Hazırladığım bavulu son defa kontrol ettikten sonra mutlu bir şekilde gülümsedim ve ellerimi çırptım.Şu son sıralar evler iyice karıştığı için her yerde kalıyordum.Bazen Aryalarda,bazen Boralarda,bazen Poyraz'da.En sonunda kendi evimi bulabildim.Zaten tatilden döndükten sonra bu evi satacağım.Borayla kendimize yeni,istediğimiz gibi düzenleyebileceğimiz bir ev alacağız.Her şey o kadar güzel gidiyor ki,umarım hep böyle devam eder.Her an bir şey olacak diye korkuyorum resmen.Ama olmayacak.Her şey böyle güzel olmaya devam edecek.
Telefonumun zil sesi odayı doldurduğunda düşüncelerimden sıyrılıp yatağımın üzerindeki telefonumu elime aldım hızlıca.
''Alo?''
''Kuzum,hazırsın dimi çıkıyoruz biz.Seni almaya biz gelicez Bora'nın bir kaç işi varmış.''dedi Arya telefonun diğer ucundan telaşla.Kaşlarım çatıldı hemen.Ne işiymiş bu.
''Bora bana hiç söylemedi işi olduğunu.''
''Emir'e de mesaj atmış sadece.''dediğinde takmamaya çalışarak cevap verdim.
''Tamam neyse,hazırım ben canım gelin hadi.''dedim ve kapattım.Ardından Bora'yı aradım hemen.Çalıyor,çalıyor,çalıyor,evet,açmadı.Oflayarak telefonu yatağımın üstüne attım.
Kapının ziliyle hızlıca aşağı indim.Kapıyı açtığımda Emir ve Arya gülümseyerek bana bakıyordu.Gülümsemelerine bende karşılık verdim.
''Hadi gidelim!''dedi Arya sevinçle.
''Tamamdır ben odamdan valizimi indireyim.''diyerek tam dönmüşken koluma yapışan Arya'nın elleriyle durmak zorunda kaldım.
''Saçmalama istersen.Bebiş taşıyorsun sen!''dedi Arya bana sinirle.
''Aynen ben alırım siz geçin arabaya.''dedi Emir ve benim yerime yukarı çıktı.Arabaya ilerlerken kıkırdayıp konuştum.
''Unutuyorum karnımda bir bebek olduğunu bazen.''
''Kafanı kırarım senin.Sakın bebeği ve kendini tehlikeye atacak şeyler yapma.''dedi Arya hanım kızgın bir şekilde.Kolumu omzuna atıp konuştum.
''Ah kankasını da düşünürmüş.''dedim ve yanağına koca bir öpücük bırakıp arka koltuğa oturdum.O da gülerek ön koltuğa oturdu.Emir gelip bavulumu yerleştirdikten sonra o da sürücü koltuğuna geçti ve Marmaris'e gitmek için yola koyulduk.
Bütün yol boyunca Bora'nın aramasını bekledim ya da mesajlarıma cevap vermesini falan.Ama asla olmadı böyle bir şey.Sinirimi bozdu.Otelin önünde durduğumuzda arabadan indik.Görevliler bavullarımızı alıp götürdü.Emir'de Bora'yı aradı.Ve konuştu.Telefonu kapattığında beklentiyle suratına baktım.
''Geliyor,misafirler var dedi.''dediğinde bu sefer kaşlarımı çattım.Ne misafiri.Kim misafir.
''E çıkalım biz madem odalara.''dedi Arya.Ben sessiz kalmayı tercih ettim ve odalara çıktık.Odaya yerleşirken hala şu misafirler kim onu düşünüyordum.Arya'nın attığı mesajla restoranta indim.Yanlarına oturduğumda Arya endişeyle suratıma baktı.
''İyi misin sen?''dediğinde kafamı aşağı yukarı sallayıp onaylamakla yetindim.
''Poyraz ve Ashley ne zaman geliyor?''dedim konuyu değiştirmeye çalışıp.
''Onlar yeni yola çıkmış,akşama anca gelirler.''dedi Arya.Tekrar kafamla onaylayıp önümdeki menüye bakınmaya başladım.Bora hala yok.Hala.Yemeklerimizi sipariş ettik.Ben öyle masaya dalmıştım ki Emir hızlıca kalktı.
''Oh be!Sonunda be kardeşim!''dedi sitemle.Arkamı hızlıca dönüp baktığımda Bora ve arkasında bir kız- pardon?kim lan bu!Ben kızı süzmekle meşgul olduğumdan Bora'nın suratına hiç bakmadım.Hızlıca önüme döndüm.Yanımıza gelip ayakta durdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR.ÖKÜZ (Cameron Dallas)
Teen FictionTAMAMLANDI. Cameron Dallas #1 Genç Kurgu #24 ''Ulan deli gibi kıskanıyorum seni!Sana her dokunanı,sana her bakanı,seninle her konuşanı deli gibi öldürmek istiyorum lan!Senin benden başkasına gülmene deli oluyorum!Sen benimsin lan sadece benim!''ded...