18. Bölüm: Geçmişle Tanışma

1.2K 121 98
                                    

Herkese merhaba:)
Bu sefer oldukça uzun bir bölümle karşınızdayım. Olayları biraz hızlandırmak adına fazla detaya ve açıklamaya ihtiyacım vardı. Konuyu bağlayıp savaşa hazırlanmanın zamanı gelmişti artık. Umarım sıkılmadan okursunuz. Eleştiri ve önerilerinizi merakla bekliyorum. Lütfen oylamayı da unutmayın (:
Kocaman sevgiler..

“ Hâlâ göremedin mi? Ne cehennemde bunlar?!!”

“ Hayır efendim, kız Mudang kendini koruyor.”

“ O hain şerefsizi elime bir geçirirsem tüm uzuvlarını tek tek keseceğim ! Kız kardeşini gözünün önünde parçalara ayıracağım! 17 yıllık çalışmamı elimden aldı !”

“ Yudel belki ölmüştür,  hatta kız da ölmüş olabilir efendim. Kaçarlarken  ağır yaralandılar.”

“ Taşın son parçasına ulaşabildiniz mi?”

“ Üzgünüm efendim. Hiç iz yok..”

“ NE İŞE YARIYORSUNUZ HA!!! DEFOLUN HEMEN!”
.....

“ Hazar, uyan artık. Bu gün derslere gireceksin unuttun mu?”

“ Gözlerim açılmıyor. Lütfen bırak Roza. Beni burada unut.”

“ Ben Roza değilim. Kız olsaydım ondan daha güzel olurdum ama.”

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Elayas kollarını göğsünde birleştirmiş her zamanki karizmatik duruşuyla tepemde dikiliyordu. Rüya gördüğümü düşünerek gözlerimi kapatıp arkamı dönerek uyumaya devam ettim.

“ Sen ciddi misin? Uyumaya devam mı edeceksin yani?”

“ Rüya olduğunu biliyorum. Sus da uyuyabileyim Elayas"

Gülmeye başladı. Çıkardığı ses hafif pudralı ve oldukça erkeksi gelmişti. Aynı tonla konuşmaya başladı :

“ Demek rüyalarında sıklıkla beni görüyorsun? Hiç belli etmiyorsun ama. Bir gün bana da göstermeni istemeliyim . Sahi genelde nasıl görüyorsun? Şimdi ki gibi yalnız mı oluyoruz?”

Sinirle doğrulup oturdum. Kaşlarımı çatmış karşımda sırıtan arsız surata bakıyordum . Karşımda hem sırıtıyor hem de cevap bekler gibi göz kırpıyordu.

“ Bir rüya için fazla gevezesin! Hatta gerçek için bile! Tamam kalktım gidebilirsin"

Tek kaşını kaldırmış ciddi olmakla olmamak arası bir ifadeyle “ seni almadan gitmiyorum” dedi.

“ Niye kaçacak mıyım? Kendim inerim git sen.”

“ yeni iyileştin. Bacağını zorlamaman lazım. Beraber gidiyoruz. Kalk giyin. Yoksa kahvaltı edemeyeceğiz.”

“ Of Elayas! Tamam çık giyinicem. Sonra kelepçemi takarsın.”

Geçen sefer olanları hatırlamış olmalı ki suratında muzip bir gülümseme belirdi.

“ Arkamı dönerim. Zaten görülmeye değer bir şey yok.”

Arkamdaki yastığı hışımla kafasına fırlattım. Aynı hiddetle yataktan kalkıp dolabıma doğru yürüdüm. Sanki seçecek bir şey var diye söylenerek üniformamı çıkarıp göz ucuyla Elayas'a baktım. Gerçekten arkasını dönmüş, elleri cebinde duvarı seyrediyordu. Göz devirip soyunmaya başladım. Bu arada gördüğüm rüya aklıma geldi.

ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin