ÖLÜM OYUNU SERİSİ 1, 2 Ve 3

Parçalanma 6. Bölüm

Sevgili arkadaşlar bölümü anlayabilmemiz açısından biraz hafızamızı tazelememiz gerekebilir. Bu nedenle 14. Bölüm'de 4 büyük evi anlattığımı hatırlatmak istedim. Evler ve sembolleri ile ilgili bilgilere ulaşmak için buradan buyrun lütfen😊

https://my.w.tt/DOp9qy3CAQ

Hafızamız da tazelendiğine göre kaldığımız yerden devam edebiliriz ❤

Konak: insanlarla evlilik yalan Varlıkların, varlık güçleriyle doğan çocuklarına verilen isim.

Saf kan: soy ağacına asla bir insanın girmediği varlıklara verilen isim.

6. BÖLÜM

Duyuyorum.. Konuşulan her şeyi, kapının menteşesinden gelen gıcırtıyı, Rüzgarla hafif hafif sallanan ağaç dallarını, Aşûra'nın ayakkabısının çıkardığı tok sesi, annemin ağlarken burnunu çekişini, babamın ağlamamak için tuttuğu nefesi derin derin vermesini..

Kayzer'in yağdırdığı lanetleri, Kayra'nın ''Hazar iyi olacak'' diye defalarca Onu teskin etmesini, Yudel'in baş ucumda ilan-ı aşk cümlelerini.. Rosa'yı, Yadira'yı, Leon'u ve Lakis'i. Hepsini duyuyorum. Bir tek O konuşmuyor.. Bir tek O'nun sesi yok kulaklarımda. Bu kadar çabuk mu unuttum sesini? Sahi yüzü nasıldı? Demek ki gelmedi.

Uyuduğumu biliyorum. Bitmek bilmeyen kabuslardan uyanamadığımı farkettiğimde sonsuz bir uyku halinde olduğumu kabullendim artık.

Balkar ve yüzünü asla göstermeyen biri tarafından bitmek bilmeyen işkencelere maruz kalıyorum. Ölmeyi dileyene kadar sürüyor.. Bazen ara veriyorlar. Ellerini boğazımdan çekiyorlar ve ben kendimi dinleyebiliyorum. Sonrasında korkunç parmakları gırtlağımdaki yerini alıyor ve nefessiz bir mücadele yeniden başlıyor. Ben ölmeyi diliyorum..

Öyle ya! Ben yaşıyorum! Sanılanın aksine lanet olsun ki ben yaşıyorum..

ölsem gelir mi? Ruhumu boğan bu ellerden beni kurtarmak için gelir mi? Yine kurtarır mı hayatımı? Öperek uyandırır mı beni?

Annem ağlıyor yine. Yanında Aşûra var. Bir şeyler söylüyor ve annem çığlık atarak ağlamaya devam ediyor. Babam itiraz ediyor. "YAPAMAZSIN BUNU'' dediğini duyuyorum. Ne yapacak ki? Babamın son söyledikleri merakımı fazlasıyla gideriyor..

" ONU GÖMEMEYİZ! O YAŞIYOR! KABUL ETMIYORUM!"

Öldüm mü sahiden? Demek her şey bitti...

1 HAFTA ÖNCE

" Lütfen sessiz olun sevgili misafirler!"

Kayzer'in ahşap kürsüden yaptığı uyarı ile büyük konferans salonu sessizliğe büründü. Baştan sona camlarla kaplı, beyaz mobilyalarla döşeli şık bir salondu. Arka arkaya dizilmiş rahat ve şık sandalyelerde safkan ve konak varlıkların hepsi oturmuş Kayzer'i izliyordu. Kayzer'in Akademi eğitmenleri ve eğitimlerine ara vermiş öğrencileri bordo/siyah üniformaları ile askeri bir nizam almış ayakta bekliyorlardı.