66- Mükemmeliyet

1.6K 212 18
                                    

"Tırpanım kılıcına değdi, eminim." dedi Marco anlamsız bakışlarını sürdürerek. "Ama, bir şeyler oldu, eminim, gördüm de kılıcının silüetini. Sonra hareket etti havada, süzüldü, bir şeyler yaptı. Sanki, sanki, sanki dans ediyor, sanki dalgalanıyor gibiydi. Ne olduğunu anlamadım." Yüzüme baktı. "Cidden ne yaptın öyle?"

------------------------------------------

Serabzen'e girdiğim andan beri 7 aydan fazla geçti. Temel kılıç hareketlerini mükemmelleştirdim. Tükürük üstüne çalışmaya devam etsem de Usta Tiran geldi ve 2.binaya girebileceğimi söyledi. Zaten son 1 ayın tamamını tükürük ve dikene odaklamıştım. Diken'i zaten hızla kullanabiliyordum, yine de biraz çalışınca tekniğimi gittikçe değiştirip ustalaştırdım.

2.bina Yuisha'ydı. Tahta kapısı Serabzen'de bulunandan çok daha iyiydi, en azından dokunduğum an kırılmadı. İçerisi Serabzen ile aynıydı. 40 tane oda yer alıyordu. Bana gösterdiği birine girdim. Ardımdan gene kilitledi beni, sosyopat manyak ya, sanki kaçacağız.

İçeride durmadan hareket eden sütunlar yer alıyordu. Bu sütunlar üst üste 3 kareden oluşuyor, her karede de 2 tane düz kol bulunuyordu. Her kare birbirinden bağımsız dönüyor, kollarını etrafa savuruyordu. Usta Tiran çıkmadan önce sütunları 10.000 kere öldürmem gerektiğini söylemişti. Ne dediğini anlamayıp sorular yöneltsem de cevaplamamış, kapıyı kilitleyip çıkmıştı.

Usta Tiran'dan aldığım kılıcı envanterimden çıkartıp elime aldım ve dönen sütunların tekine atladım. Saldırıları engelleyip karşı saldırı yapmak oldukça kolaydı. 102 saldırı yaptığımda sütun kırmızı hale bürünüp durdu. Bulunan 3 karenin üstünde de '1' sayısı yer almaya başladı. Demek öldürmek bu anlama geliyordu.

Sonraki sütuna geçtiğimde 97 saldırıda sütun kırmızıya büründü ve durdu. Üstünde de '2' sayısı ortaya çıktı. Bu sırada ilk öldürdüğüm sütun kırmızıyı kaybedip gri renklendi ve üstündeki '1' sayısını kaybetti, ardından da harekete geçti.

3. ve 4. derken öğrendim ki sütunlar ortalama 100 vuruşta ölüyordu. Tabi bu saldırılar kafa gibi yerlere yapılan temiz vuruşlarla 80 tane de olduğu gibi omuz ve kalça gibi yerlere yapılan saldırılarla 120 taneye de ulaşıyordu. Kolların saldırılarından kurtulmak kolay olduğundan saldırılarımı kritik bölgelere kolayca yapabiliyordum. Elimdeki silah her ne kadar ağır olsa da şuan bir saldırı silsilede 4 savuruşa ulaşabiliyordum. Bu da oldukça hızlı bir şekilde 3.binaya geçebileceğim anlamına geliyordu.

Zaten 2.binanın pek anlamı yoktu şuan için. Temel hareketlerde zaten ustalaşmıştım, şimdi bu sadece hareket ediyor, saldırıyor ve biraz da savuşturuyor diye bir şeyin değişeceğini düşünmek yanlış olurdu.

Hızla 3.binaya geçmek için tükürük salvolarına devam ettim. Böylece daha az savuruşla ölüyordu. Yeni aldıklarımı ve eskiden sahip olduğum 2 tekniği sütunları öldürmek için kullanmaya başladım. Sonuçta bana öldür dendi, saldır değil.

...

1 aydan kısa bir sürede 10.000 ölüme ulaştım. Bu sefer Usta Tiran beni 3.binaya götürdü. Diğerlerinin ne alemde olduğunu sorduğumda işime odaklanmamı söyledi, sanırım klanda bir şeyler yaşamıştı. Şuan sahip olduğum güçle duruma pek etki edeceğimi de düşünmüyorum zaten. 

3.binada bir odaya yerleştirildim. Bu sefer aynı sütunlar daha hızlıydı. Daha iyi saldırıyor, saldırılarımı daha iyi savunuyordu. 10.000 öldürmeye ulaşmak nispeten daha zor olacaktı.

4.binaya varmam 1 ayımı aldı. Bu sefer karşılaştığım sütunlar artık iyice güçlenmişti. Karşılarında tam anlamıyla zorlanıyordum. Öldürmek gerçekten zordu. Burada da 1.5 ay harcayınca geçebildim.

5.binada da zorluk arttı, 6.binada da aynı şekilde. Ancak 7'de sistem değişti. Sütunlar takım halinde saldırıp planlar yapmaya başladı. Saldırılarım toplu etki ettiğinden daha hızlı geçebileceğimi düşünmüştüm, ancak saldırılarımı engelleyip farklı stratejilerle üstüme geldiler.

Sonunda 7.binayı geçtiğimde kılıç üzerine yeni kavrayışlar elde ettim. Şuan ustalığım Zirve Düzey Seviye 3 idi.

8.binada çok daha güçlü olmalarının yanı sıra daha kompleks saldırılar yapıp daha iyi stratejiler yapabilir hale geldiler.

9.binada güç kademesi gene arttı. Ve ek olarak duvardan, tabandan ve tavandan arada sırada hızlı oklar üstüme gelmeye başladı. Bunlar her zaman değil, arada sırada oluyordu. Artık saldırıdan çok savunma yapıyordum. Bunun belli bir düzeni vardı, zaten ancak bu şekilde saldırılara karşı durabilir hale geldim.

10.binada güç derecesi ve okların sıklığı arttı. Ancak hala belli bir düzen vardı. 4 unsur burada çok işime yarıyordu doğrusu.

11.binada güç o kadar arttı ki sütunlar benden katlarca hızlılardı - hem hareketleri hem de saldırıları. Oklar da üstüme resmen yağıyordu. Yine de düzeni kavrayınca hayatta kalabiliyordum bir şekilde. Kılıcım bir parçam haline gelmişti, bu sayede gelişmiş ve ustalığımı Zirve Düzey Seviye 7'ye çıkartmıştım. Artık Usta Tiran'dan aldığım teknikleri geliştirmek için değil tamamiyle savaş gücümü arttırmak için kullanmaya karar verdim, yoksa bu kadar hızlı düşmanları 10.000 kere öldürmek olanaksız olacaktı.

Sonunda 12.binaya ulaştığımda ölmüşten beter hale geldim. Her ne kadar teknikleri kullansam da sütunlar benden çok daha hızlı ve güçlüydü. Aldığım darbeler karşısında canım gidiyor, çok azalırsa güvenli bölgeye gidiyordum. Şuan hedef olan onlar değil, bendim. Hiçbir şekilde saldıramıyordum. 4 unsur gelen darbelerden kaçınıp karşı saldırı yapma imkanı sağlıyordu, ancak çok hızlı ve çok fazlalardı. Güzel bir stratejiyle hiçbir açık vermeyebilirlerdi, yapıyorlardı da. Hiçbir şekilde saldıramıyordum. Geriye tek şansım kalmıştı, Marco'ya karşı kullandığım tekniği mükemmeliyete kavuşturmak. Bu aynı zamanda kılıç ustalığımı da mükemmeliyete ulaştırmak anlamına geliyordu.

Şuan kılıçta tanrı seviyesinde iyiyim, lakin Zirve Düzey Seviye 9'da takılı kaldım. Usta Tiran bunun sebebinin kendi yolunu daha oluşturamaman yüzünden olduğunu söyledi. Teori basitti, kendi kılıç kullanışını yarat. Marco'ya karşı bir kere yaptım, tek yapmam gereken şuan onu mükemmelleştirmek.

Odaklan, odaklan. Marco'ya karşı ne yaptığını hatırla. Hareketli kılıç, gelen darbeyi tamamiyle izle. Kılıcın havada dans etmesine izin ver. Kılıç havada dönüp darbeyi engellesin, rakibin bundan haberi bile olmayacak, çünkü kılıç hızlı ve hareketli olacak. Tubalcain dışında kimsenin halledemediği bir hamle olmalı bu.

Bırak kılıcın dans etsin. Bırak havada hareketlensin. Odaklan, odaklan. Koşma pozisyonunu al, rakibin neler yaptığını izle. 6 farklı kolla 6 farklı yerden saldırı, sağ ve solunda yer alan sütunlar onu koruyacak. Benim kılıcım, ikisini de keser! Düşün! Tubalcain'den öğrendiğin art arda saldırı silsilesini kılıcının dansıyla birleştirmeye çalış.

Whoosh!

Hila'nın KulesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin