ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3

36. Bölüm Çarpışma, Kırılma ve Kayıplar

''Baskın için ne güzel bir gece ama'' Elayas'ın heyecanlı sesi yürüyen grubun derin sessizliğini bozmuştu. Ilık rüzgârın estiği bol yıldızlı bir gecede yürüyen 12 varlık sanki konuşurlarsa her şey ters gidecekmiş gibi sessizce ama kararlı adımlar atıyorlardı. Önde gurubun liderliğini üstlenmiş Kayzer, elini sıkıca tuttuğu savaşçı kadına sevgiyle bakıp belki bir ömür hiç durmadan yürüyebilirim diye içinden geçirdi. Onları takip eden diğerleri, ikişerli gruplar halinde birbirlerine onar adım mesafeyle sessizce ilerliyordu. Elayas'ın konuşma imdadına Lena '' Daha iyisini düşünemezdim'' diyerek karşılık verdi. '' Aldo'nun yüzünün alacağı şekli düşündükçe keyiften geberiyorum'' Aniden beliren genç Zaman Arsızı bir anlık paniğe sebep olsa da Gölge'nin savurduğu bir küfürle normale döndüler. Yudel yüzünü buruşturarak küfrü direk üzerine alınmıştı. Boğazını her zamanki nezaketiyle temizleyip söze başladı:

'' Efendim yaklaşık 50 metre önümüzdeler. Etrafta silahlı insanlar var. Çiftlikte Aldo ve sayısını bilmediğim varlıklar pek dışarı çıkmıyor. Elayas ve Bay Frey'i aldığımızdan haberleri olduğunu düşünmüyorum''

Yudel sözlerini bitirir bitirmez Kayzer '' İşte bu '' diyerek yumruğunu havaya kaldırdı. '' Baskın dediğin bol sürprizli olur, biz bildiğin piyangodan çıkmış gibi ortaya çıkacağız!'' Sevinci diğer varlıkları da mutlu etmişti. Karar verildiği gibi İnsanlardan oluşan ekibi bertaraf etmek üzere operasyonu başlattı. Kayra ve Gökşin yüksek bir tepeye konuşlanıp seri şekilde ok yağmuruna başlamıştı bile. Etrafta silah sesleri olmadığından sessizce ölen insanlardan kimsenin haberi olmuyordu. 10 dakika kadar sonra beklenen işareti verdiler ve Kayzer ile Gölge içeriye sızmak üzere harekete geçti. Birkaç el silah sesinden sonra bol acılı bağırışlar başlamıştı. Gölge Salini güçlerini kullanarak etrafta terör estiriyor olmalıydı.

Bir an da Yudel'in bedenini kullanan Kayzer '' Şimdi '' diye bağırıp kalan varlıkları görev yerlerine çağırdı. Gökşin ve Kayra bulundukları yeri terk etmeyip uzaktan onları koruyacaktı. Zaman arsızları hızla etrafa dağılınca Elayas ve Lena birbirlerine sevgi dolu bakarak el ele tutuştular. Ela gözleri intikam ateşiyle yanan genç aşık, sevgilisinin dudaklarına küçük bir öpücük kondurarak '' Kutlama için kaldığımız yerden devam edeceğiz'' dedi. Lena tepeden topladığı saçlarını iyice sıkılaştırıp '' Kesinlikle güzel bir kutlama olacak'' diyerek hızlı adımlarla yürümeye başladı. Etraflarından ışık hızıyla geçen Zaman Arsızları onlara güven veriyordu. Biraz ileride yarısı yanmış çiftliğin önünde şaşkınlık ve korkuyla bakan Aldo'ya doğru yaklaşıyorlardı.

Baştan aşağı beyaz bir takım giymiş ve takımına uyan şapkasıyla kibar bir beyefendiyi andıran Aldo, kısa boyu ve tıknaz vücuduna hiç uymayan bir öfkeyle etrafına emirler yağdırıyordu. Kendine doğru yürüyen çifti görünce sözlerini adeta yutmuştu. Korkuyla açılan yuvarlak gözleri Lena'ya her zamankinden daha iğrenç görünmüştü. Yüzünde çarpık bir gülümsemeyle, şoke olan Aldo'yu tıpkı onun tarzında selamladı.

'' Ah sevgili Aldo! Bu ne güzel sürpriz'' gülerken delilikle sakinlik arasındaki ince çizgiyi aşmak üzere olduğunun sinyallerini veriyordu genç kız. Aldo yanında yürüyen uzun boylu ve vücudu yapılı gencin kim olduğunu görünce daha da gerilmişti. '' Onu kapatmıştım!'' diye mırıldandı. '' Nasıl kaçabildiler!''

Yüzü hala yara bere içinde olan genç adam Lena'nın yanına gelince durdu. Dağılan kahverengi saçları arasından parlayan ela gözleri Aldo'yu epey tedirgin etmişti. Elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen adam sözlerini seçerek konuşmaya çalışıyordu. Bir yandan da cebindeki madalyonunu sıkı sıkı tutuyordu. '' Hazar, sevgili kızım. Demek Aldo Amcanı ziyarete geldin. Bakıyorum iki kişi gelmişsiniz'' Sesi biraz titrek ama kendinden emin çıkmıştı. Etrafta kimseyi göremediğinden kendine güveni yavaş yavaş geliyordu. Birkaç dakika önce duyduğu silah sesleri biraz aklını karıştırsa da tüm adamlarının öldüğüne ihtimal vermiyordu. Üstelik kendisine sağdık 4 varlık daha içerideydi ve ona bir şey olmasına izin vermezlerdi.