"Samiel, 'Gözlem'i bir daha kullanabilir miyim?"
"Kullanırsın kullanmasına da 2.kullanışın baş ağrısına sebep olacaktır. 3.kullanış ağrıdan bayılmana bile sebep olabilir."
"Gözlem!"
"Değerlendir!"Ağhhh. Gerçekten de büyük bir ağrı var. Neyse, buna dayanabilirim.
4 tane Seviye 2 fare var, 2'si önümde 2'si sağımda. 6 tane Seviye 3 var. Öncekileri de sayarsak 8, 4'ü önümde biri solda biri sağda, kalan 2 tane arkamda. Tam 4 tane Seviye 4 var. 4'ü de arkamda. Ama ortak yanları, 2 Seviye 3 dışında hepsi tavanda.
Nasıl saldıracaklarını da bilmiyorum. Tavandan üstüme atlamaları muhtemel.
Sadece 5 manam var. Yani Ateş topu da üfüremem. Kılıcımdaki gaz yağı da söner birazdan.
Hemen ateş topuyla vurduğum farenin yanına geldim.
Kaçmaya çalışsaydım Seviye 4 fareler üstüme atlarlardı. Bundan kurtulamazdım. En azından yanan ateşi kullanıp bir tarafımı güvenceye alabilirim. Sadece çeyreğini kullandığım gaz yağı şişesini çıkardım ve kılıcım üstüne bir çeyrek daha boşalttım. İşime yarar diye yarısı dolu şişeyi envantere attım.
Seviye 4'ler aşağı atladı. Diğerleri hala tavandan bana ciyaklıyorlardı.
Seviye 2'nin teki bir anda üstüme fırladı. Kılıcımla kafasına vurdum. Seviye 2'nin harekete geçtiğini gören yerdeki 6 fare aynı anda koşmaya başladı.
Kılıcımın aleviyle korkutmaya çalıştım. Önceden darbe yiyenleri durdursa da Seviye 4'ler sadece biraz yavaşlamış halde bana doğru koşuyorlardı.
Sağımda duran -ölü- yanan fareyi tekmeledim. Fareler üstlerine gelen ateş topu gibi fareden sıyrıldılar ve koşmaya devam ettiler. Yukardaki Seviye 2'ler de üstüme atlamaya hazırlanıyorlardı.
Envanterden bir balçık şişesi çıkardım ve tavana fırlattım. Birkaçına vurmasını, en azından dikkatlerini dağıtmasını umuyordum.
Manama baktım. 7 olmuştu.
Ağhhhh, başım çatlayacak, adam gibi düşünemiyorum artık.
Bir şişe daha balçık aldım ve bacaķlarıma fırlattım. Hızlı olmalıydım. Hemen gaz yağını alıp yere fırlattım. Dizlerime kadar her yerim kırmızı balçık ve gaz yağı olmuştu. Seviye 4'lere doğru koştum. Bu sırada bir tane daha balçık şişesi çıkarıp tavana fırlattım. Tavandan gelen bir saldırıyı karşılayamazdım.
Seviye 4'lerle tam buluşacağımız sırada kılıcımla ayaklarımı ateşe verdim. Balçığın beni korumasını umuyordum. Gerçekten işe yarıyordu. Ateşin sıcaklığı karşısında canım gitmiyordu, bu da benim için yeterliydi.
Ateşi gören fareler bir anlığına şaşırdılar. Ben de bunu fırsat bildim ve birini tekmeledim. Bu sırada diğer 3'ü kendine geldi. Bacaklarımdaki alev onları bir hayli korkutmuştu.
Tavan dışında bir yerden saldıramayacaklarını düşündüler ki hemen duvara tırmanmaya başladılar. İşte bu benim fırsatımdı. Geriye doğru koşmaya başladım. Ne yazık ki arkamda bulunan 2 tane Seviye 3 fareyi unutmuştum. 2 si de üstüme atladı.
Biri sağ omzumu, diğeri de sol omzumu ısırdı.
Ağhhh!
Canım çok yanıyordu. Neyse ki canım savaştığım sırada 65'e ulaşmıştı.
Bir anda can değerim 5'e düştü.
Acıyla inlerken 2 farenin kafasını tuttum ve çektim. Bağırırken 2'sini de nefretle yere fırlattım. Yere çarpan fareler acıyla inledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hila'nın Kulesi
Fantasía"Hila'nın Kulesine evrenin dört bir yanından varlıklar tırmanır. Bunların arasında her türlü canlı ve evrenin en iyi dahileri de yer alır. Ben ise adı sanı duyulmamış bir gezegendeki basit bir köylüyüm. Hila'nın Kulesine tırmanmak benim neyime öyle...