5. BÖLÜM: YÜZLEŞME

2.4K 168 122
                                    

okuyucuya not: okunma sayısı yükseldikçe mutluluğum kat kat artıyor. ilgilenip zaman ayıran herkese sonsuz teşekkürler. Yalnız yorumlarınıza ve eleştirilerinize de ihtiyacım var. istek ve önerilerinize de açık olduğumu bilmenizi isterim. sevgiler..

O köprüde belki 2 saat oturmuştum. Zaman kavramını kaybettiğimden bilemiyorum. Telefonum defalarca çaldı ama açmak içimden gelmiyordu. Annem ve babam aklımdan çıkmıyordu. Aldo'nun anlattıkları beynimi kemiriyordu. Ve Elayas.. Orada oturmuş aklımı kaybetmemek için kendimle savaşıyordum. Bu sabah yaşadığım her şey mantığa ve gerçekliğe o kadar aykırıydı ki. Kurt adamların, vampirlerin ve zombilerin olduğu kitaplar okudum, filmler izledim. Eğer bu saydıklarım içinde bulsaydım kendimi daha gerçekçi gelebilirdi belki bana. Telefonum yine çalıyor ve ben artık kafamı toparlayamıyorum. Açtığımda Balkar resmen bağırıyordu:

'' Hazar neredesin! Sen beni öldürmek mi istiyorsun! ''

'' sanırım şu an kendimi öldürmek istiyorum Balkar''

'' Ne saçmalıyorsun? Delirdin mi? Neredesin gelip alayım seni?''

'' boş ver ben dönerim. Merak etme iyiyim''

'' O motoru kullanmanı istemiyorum! Daha çok acemisin lütfen söyle gelip alayım seni. ''

'' Korkacak bir şey yok canım. Buraya kadar sorunsuz kullandım hem kaskım da var.''

'' Nereye kadar?''

'' Şehrin batı yakasına...'' sözümü bitirmeme izin vermeden çıldırmış gibi bağırıyordu. Telefonu kulağımdan çekmeme rağmen sesini çok net duyuyordum.

'' Olduğun yerde kalıyorsun! Duydun mu beni! Hazar hemen çıkıyorum lütfen orada bekle beni''

'' Tamam Balkar. Bekliyorum''

Geldiğinde ne söyleyecektim ona? Selam Balkar ben gece gelen bir mesajla hiç tanımadığım biriyle buluştum ve bana süper güçlerim olduğunu söyledi. Haa bu arada annemle babam ölmüşler. Bir de ufak bir ayrıntı var ölüm oyunu diye bir şey oynayarak savaşmamı istiyorlar. Bir insanın hayatı nasıl alt üst olabilir? Hem de bu kadar kısa bir sürede.. Geleceğim geçmişimle karışmış bir halde, taş bir köprünün üzerinde ağlayarak oturuyorum şu an..

Yaklaşık bir saat sonra Balkar'ı karşıdan bana doğru koşarken gördüm. O da yanımdan öylece geçip gidecek mi acaba diye izliyordum. Yanıma geldiğinde soluk soluğaydı. Ellerimden hızla çekip kaldırdı beni oturduğum yerden. Yüzüme baktığında gerçekten şoke olmuştu.

'' Neden ağlıyorsun? Ne oldu sana böyle Allah aşkına?''

....

'' Hazar delirtme beni bir şey söyle''

'' Her şeyimi hiç sahip olamadan kaybetmişim Balkar..''

'' Anlayamadım?''

'' Annem ve babam.. '' konuşmak istiyordum bir şeyleri bağıra çağıra anlatmak istiyordum ama ölümlerini ilan etmek o kadar ağırdı ki..

'' Annen ve baban mı? Sen onlardan hiç bahsetmezdin..'' Büyük bir suçlulukla yutkundu. Beni incitmekten korkuyordu. '' Onlar mı çağırdı seni buraya?''

Keşke demek isterdim. Keşke yaşadıklarını zannederek onlardan nefret etmeye devam edebilseydim. O zaman daha kolay olurdu.

'' Hayır onların bir aile dostu. O aradı beni.''

ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin