30. Bölüm Tavita Gamayun

781 88 70
                                    

Yüzü eski haline gelmişti. Yalnızca burnunda tampon vardı. Belli ki yanlış kaynamaması için Aşûra önlem almıştı. Onun hiç böyle görmemiştim. Her zaman bakımlı her zaman mağrur ve burnu havada dolaşan soğuk havalı genç kadın çaresizlik göz yaşları döküyordu. Eğitmenler Ona Bayan Cazibe diye seslenirdi. Siyah Küt sacları, ince kaşları, koyu lacivert çerçeveli deniz mavisi gözleriyle bir çok erkeğin rüyalarını süsleyecek kadar güzel genç bir kadın..

Boyu bana göre nispeten kısa olmasına rağmen onunla ikonik hale gelmiş topuklu ayakkabıları ve şeftali çiçeği özlü parfümü ile Tavita.. Onunla aramızdaki negatif elektriğin rüyamdan kovmamla alakalı olduğunu düşünsem de bu soğuk gülüşlü, soğuk yüzlü kadın konuştukça her şeyin ben daha doğmadan başladığını anlamıştım. 

Hıçkırıkları kesilmeye başladığında Gölge Tavita’dan beklenecek soğuklukla “ Konuş” dedi. Ben bana mı yoksa Onamı söylediğini idrak etmeye çalışırken “ Hazar" diye kükredi.

“ Gölge ben.. Yani bir süre önce öğrendim de şimdi söyleme kararı aldım..”

“ Kes gevelemeyi!” İçimde neden olduğunu bilmediğim bir pişmanlık ruhumu daraltıyordu . Konuşmak için aldığım  her nefes dışarı derin bir sessizlik olarak çıkıyordu.

“ Ona göster.”

Kayzer büründüğü taş halinden çözülmüş bir şekilde sonunda tepki vermişti. Aklımı okuyup Tavita'yla yaşadığımız her detaya şahit olmuştu. Konuşmaktansa Gölgey’e olanları göstermemin daha mantıklı olduğuna karar vermişti ki bu daha kolaydı.
Gölge’ye yaklaşıp, Tavita ile olan tüm anılarımı açtım . Her kavgamıza her dalaşmamıza şahit olmuştu. Turnuva'da olanları da gösterdiğimde odaya geri döndük. Kafasını sallıyordu. İkimize de acır gibi bakarak yalnızca kafasını sallıyordu.

“ Sen! Lanet olası 26 yaşındasın! Çocuk olan o! Eğitmen gibi değil de çocuk gibi davranmayı kendine nasıl yakıştırdın?!!”

Sesi kademe kademe yükselmiş son kelimesinde tamamen çığlık olarak çıkmıştı. Ama söyleyecekleri bitmemişti. Belli ki onaylamadığı çok şey vardı.

“ Senden küçük ve üstelik öğrenci! Kendini nasıl bu hale getirdin! HAYAL KIRIKLIĞI! BAKTIĞIMDA TEK GÖRDÜĞÜM KOCAMAN BIR HAYAL KIRIKLIĞI!”

O alev gibi gözler Tavita'yı ezdikten sonra beni gömmek üzere gözlerime kilitlendi. Ruhum çoktan çekilmiş et ve kemikten ibaret bir heykel misali söyleyeceklerini bekliyordum.

“ Sır saklayacağın son insanlarız. Üstelik boktan bir zamanda! Senin için ölen ve öldüren bu insanlar sadakatini kazanmak için daha ne yapmalıydı? Eğer Tavita Aldo'nun adamı olsaydı sence biz yokken Akademi'ye ne olurdu?”

Tavita son yakıştırma ile birden ayağa kalktı. Çaresizlik bitmiş soğuk yüzlü kadın geri gelmişti. Gölge'ye doğru birkaç adım atıp yanımda durdu.

“ Her şey olabilirim ama hain? Asla! “ Kayzer yanına yaklaşıp sakinleştirmek için kolunu tutmak isteyince “ Bırak!” diye bağırdı. “ Söyleyeceklerim henüz bitmedi!”

“ Kendine gel Tavita! Sakinleşince konuşuruz.”

“ Hayır Kayzer! Bu gün konuşacağım ve bu iş burada bitecek!”

“ Bırak konuşsun. Bu çocukça davranışları ve bir eğitmene yakışmayan tavrını açıklasın bakalım”

“ Herkes öldüğünde 6 yaşındaydım. Evimiz yandığında abim kaçırdı beni. Sizin yanınıza sığındık! Sen Akademiyi kurana kadar yaşayamadığım çocukluğum sırtımda, bir yetişkin maskesiyle çok ölüm gördüm ben! Annem diri diri yanarken Zaman Arsızı abime yalvardı beni götürmesi için! Bunları unutup intikam için eğittiniz beni! Akademiyi kurduğunda her dersi ilmek ilmek öğrendim! Her gece çalıştım, kendimi paraladım! Neden? Ailemden bana kalan tek şeyle, abimle görevlere gidebilmek için! Sen onu casus olarak kullandığın için göremedim hiç. Ama puanları toplayıp mezun olursam yanına alabilirdi beni. Senin intikamın, Gölgenin aptal hataları ve karısıyla çocuğunun intikamı, 4 büyük evin ve Büyük Akademinin intikamı! Tek bildiğiniz buydu ve önünüze gelen herkesi kullandınız !”

ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin