Kapı açıldığında önümde yüksek bir sur gördüm. Sağıma soluma baktım, ancak sonunu görmedim.
Woah! Bu nasıl bir şey la böyle? Samiel karşına şehir çıkacak demişti. Şehir bu surun ardında mı ki?
Önümdeki patikayı takip ettim. Arkama baktığımda çıktığım merdiven yok olmuştu.
Bu kule nasıl bir şey la böyle? Durmadan değişik değişik şeyler oluyor.
Yarım dakika yürüdükten sonra surların arasındaki kapıya geldim. Kapı 2 metreydi. Ucu bucağı gözükmeyen dev gibi bir sur için fare deliği gibi bir şeydi bu.
Tak tak tak!
"Orada biri var mı? Geleyim mi içeri?"
"..."
İnsan şuraya birkaç tane görevli koyar. Milleti fare deliğinden sokuyorlar. Bu böyle devam edemez! Kuleyi fethedeyim, buraları elden geçireceğim.
Taştan kapıyı açtığımda gürültülü, bambaşka bir ortama çıktım. Önümde bir pazar alanı vardı. Satıcılar durmadan bağırıyor, insan ve insan türevi bir sürü varlık ta alışveriş yapıyordu.
Birkaç adım atıp tezgahların arasından yola çıktım. Yolun 2 yanı da tezgahlarla doluydu. Burası pazar yeri gibi bir şeydi sanırım. Ancak pazar yerinin hemen duvarın yanında kurulmasını beklemezdim. Kimse de beni ciddiye almıyordu. Daha biraz önce duvarın arkasından geldim yahu, biriniz bakın bu kimdir, neyin nesidir.
[2 tane okunmamış mesajınız bulunmakta. Mesaj penceresini açmak için düşünmeniz yeterli.]
Benim de ne çok sevenim varmış canım. Hehehehe. Böyle kuru kuru da olmuyor ki, Samiel varken ne güzel beraber gülüyorduk. 1001.kata kadar çok zaman var. Alışacağız artık.
[Ahmet123 = Karias 10.kata gelince bana ulaş, seni bekliyoruz.]
Ulan Ahmet abi ne düz adamsın. Ahahahaha. Ahmet123 ne? Ahahahah.
[Kumarbaz = Ahmet abi nasılsın, iyi misin? Geldim ben 10.kata.]
Görünce bana döner artık, 2.mesaj kimden olabilir ki?
[Aleksey = Zehir iksirini toptan almak istiyorum, büyük bir fiyat verebilirim. Benimle iletişime geç.]
Aleksey sen ciddi misin? Ne yapacaksın o kadar zehir iksirini? Neyse şansımızı deneyelim.
[Kumarbaz = Elimde bolca zehir iksiri bulunmakta, lakin para miktarını arttırmak istiyorum. İlk olarak bir sorum var, kaçıncı kattasın?]
En çok merak ettiğim şeyi de aradan çıkarmak istiyorum. Ne kadar yukarıdaysa o kadar iyi. Sonuçta o kadar güçlü olur, güç = para, değil mi?
Beklediğimin aksine Aleksey hemen cevapladı.
[Aleksey = Gereksiz sorularla beni bunaltmanı istemesem de gücümü farkına varman için bu sorunu cevaplayacağım. Şuan 1044.kattayım. Büyük miktarda Zehir iksirine ihtiyacım var.]
[Kumarbaz = Bu kadar Zehir iksirini ne yapacaksın?]
[Aleksey = Seni hiç ilgilendirmez. Yeni 10.kata çıktın, yani paraya ihtiyacın var değil mi? Bunu sağlayabilirim.]
Envanterimi açtım ve elimdeki şişelenmiş balçık sayısına baktım. Elimde 40 binden fazla balçık vardı. Tamı tamına 40 bin! Yine de evcillerimi beslemek için bu balçıklara ihtiyacım vardı. Bu yüzden hepsini satamazdım.
[Kumarbaz = 1000 tane Seviye 19 Zehir İksiri için 1500 bakır istiyorum.]
[Aleksey = Uygundur.]
[Aleksey size 1 gümüş, 500 bakır gönderdi. Karşılığında 1000 tane Seviye 19 Zehir İksiri istiyor. Kabul ediyor musun?]
Bu ne hız be Aleksey. Hemen alışverişi yapıp kaçacak mısın? Ayıp oluyor!
[Aleksey = Eğer daha fazla satmak istersen benimle iletişime geçebilirsin.]
Hemen kaçtı la vallaha. Bir şey de diyemem ki ben buna.
