benim oğlum Marco yeterli yeteneğe sahip. Onu da takıma almanı istiyorum." dedi aniden.
"Ama bu konudan hiç bahsetmemiştik." dedim hafif sitemle. Takımıma biri alınacaksa bu benim kararımla olmalıydı.
"Sadece tavsiyeme uy." dedi. Beni Klanı'na katmaya mı çalışıyordu anlayamadım. Klan davetini reddettiğimde o kadar bozulmuş da gözükmüyordu.
"Hayır, söylediğin gibi ilerde korumaya ihtiyacın olursa yardıma geleceğim. Ancak takıma birini katmayacağım." dedim. Üstelememesini umuyordum.
"Marco'ya buraya gelmesini söyledim. Buraya geldiğinde görmen yeterli." dedi. Babasının oğlunu desteklemesini anlayabilirdim, ama bu saf güven de nereden geliyordu? Neyse, bizimkiler de gelmişti zaten.
"Ne yapacağız burada?" diye sordu Melany kapının yanındaki yeşil üniformalı adama öfkeyle bakarken.
"Tiran Klanı ile bir antlaşma yaptık." dedim. Sonra da Usta Tiran'a döndüm. "Gerisini sen anlatmak ister misin?"
"Olur." dedi oturduğu yerde doğrulurken. "Size 10'ar tane yaşam iksiri vereceğim. Ölmeniz benim için hoş olmaz. Sonra da sizinle tek tek konuşmam, savaş gücünüzü test etmem gerek. Böylece sizin için uygun olan Teknik Setini ayarlayabilirim. Bu işler bitince de Fetih İttifakı'nın duyurusuna karşıt duyuru yayınlayacağım."
"Hey, hey, dur bir saniye. Fetih İttifakı bir duyuru mu yayınladı." diye sordum.
"Abrams." diye seslendi yeşil üniformalı adama. "Şu yeni yayınladıkları duyuruyu getirsene."
Adam da bunu bekliyormuş gibi hızla envanterinden bir kağıt çıkardı ve bana uzattı.
"Yeryüzünün Yüce Kaplan Klanı, Heracles Klanı, Yanmış Cennet Klanı ve Semires Klanından oluşan Fetih İttifakı olarak yayınlanan bu duyuru herkes için geçerlidir.
Her kim Kumarbaz'ın Liderliğinde olan 'Hilalah'ın Çiçekleri' adlı takıma yardım ederse Fetih İttifakı'nın düşmanı olacak ve gazabını hissedecektir.
-Kmaru Gezegeni, Mavi Zümrüt Krallığı'na dahil olan Aris
-Melany
-Ahmet123
-Hasan123
-Muhammet123
-Maverick Klanı'nın eski Simyacısı Misfhe
Adlı kişiler bu takıma üyedir. Bu kişilerden herhangi biriyle arkadaş olan ve yardımda bulunanlar yukarıda belirtildiği gibi Fetih İttifakı'nın düşmanı olacaklardır. Düşman olan bu kişiler Fetih İttifakının topraklarından geçemez, ve bu kişilerle kesinlikle bir iş ilişkisine girilmez.Eğer biri bu takımda bulunan herhangi birini öldürürse ve öldürdüğünü kanıtlayabilirse, ona verilecek ödül kelle başı 20 altındır."
"Vay babanın düşmanlarını.." dedim istemsiz olarak.
"Takımın ismini bile öğrenmiş namussuzlar." dedi Hasan abi. O kadar yazan şeyden gidip takımın ismine takılması tam da ondan beklenilecek bir hareketti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hila'nın Kulesi
Fantasy"Hila'nın Kulesine evrenin dört bir yanından varlıklar tırmanır. Bunların arasında her türlü canlı ve evrenin en iyi dahileri de yer alır. Ben ise adı sanı duyulmamış bir gezegendeki basit bir köylüyüm. Hila'nın Kulesine tırmanmak benim neyime öyle...