Bu bolümü çok sevgili BerfinCoskun2
Ve Delikitapci-78 'e ithaf ediyorum ❤" Marullarını yemeyeceksen alabilir miyim?"
" Hazar? Hazaaar? "
Gözlerimin önünde şıklatılan parmaklara direnip bakışlarımı kaçırmadım Onun gözlerinden . Elbet bir gün karşıma çıkacaktı, bundan her zaman emindim ama bu kadar çabuk karşıma çıkmasını hiç beklemiyordum.
Ben bu kadar hasretle baktığım için mi yoksa O da beni tanıdığı için mi bu kadar içten bakmıştı bana?
Beni hatırlamıyor, benim varlığımdan haberdar bile değil.. Düzenli olarak tekrar ettiğim yegane cümlem olacaktı bu aralar.
Omuzlardan iner inmez bir kızın koşarak kucağına atladığını gördüğümde film koptu bende. Sarılmalarını ve hatta Elayas'ın kucağında kızı sevinçle döndürmesini izlerken içimde bir şeylerin kırıldığına tüm benliğim şahit..
Nefesimi kontrol edemediğimi anlayınca hızla kalktım masadan. Daha fazla izleyipte verdiğim sözü tehlikeye atmamak için yemekhaneden hatta Elayas'ın olduğu her yerden uzaklaşmam gerekiyordu. Hazır değildim çünkü. Bedenim bu kadar yanıp tutuşurken hiç bir şey olmamış gibi davranabilmek bana göre değil ki..
Sandalyem büyük bir gürültüyle yere düşmüştü. Tüm salon susup bana doğru bakınca gitmek için daha da acele etmem gerektiğini düşündüm. Bu vaziyette düşünme eyleminde bukunmak bile benim icin mucizeyken kaçmayı nasıl akıl ettiğim de muamma.
Koşar adım ilerlemeye başlamıştım. Önüme ne geçtiyse bonus toplayan oyun karakteri gibi hiç fire vermeden çarpa çarpa atmıştım kendimi dışarıya.
Arkamdan gelen homurtuların, bağrışların ve kınama bakışlarının hiç önemi yoktu şu an. Bir ben vardım bir de bana artık ağır gelen yüreğim.
Bahçeye kendimi nasıl attım nasıl buraya kadar çözülmedi dizlerim? Yağan yağmur bana eşlik eder gibi daha da şiddetlenmişti. Yağmur ağladı, ben ağladım..
" Hazar? Sen kendine ne yapıyorsun böyle? "
Diz çöktüğüm yerden ellerimi tutup kaldırmaya çalışan Tarma bir yandan da durumu anlamaya çalışıyordu.
" Hasta mısın? Bir şeyden mi korktun? "
Kafamı sallayıp kocaman bir hıçkırığın daha dudaklarımdan boşluğa karışmasına izin verdim. Konuşmak istesem ne anlatacağım? Hangi söz şu an ki durumumu ifade edebilir?
" Bir şey olmuş! Iyi değilsin sen. Hemen bir eğitmen çağıracağım."
Ellerimi bırakıp gitmek için döndüğünde son bir gayretle kolunu yakaladım.
" Tarma senden bir şey isteyebilir miyim?"
" Ne olursa, lütfen çekinme Hazar."
" Sadece sarılıp ağlamak istiyorum. Lütfen.."
Tarma şefkatle gülümseyip yanıma çöktü. Biliyorum anlam veremiyordu garip isteğime. Belki bir parça deli olduğumu hatta benden uzaklaşması gerektiğini bile düşünüyor olabilirdi. Ama isteğimi kabul etmesi benim için o kadar değerliydi ki! Şu an bana dünyaları verseler bu kadar mutlu olamazdım. O kadar muhtaçtım ki bir omuza. Yalnızlığıma küfrederken çaresizliğimi kucakladım.
Lakis ve Roza'yı hatta bir parça Yudel'i hayal ederek sarıldım Tarma'ya. Ona sarılmamla içimin tüm zehri bir anda akmaya başladı.
Ben ağladım, yağmur ağladı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3
FantasyÖlüm Oyunu Kabulleniş ve Ölüm Oyunu Parçalanma Ve sonunda Ölüm Oyunu Uyanış ile 3 kitap bir arada.. Bu hikayenin birden çok başrolü var. Bu hikâyede birden çok kişinin aşkı var. Bu hikâyede intikam peşinde koşan çok kişi var. Hepsinin düşmanı ortak...