Parçalanma 2. Bölüm

687 70 144
                                    

Elayas'ın kapıyı çarpıp çıkmasıyla Lena'nın boğazındaki düğüm çözüldü. Kendini yere bıraktı ve bağırarak ağlamaya başladı. Sıktığı yumrukları bir balyoz gibi iniyordu zemine. Vurdu, vurdu ve vurdu..

Bir kaç dakika sonra öfkesinin yönlendirdiği hava etrafında ne varsa alt üst etmişti. Oda, büyük bir depreme maruz kalmışçasına dağılmıştı. Otel sakinlerinden panikle dışarı çıkanlar bile olmuştu. Malûm İstanbul deprem hususunda hassas bir şehirdi. Odanın kapısı deli gibi çalınıyordu. Otel görevlilerinden biri telaşla bağırıyordu.

" Bayan Kayberen! Bay Gamayun! İçeride misiniz?"

Kapı bir kac defa daha çalındıktan sonra ortalık tekrar sessizleşti. Lena titreyen elleriyle yüzünü sildi. Biraz sakinleşmişti ama Elayas'ın gidişi hala içini yakıyordu. Düşündükçe kalbi sıkışıyordu.

Koxie minik adımlarla Lena'nın yanına sessizce geldi. Etrafı endişeyle süzdükten sonra yatağın ucuna, Lena'nın tam arkasına oturdu. Küçük elleriyle saçını okşamaya başladı. Lena Koxie'nin dizlerine yaşlanmış başını kızının ellerine bırakmıştı.

" Geçti Lena.. Hepsi geçti.. Elayas bizi seviyor, O bizi asla bırakmaz üzülme artık. "

Kendinden büyük sözler eden küçük kız, Lena'yı öyle şefkatle okşuyordu ki Lena tekrar hıçkırmaya başladı. Içinden hem Elayas'a hem kendine küfürler ediyordu. Sana bunları yaşattığımız için kendimi asla affetmeyeceğim Koxie.. Seni çocukluğundan alıkoyduğumuz için hep kalbim parçalanacak. Oyun cağında bir çocukken sorunlu ilişkimizin dert ortağı olmak zorunda kaldığın için sonsuza kadar için yanacak..

" Lütfen ağlama Lena. Söz veriyorum Elayas dönecek. Ben Mudang izciyim unuttun mu? Birazdan Onu bulur ve gelmesini söylerim. Ama artık ağlama Lena.. Lütfen ağlama.. "

Lena kalkıp Koxie'nin küçük bedenini kucakladı. Kafasına sayısız öpücükler kondurdu. Bağrına basarak kokusunu içine çekti. Ağlaması durmuş, artık daha sakindi.

" Özür dilerim bebeğim. Elbette Elayas bizi seviyor. O bizsiz 2 gün bile yaşayamaz değil mi? Artık kavga etmeyeceğiz merak etme sen. Her sey çok güzel olacak. Hem Selenge ve Ural'a gideceğiz. Kayzer ve Kayra'da orada olacak. Onları özledin değil mi?"

Koxie heyecanli çığlıklarla etrafta koşturuyordu. Ara sıra olduğu yerde zıplayarak " Ananaeme dedeme gidiyoruz! " diye bağırıyordu. Koxie Lena ve Elayas'a asla anne ya da baba diye hitap etmese de Lena'nın anne ve babasına annane ve dede diyordu. Ural ve Selenge ise onu gerçek torunları saymış ve bir o kadar sevmişlerdi. Pek görüşmeselerde sırf Koxie için 2-3 ayda bir yaşadıkları yere gelip Koxie ile vakit geçiriyorlardı. Hatta Elayas'ın babası Frey bile Koxie için bir kaç defa gelmişti. Elayas ile araları bozulunca ziyaretlerini kesti ve sadece telefonla Koxie ile iletişim kurmaya devam etti.

" Frey Dede'de olacak mı? "

Lena ortalığı toparlarken Koxie'nin sorularını cevaplıyordu.

" Bilmem. Umarım olur. Seni çok özledi çünkü. Ve sen de onu"

" Kocaman özledim! "

" Hadi odana geç. Etrafı toparlamalıyım. Bir yerini incitebilirsin. Sakın bir şeye dokunma olur mu?"

Koxie neşe içinde " Peki" diyerek odasına geçti.

Aradan geçen saatler sonunda odayı eski haline getirmişti Lena. Gözü kapıya takılıyordu ara sıra. Her tıkırtıda Elayas'ın geldiğini düşünerek yutkunuyor, nasıl karşılayacağını düşünerek içsel çatışmaya giriyordu.

ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin