Bu bölümü daima ışık saçan Güneş Kız'a ithaf ediyorum. -jotunheim-
Yasmin derin bir iç çekti. Yaşadığı her şey gözünün önünden film şeridi gibi geçiyordu.
Gema, yani annesi Onu Gugalanna Evinde büyütürken kendini saklamayı ve kontrol etmeyi neredeyse her gün öğretiyordu. Nedenini bilmediği bir şekilde Gugalanna Evinde güvensiz hissediyordu. Üstelik annesinin kimliği dahil bir çok şeyi açıklaması da yasaktı. Biraz daha büyüdüğünde dadısı olarak bilinen Gema, Ona bazı gerçekleri de anlatmaya başlamıştı. Diğer Varlıklar arasında en seçilmiş olanlardan olduklarını ve elbette diğer her şey gibi bunu da saklaması gerektiğini..
İlk cinayetini işlediğinde henüz 15 yaşındaydı. Bir İzci Varlığı ölüme ikna etmiş ve gücünü almıştı. Böylece kendisinden şüphelenen Abraham Gugalanna'yı ikna etmek daha kolay olacaktı. Ondan Loket olduğunu saklamakta zorlamayacaktı artık.
Cinayetten sonra günlerce hatta aylarca uyuyamadı. Pişmanlık, merhamet ve insan hayatına saygı gibi kavramlar kafasında dolaşırken annesinin öğretileriyle çelişmek hayatını daha da zor hale getiriyordu. Sonrasında birilerini öldürmek düşündüğü kadar acıtmadı. Sırrını saklamak için kolayca birilerinin hayatından vaz geçebiliyordu artık. Sonrasında ise kendiyle çelişen bu duruma isyan niteliğinde ağlama krizleri yaşıyor ve buhran geçiriyordu.
Elayas'ı çok iyi anlıyordu. Sara nöbetine benzer krizlerini ilk gördüğünde tıpkı Onun ki gibi çaresiz anları aklına geliyor ve Elayas'a daha da bağlanıyordu.
Elinde olmadan kendine muhtaç bu genç adama içten içe aşık oluyordu.
Annesinin ısrarla kendisini ile birlikte bir çok şeyi saklamasını istemesi, Abraham Gugalanna'nın baskıcı tavrı ve dışarıya olan merakı arasında bocalarken Elayas onun için bir nevi sığınak olmuştu. Üstelik bu tek taraflı ilişkiyi istediği gibi yönetebiliyordu. Hayatına kendi dışında herkesin müdahale ettiği genç kız, ilk defa birinin hayatını kontrol edebilmenin hazzına varmıştı.
Eğer isterse Elayas'ın acılarına son veriyordu. Isterse Elayas acı çekmeye tekrar devam ediyordu. Tanrı gibi.. Oyuncaklarını kırmadan ve bozmadan oynamayı beceremeyen çocuk Tanrı..
İç dünyasında sıkışmış Yasmin kendince bir çıkış yolu bulmuştu işte. Ancak ölen Annesinin ölmeden çok önce yanından ayrılmış olması ve kendisine bıraktığı sıradışı görev yükü Elayas'a tutunmasını kolaylaştırmıştı.
Görevi Elayas ve Lena'nın ruhuna son anda tutunmayı başaran dayısı Aldo'yu geri döndürmekti. Öleceği günün geleceğini bilen Aldo böyle bir önlem almıştı. Şeytanla anlaşma yaparken Yasmin'in bilmediği bir günahı işlemiş ve bu günahın temizlenmesi görevi Yasmin'e verilmişti.
Yasmin bu görevde yalnız değildi. Tüm ailesini insanların saldırıları ( Gema bu şekilde anlattı. Oysa Axell'in ailesi Aldo ve ekibi tarafından yakılarak öldürüldü.) sonucunda trajik bir biçimde kaybeden bir ortağı daha vardı. Axell Tlaloc. Axell ile çoğu zaman birlikte vakit geçirdiler. Gema Yasmin'i hazırlarken Aldo ise Axell'in eğitimiyle ilgileniyordu. Ara sıra bir araya geliyorlar ve gelecekte yapacakları her şeyi tekrarlıyor, ders çalışır gibi planlar yapıyolardı. Sonrasında bu planları yönlendiren Aldo ve Gema ikilisiyle tekrar tekrar çalışıyorlardı.
Yasmin Aldo'yu hep merak ederdi. Annesi Gema, dayısının hep meşgul olduğunu ve ölüm oyunu için sürekli çalışmak zorunda olduğunu söylediğinden bir araya gelme isteğini hep ertelemişti. Annesi gidince de düşünülenin aksine Aldo'yu aramaya çıkmamış, Gugalanna Evin'e ait bir varlık gibi sakin bir hayat sürmeye başlamıştı. Sadece iki sene normal bir hayat sürdükten sonra Gema ve Aldo'nun ölüm haberini almış, içine düştüğü çaresizlikle küçük kardeşine yoğunlaşmıştı. Elbette gerçekten kardeşi olmadığını biliyordu. Ama içinde vermek için muhtaç olduğu sevgiyi kime vereceğini biliyordu artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3
FantasiaÖlüm Oyunu Kabulleniş ve Ölüm Oyunu Parçalanma Ve sonunda Ölüm Oyunu Uyanış ile 3 kitap bir arada.. Bu hikayenin birden çok başrolü var. Bu hikâyede birden çok kişinin aşkı var. Bu hikâyede intikam peşinde koşan çok kişi var. Hepsinin düşmanı ortak...