Duyduğum şeyle öylece kalakaldım.Sevinsem mi,üzülsem mi bilemedim.Ama sevincim bu duruma daha ağır basıyor istemeden.Çünkü eğer cidden böyle bir şey varsa,Bora'nın bana hala duyguları var demektir.
''Yankı!Hey!Kendine gelir misin arkadaşım!Bak sakın arıza çıkarma Yankı,Bora Emir'e çok kızar.Doğru olmama ihtimali de var yani.''dediğinde umutla Arya'ya baktım.
''Peki ben neden doğru olmasını istiyorum?''dediğimde şaşkınlıkla suratıma baktı.
''Ne?''dediğinde bir şey demeden hızlıca kalktım ve çantamı aldım.
''Yankı dur!Nereye gidiyorsun!''derken ben çoktan evden çıkıyordum.
''Seni sonra ararım!''dedim ve kapıyı kapatıp gülümseyerek evden çıktım.Arabama bindim.Bir sahil kenarına sürdüm.
Bora'dan Devam;
O çocuğun Yankı'nın evine girdiğini ve saatlerce çıkmadığını söylediklerinden beri sinirden çıldırmak üzereyim.Sinirden çıldırmak ve katil olmak üzereyim.Yankı'yı mı ilk başta öldürsem,o piçi mi bilmiyorum.Telefonum çaldığında ekrana baktım ve hızlıca açtım.
''Arya Hanımlardan apar topar çıktı.Sahile geldi.Öylece oturuyor.''dediğinde kaşlarımı çattım.Tek başına bu saatte ne işi var lan sahil kenarında.Yoksa o piçle mi buluşucak!Hangi sahil olduğunu öğrendiğimde apar topar çıktım ve sahile sürdüm.
Yankı'dan Devam;
Bir banka oturup derin derin nefesler aldım.Mutluydum.Sebepsizce,beni hala sevdiğini düşünmeye başladım.Ama sonra durakladım.Belki de böyle bir umuda ihtiyacım vardı.Ya hayal kırıklığına uğrarsam?Her zaman böyle olmadı mı?Hep hayal kırıklığına uğradım umut ettiklerimden.Bunu anlamanın tek bir yolu var sanırım.O da oyun oynamak.Evet.O kadar güzel bir oyun oynayacağım ki,Bora'nın bana olan hislerini net bir şekilde öğreneceğim.Fakat bu oyunu oynarken,istemeden zarar verebileceğim insanlar var..Umutlandırabileceğim..Bilmiyorum her şey o kadar karışık ki..Belki böyle olması gerekiyordu.Belki Bora'nın hayatımdan çıkmış olması gerekiyordu.Belki Cem,güzel kaderimin bir parçası,Bora'yı bana unutturabilecek,beni gerçek anlamda mutlu edebilecek biri.Belki de...belki de kaderimle savaşmayı bırakmalıyım.Bora'yı bırakmalıyım.Bu hayatımda her şeyin değişeceği bir zaman olabilir mi?
''Vay vay vay,kimler varmış burda?'' sesini duyduğum an hızlıca döndüm ve arkama baktım.Bana doğru geliyordu.Kaşlarımı çattım.
''Hayal falan mı görüyorum?''dedim ürkerek.Güldü ve yanıma oturdu.
''Neden hayal göresin ki?Beni mi düşünüyordun yoksa.''dediğinde durdum.Evet demek isterdim ama diyemezdim tabi.
''Saçmalama Bora.Bu saatte burada olmana,yani ikimiz aynı yerde olmamıza şaşırdım sadece.''dedim ve kafamı önüme döndürüp denize baktım.
''Bende senin bu saatte burda olmana şaşırdım.Geç ya baya.''dedi sonunda sert bi şekilde.Anlamaya anlamaya suratına baktım ama o bana bakmıyordu.
''Yoksa birini mi bekliyodun?''diyerek bana baktı.Anlamamaya devam ediyordum.Ne diyor bu salak?
''Evet Bora,zamanında kaçırmamam gereken bir gemiyi kaçırmıştım.Acaba yine gelir mi diye bekliyorum.''dedim her kelimemin üzerine basa basa ve gözlerinin içine bakarak.Daha sonra hızlıca kafamı denize çevirdim.
''Boşuna bekliyorsun o zaman.O gemi bir daha gelmiycek.''dediğinde çenemi sıktım sinirle.
''O zaman bizde diğer gemirlerden birine bineriz,rotayı değiştiririz,belki o zaman ait olduğumuz yeri buluruz.''dedim bi anda aklımdan geçenleri sıralayarak.Kafasını hızla bana döndürdü ama ben ona çevirmedim.Karşıya bakmaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR.ÖKÜZ (Cameron Dallas)
Teen FictionTAMAMLANDI. Cameron Dallas #1 Genç Kurgu #24 ''Ulan deli gibi kıskanıyorum seni!Sana her dokunanı,sana her bakanı,seninle her konuşanı deli gibi öldürmek istiyorum lan!Senin benden başkasına gülmene deli oluyorum!Sen benimsin lan sadece benim!''ded...