Turku- Finlandiya
Yağmur görkemli taş binadan kalan harabeyi ince ince ıslatıyordu. Üzerinden yıllar geçmiş olsa da daha dün yıkılmış gibi duran orta çağ şaheserinden geriye kalan kanatları kırılmış Gamayun Heykeliydi. Kafasındaki altın taç tüm bu yıkıma meydan okurcasına parlıyordu.
Elayas ve Yudel 2 gün bu harabenin etrafında amaçsızca dolaşmışlardı. İkisinden başka gelen geçen olmamıştı. Artık umutları kırılmaya başlıyordu. Elayas görülerini başarısız bulsa da Hazar'a güveniyordu. Kendisi yanılsa bile O Mudang'dı. Yanılmazdı . Emin olmadan Kayzer ve Gölgeye anlatmazdı . Umutları yavaş yavaş kırılsa da Hazar'ın güçlerine olan güveni onu pes etmekten alıkoyuyordu.
Yudel sıradan devriyesini bitirdikten sonra harabeye dalmış derin derin düşünen Elayas'ın yanına oturdu. Onun bu ani gelişlerine alışmıştı artık. Seçme şansım olsa Zaman Arsızı olurdum diye düşündü yeniden. O zaman Hazar'a daha hızlı koşardı. İçindeki özlem daha fazla büyümeden koklardı sevgilisinin koyu kestane saçlarını.
Sessizliği bozan Yudel'in merakı oldu.
" Yeni bir görü var mı? "
Elayas kafasını meşgul eden şüphelerden arınmak istercesine kendinden emin bir şekilde " Hayır " dedi. " Yakında burada olur"
" Onu tanıyabilecek misin? "
" Bu eski harabede senden ve benden başka bir tek O olabilir sanırım. Ucan kuş dahi görmedim tüm gün boyunca"
Yudel yaşadığı korkulu hayatın tek öğrettiği şeyle istem dışı tetikteydi. Varlıklar dünyasına ve varlıklara asla güvenme. Annesi, babası ve kardeşleri önünde can vermişti. Bir görü ile güvende olduklarını düşündükleri bir zamanda hem de. Aldo Yadira'yı alırken nasıl yakalandıklarına anlam veremeyen bakışlarına karşılık böyle söylemişti. "Varlıklar dünyasına ve varlıklara asla güvenme. "
Umarım Frey fikrini değiştirmez diye geçirdi içinden. Elayas elini silahına götürüp siper alınca korkuyla yanına uzandı.
" Ne oldu?"
Elayas eliyle susmasını işaret etti. Küçük bir ateşin cılız ışığında biri tökezleyerek ilerliyordu. Gamayun heykelinin önüne gelip etrafını kontrol etmeye başladı. Yalnız olduğundan emin olunca tacı yerinden söktü. Bir müddet elinde inceledikten sonra küfür ederek yere fırlattı. Olduğu yere umutsuzca çöküp elindeki ateşi söndürdü. Başını elleri arasına almış düşünüyordu. Elayas hafifçe doğrulup Yudel'e döndü:
" Bu o. Görüdeki kişi " Yutkundu.
" Babam.."
Yudel kafasını sallayıp önceden konuştukları gibi adama yaklaştı. Belki saniyenin onda biri kadar bile sürmemişti bu yakınlaşma . Hızlı bir şekilde görünüp adamı şaşırttı. Adam hızla kalkıp elinde büyük bir ateş oluşturarak etrafını hızla aramaya başladı. Kimseyi göremeyince bağırmaya başladı:
" Çık ortaya Zaman Arsızı! Burada olduğunu biliyorum!"
Elayas olduğu yerden cevap verdi:
" Frey sen misin?"
" Kim soruyor?"
" Elayas Gamayun" istem dışı dökülmüştü dudaklarından. İlk defa kendini ait hissettiği bir soyadı olmuştu ve gururla söylemişti.
Adam şaşkınlıkla " Evimde bu isimde kimse olmadı " dedi.
" Fatıma'nın oğlu Elayas"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3
FantasyÖlüm Oyunu Kabulleniş ve Ölüm Oyunu Parçalanma Ve sonunda Ölüm Oyunu Uyanış ile 3 kitap bir arada.. Bu hikayenin birden çok başrolü var. Bu hikâyede birden çok kişinin aşkı var. Bu hikâyede intikam peşinde koşan çok kişi var. Hepsinin düşmanı ortak...