ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3

28. Bölüm Turnuvalar-1

“ Ölürsem kimseyi beni sevdigin gibi sevme olur mu?”

“ Saçmalama Elayas! Gölge öğrencisini öldürecek bir eğitmen değil.”

“ Ben neden tam tersini hissediyorum?”

“ Bana kalırsa bu hikayede ölen ben olacağım . Tavita bel kemiğimi topuklu ayakkabısıyla ikiye bölecek”

“ Abartma Lena. Tavita kibardır. Hiç öyle düşündüğün gibi bir sınav olmayacak"

“ Obortmo Lona Tovota Kobordor!”
Sinirle yüzüne bakıyordum.

“ Cidden öyle mi konuşuyorum” diye gülüyordu.

“ Daha betersin . Neyse ki kalabalık bir ortamdayız çirkinleşemiyorum daha fazla"

“ zaten çirkinsin. Bakıyım.. öyle çekici kıvrımların filan da yok. Kız sen vallahi evde kalırmışsın. Neyse ki benim hayırsever kişiliğim ve çirkin sever göz zevkim ile evde kalmayacaksın. AHHHH!”

“ Sabaha kadar üzerinde antrenman yaparım! Gölge’den önce ben öldürürüm seni!”

“ Olsun senin elinden ölmek kadar güzel bir ölüm şekli düşünemiyorum.”

“ Ayarsızsın Elayas! Ay gülme sinirlerim bozuluyor!”

“ Ayarlarımı düzeltmek istersen her daim müsaittim sevgilim. İstersen bu gece kütüphanede kalabiliriz. “

Arkamızdan sessizce yaklaşıp muhtemelen konuşmamızın tamamını duyan Gölge ikimizi de korkuyla zıplatmıştı .. Yine:

“ Yarınki sınav için çalışacaksanız antrenman sınıfı daha münasip olur diye düşünüyorum ."

Hafifçe gülümseyerek devam etti. Hoş hafifçe de olsa pek gülüyor gibi durmuyordu.

“ Suratlarınız kireç gibi bembeyaz. En sevdiğim ikinci renk. Birincisi elbette tahmin ettiğiniz üzere  kan kırmızısı ki bunu yarın sabah uygulamalı olarak öğreneceksiniz zaten.”

Sesimiz içimize kaçmıştı. Elayas’ın yarın ile ilgili hisleri kesinlikle doğruydu. Gölge psikolojik dayağa başlamıştı bile. Fiziksel olanı az çok derslerden biliyorduk.

“ Merhaba!”

Güzel bir ses ortamdaki buz gibi havayı dağıtmış derin bir nefes almamızı sağlamıştı. Arkamızdan gelip ellerini benim ve Elayas’ın omzuna koyan Gökşin ışıl ışıl gülümsemesiyle imdadımıza yetişmişti. Gölge biraz soğuk ama yine de kibar bir sesle “ Merhaba” diye karşılık verdi. Gölgeye doğru bir adım yaklaşıp elini uzattı.

“ Ben Gökşin. “

Gökşin önümüze geçince kıpkırmızı elbisesi ve kivircik sarı saçlarıyla yıldız gibi parladığını fark ettim.
Bu tarz tanışma fasıllarının yabancısı Gölge, önce kendine uzanan ele bakıp yavaşça elini uzattı. Gökşin heyecanla elini sıktı ama Gölge ismini söylememişti. Devreye girmem gerektiğini düşünüp “ Eğitmenimiz Gölge” dedim.

“ Hakkınızda inanılmaz şeyler duydum. Hayran olmamak elde değil.”

“ Abartmışlar. Ben pek sevilmem"

“ Bence siz abartıyorsunuz. Öğrenciler tarafından çok sevildiğinize eminim"
Elayas güler gibi olmuştu ki boğazını temizleyerek durumu kurtarmaya çalıştı. Neyse ki Gölge fark etmemişti. 

Kendimizi kurtarmak adına “ Bizde Gölge’nin en sevdiği rengi konuşuyorduk.” Dedim.

“ Öyle mi neymiş peki? bende merak ettim şimdi.” Ben batırmışken Elayas’da sıvamaya karar vermiş olmalı ki “ Kırmızı” diye atıldı.