[Aleksey = Ha bu arada. Eğer başın belaya girerse benim adımı kullanabilir, daha kötü bir durum olursa benden yardım isteyebilirsin. Sonuçta Zehir İksirlerin bir hayli işime yarıyor.]
Owowowowow. Dur bir saniye. Şimdi benim 1044.kattan bir müttefikim mi oldu? Hahahahah, yemin ederim ben müthiş bir şeyim. Ancak bu adam fazla gizemli.
[Kumarbaz = Aleksey darılmazsan bir şey soracağım, sen kimsin yahu?]
Biraz fazla mı barzoca oldu. Neyse...
[Aleksey = En başta da dediğim gibi, soruların yanıt bulmayacak. Lakin bana ihtiyacın olursa ulaşabilirsin.]
Bu nasıl bir kafa böyle? Yardım ederim ama kimim söylemem. Neden mi? Ne biliyim ben!
Çıldırtacaklar beni. Bu nedir ya! Geri ver lan Samiel'imi, pis Kule!
Neyse, 1044.kata ulaşmış bir destekçim var, her türlü iş görür.
[Ahmet123 = Ohhh Karias, beklediğimizden daha erken ulaştın. Ne kadar güçlendin? İyi misin? Hayat nasıl gidiyor? Hiç büyük bir şey kazandın mı?]
Ahahahha. Ahmet abim benim ya.
[Kumarbaz = Biraz güçlendim. Sizinle görüşmek istiyorum artık. Bunu o sırada halledebiliriz. Nasıl buluşacağız?.]
[Ahmet123 = Buluşalım. Şuan hangi şehirdesin?]
Ne biliyim ben? Dur bir öğreneyim.
Yanımdan geçen kalabalıktan birini tuttum ve sordum. "Şuan hangi şehirdeyiz?"
Adam salağa bakar gibi baktı ve benden kurtulmak için hızla cevapladı. "10K 144. Şehir"
O ne biçim şehir ismi la? Aha, adam hemen kaçtı. Olum siz ne ayaksınız! Adam olun lan adam!
Dur Karias dur, hemen yükseldin.
[Kumarbaz = 10K 144.şehir'deymişiz. Adamın teki öyle söyledi.]
[Ahmet123 = Tamam. Birkaç dakika içinde oradayız. Yerini bulabilmem için takım davetini kabul et.]
[Ahmet123 seni takımına davet ediyor. Kabul ediyor musun?]
Elbette Kule, ne sandın?
[Bir takıma katıldınız. Takım üyeleri:
Ahmet123
Hasan123
Muhammet123]Ahahahha. Size bayılıyorum ya.
Kalabalığın ortasından ayrılıp tezgahların arasından dışarı çıktım. Başka bir yoldaydım. Pazardaki gibi kalabalık olmasa da burada da birkaç insan vardı. Kimsenin saldırmayacağını bildiğimden kıytı köşe bir yere oturdum.
Hemen Rael'i küreden çıkarıp ateş topuyla besledim. Sonra fareleri ve kurtları balçıkla doyurdum, ardından Pot18'i ateşledim. Bunları yaptıktan sonra birkaç dakika daha geçtiğinde ilerde 3 tane tanıdık figür gördüm. Hızla üstlerine koşup tek tek sarıldım.
"Ahmet abi! Gel sana bir sarılayım."
"Hasan abi, Muhammet abi, gelin buraya. Ayyy çok özlemişim sizi. 8 yıldır avlanıp duruyorum. Sonunda vardım yanınıza."
"Bizde seni özlemişiz." dedi Ahmet abi. "Güçlendin mi bari?"
"Biz de yaptık bir şeyler. Hehehehe." Salak salak gülümsüyordum. Gerçekten çok özlemişim. Ancak merak ettiğim bir şey var. "10.katı aşabildiniz mi?"
"Aştık, nihayet aştık. 11.kata ulaştık!" dedi Ahmet abi.
"Ahahahaha. Sonunda başarabilmişsiniz."
Acaba ne kadar güçlülerdi? Kaçıncı seviyedelerdi? Hangi tekniklere sahiplerdi? Bunları gerçekten merak ediyordum. Şimdi sorularım cevap bulabilir.
"Değerlendir!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hila'nın Kulesi
Fantasy"Hila'nın Kulesine evrenin dört bir yanından varlıklar tırmanır. Bunların arasında her türlü canlı ve evrenin en iyi dahileri de yer alır. Ben ise adı sanı duyulmamış bir gezegendeki basit bir köylüyüm. Hila'nın Kulesine tırmanmak benim neyime öyle...